Chapter: 1

152 12 46
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Henüz yirmi dört yaşında ve resim öğretmenliği bölümünden yeni mezun olmuştu Jimin. Öğretmenlik yapacağı okula atandığı şehre taşınıyordu. Sakin bir ilçede müstakil evlerin olduğu güzel bir sokakta kendine göre küçük ama sevimli bir ev bulmuştu. Kapısının önündeki merdivene sırtındaki çantasıyla oturmuş, yaz mevsimi olmasının avantajını kullanarak güneşin tadını çıkarırken eşyalarını taşıyan kamyonun ulaşmasını bekliyordu.

Tam olarak karşı evinde yaşıyor olan Yoongi ise uyandıktan kısa bir süre sonra yatağından yarı çıplak şekilde ayrılıp açık penceresinin önüne gelip ayılmak istemişti. Oksijeni içine çekerken kollarını havaya kaldırıp kendini esnetti biraz. Ellerini geri indirdiğinde karşı evin girişinde oturuyor olan yabancıyı fark etmişti. İzledi bir süre.

O an Jimin'in yanına bir kedi gelmişti. Gülümseyerek önce elini koklattı ve sonra başını okşayarak sevdi kediyi sevimli şekilde. Biraz da sohbet etti onunla ancak Yoongi neler söylediğini duymamıştı. Sadece şu an Jimin'in ne kadar hoş olduğuyla ilgili düşünceler aklından geçiyordu. Başını pencerenin pervazına dayamış, farkında olmadan seyre dalmıştı güzelliğini. Aklına bir sigara yakmak gelse de pencerenin önünden ayrılmak istememişti.

Jimin başını hafifçe kaldırdığında kamyonun evin önünde durduğunu fark etti ve oturduğu yerden kalkarak kediyi uzaklaştırdı zarar görmemesi için. Gelen işçilerle selamlaştıktan sonra evin kapısını açarak yönlendirmeye başladı hepsini. Yoongi o zaman anladı neden o evin önünde oturuyor olduğunu.

"Yeni taşınıyor..."

Bütün eşyalar eve girene kadar seyretti Yoongi. İşçiler gidip Jimin'in evinin kapısı kapandığında o da pencereyi kapatıp perdeyi çekti ve yatakta mışıl mışıl uyuyor olan sevgilisini öperek banyoya gitti. Daha sonra da hazırlanarak CEO'su olduğu şirkete giderek akşama kadar çalıştı.

Jimin çoğu kutuyu açarak yavaş yavaş yerleştirmeye başlamıştı eşyalarını. Akşam üzeri olana kadar yapabildiğini yerleştirip kalanı sonraya bırakmayı tercih ederek kanepeye yatıp uyudu bir süre.

Uyandığında hava kararmıştı. Işıkları açıp eşyalarını yerleştirmeye devam ederken telefonunu eline aldı müzik dinlemek için. Ekrana bakınca şarjının bitiyor olduğunu fark etti ve bir süre şarj aletinin hangi kutuda olduğunu aradı. Bulduğunda ise prizlerden birine takıp telefonunu bağladı ancak 'şarj oluyor' uyarısını bir türlü göremiyordu ekranda.

Işıklar yanıyor olduğu için başka bir prizde denemeye karar verdi ancak yine bir sonuç alamadı. Kabloyu dikkatlice incelediğinde adaptöre giriş yerinin zedelenmiş olduğunu fark etti ve küfürler ederek evin içinde bir yere fırlattı şarj aletini. Bir süre ne yapabileceğini düşündü olduğu yere oturup başını ellerinin arasına alarak.

Evdeyken yapabileceği bir şey olmadığını anlayınca oflayarak başını kaldırdı ve yerden kalktı. Camdan dışarı baktığında ışıkları yanıyor olan karşı evi gördü. Sevimliliği ile insanların kalbini çalabildiğini düşündüğünden anahtarını alır almaz evden çıktı ve o evin kapısında buldu kendini.

Evden çıkarken hiç ortalarda gözükmeyen utangaçlığı kapının önüne geldiğinde kendini göstermişti. Üç kere hafifçe tıkladı kapıyı.

O sırada Yoongi de arabasını park etmiş, gelip arkasında durmuştu sessizce.

"Merhaba."

Hafifçe sıçrayarak arkasını döndü Jimin. Gülümsedi bütün masumluğuyla. Gözleri kaybolmuştu minik oldukları için.

Inspiration - YoonMin ✔️Where stories live. Discover now