Chapter: 9

71 9 22
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Jimin sürprizlere bayılıyordu. O yüzden oturduğu yerde minik şekilde dans edip "Peki~" dedi sevimli bir şekilde.

Çok geçmeden kahveleri gelmişti. Jimin kahvesini sehpaya bırakan çalışana içten bir şekilde teşekkür etti ve odadan çıkmasını beklerken kahvesinden bir yudum aldı. Kapının kapanma sesinden sonra Yoongi'ye baktı.

"Valizimi hazırlamam için en azından gittiğimiz yerdeki hava durumunu söylemen gerek."

Yoongi başını hafifçe sağa sola sallayarak "Bence hiç gerek yok aslında." dedi. "Burası gibi ama ağaçlık."

Jimin başını yukarı aşağı hafifçe sallayarak "Anladım..." dedi. Sonra gözleri kocaman olurken konuşmaya devam etti endişeli bir şekilde. "Aa... Y-yoongi... ben kaşınırım." diyerek kollarını kaşımaya başladı. Alerjisi olduğu şimdi aklına gelmişti. "Ağaçlık yer olmaz."

"Sprey, krem falan alırız. Hem... kapalı bir yerde olacağız. Kamp gibi düşünme."

Jimin'in gözleri Yoongi'nin umursamazlığından dolayı çizgi şeklini almıştı. Birkaç saniye yüzüne ifadesizce baktıktan sonra. Kaşlarını kaldırıp kupasını eline aldı ve arkasına yaslandı.

"Bebek gibi tenim kızarırsa öperek iyileştirirsin öylese."

"Zevkle yaparım bunu."

"Biliyorum. Beni sevecek misin orada?"

"Hiç sevmediğim gibi."

"Sabırsızlandım bak şimdi..."

Gülümsedi Yoongi kahvesinden bir yudum alırken. "Akşama kadar sabredebilirsin bence. Okula ne zaman başlıyorsun?"

"İki hafta kadar var."

"Keşke benim de o kadar iznim olsa."

Jimin tek kaşını kaldırdı birden. "Az önce CEO'nun açılımını boşuna yapmadım bence. Kendine tatil veremiyor musun?"

"İstediğim an yapamam ki."

Üzüldü Jimin bunu duyduğu zaman. Gözleri bir kedi yavrusu gibi bakıyordu şimdi. "Ama ben de dönem başladıktan sonra tatil yapamayacağım. Sadece ortama adapte olabilmek için erken gelmiştim."

"O zaman..." dedi Yoongi çenesini kaşırken. "Ayarlamaya çalışacağım hemen."

"Oluyorsa..."

"Evet evet. Hallederim güzelim."

"Ama önce... önümüzdeki küçük engeli aşmalıyız." dedi Jimin Kate'den bahsederek. Odanın içine bakınarak kahvesini içti.

"Hep aklımda."

"Nasıl burktu ayağını?"

"Markete gittik. Girmeden önce basamak varmış, takıldı ve düştü."

"Anladım..." dedi Jimin acısını anlamaya çalışır gibi. "Üzüldüm."

"Kırılmadı neyse ki."

"Evet gerçekten. O zaman çok uzun süre sensiz kalabilirdim. Bencillik olarak düşünebilirsin, bencilim ben."

"Ben de senin gibi hissederdim."

"Neyse ki bir iki gün diye düşünüyorum şimdi."

"Evet canım. Fazlası değil."

Jimin oturduğu yerden kalkıp Yoongi'nin tek bacağına oturdu ve elini yüzünde gezdirdi. Dudaklarına yönelip uzun ama tutkulu bir öpücük çaldı. "O zaman ben gideyim, sen de çalış ve kavuşmamızı bekleyelim."

Inspiration - YoonMin ✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora