Inspiration - YoonMin ✔️

Chapter: 10

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Yoongi geleceğimizi düşün dediğinde nedense Jimin'in aklında evli oldukları ve çocuklarıyla eğlendikleri canlanmıştı birden. Üzerinden doğrularak yüzüne baktı Yoongi'nin.

"Çocuk istiyor musun?"

Yoongi birden gelen bu soru karşısında şaşırsa da pek yüzüne vurmadan omuzlarını silkerek cevapladı.

"Bilmem, sen istiyor musun?"

"Şu anda yaşımdan dolayı istemiyorum sanırım."

"Kariyerin daha yeni başlıyor, bence de henüz olmaz."

"Hmhm..." dedi Jimin tatlı bir şekilde onaylarken. "Senin ailen nerede?" diye sorarak da hemen aklındaki diğer soruyu dile getirmişti.

"Kendi şirketimiz ile ilgileniyorlar, yoğunlar. Koredeler ama."

"Sence benim hakkımda ne düşünürler?"

Yoongi gülümserken derin bir nefes aldı ve elini yüzüne koyup yanağını sevdi Jimin'in.

"Çok güzel şeyler düşünecekler..."

Jimin yanağını Yoongi'nin eline doğru kedi gibi sürterken gülümsemişti.

"Biliyorlar mı seni peki?"

"Biliyorlar."

"Anladım. Benimkiler de biliyor."

"Şanslıyız öyleyse bebeğim."

"Bence en çok birbirimizi bulduğumuz için..." dedi Jimin dudaklarına doğru eğilirken. Sonra da yumuşakca birleştirdi dudaklarını.

Yoongi karşılık verirken bir anlığına ayrıldı nefes almak için. "İyi ki taşınmışsın..." dedi gözlerine bakarak.

"İyi ki şarj aletim bozulmuş..."

Yoongi gülümseyip başını yana doğru çevirmişti gözleri kapanırken. Sonra tekrar Jimin'e baktı.

"Beni yemeğe olacakları tahmin ederek mi davet ettin?"

"Yemek bahaneydi. Seni istedim." dedi Jimin hiç beklemeden. Saklamasının bir anlamı yoktu artık. İstediğini elde etmişti ve şu an bulutların üzerinde dolaşıyor gibiydi.

Yoongi ise bu kadar dürüst bir cevap beklemediğinden olsa gerek, kolayca 'Seni istedim.' diyebilmesine şaşırmakla meşgulken, kendi dudağını ısırmıştı arsızlığından dolayı. "Anladım."

"Bir gün..." diye konuşmaya başladı Jimin. Kıkırdaması konuşmasını bölmüştü. Elini ağzına doğru getirip kapattı utandığı için. "... yastığımın sen olduğunu düşündüm."

Yoongi ilgisini çekmiş gibi dikkatle incelemeye başladı Jimin'i. Jimin ise utangaçlığını boş vermiş iki elini de Yoongi'nin gövdesine koyarak belini dikleştirmişti. Yoongi yutkundu. Seyretmeye devam ediyordu bir sonraki hamlesinin ne olduğunu adı gibi bilirken. Jimin'in yüzündeki ifade delirtiyordu onu. Jimin, göz kapağı yarıya inmiş gözleriyle ve aralık dudaklarıyla ona bakıyorken kalçasını yavaşça hareket ettirmeye başlamıştı. Bir yandan da ihtiyaç dolu sesiyle fısıldamaya başladı.

"Ona böyle..." diyip gözlerini kapatarak başını geriye doğru attı. "... tam da bu şekilde... sürtündüm." dedi dudağını dişleyerek.

Yoongi'nin gövdesine ağrılar saplanırken ellerini anında beline yerleştirmişti Jimin'in.

"Gördüm."

"Hoşuna gitti mi?"

"Çok..."

Jimin kısacık gülümsedikten sonra başını öne eğerek dudaklarına yöneldi Yoongi'nin. İki eliyle Yoongi'nin bileklerinden tutarak kendi kalçasının üzerine koydu ve kapandı dudaklarına ıslak bir şekilde. Yoongi, elleri Jimin'in kalçalarına değdiği an kendi belini de hafifçe havaya kaldırarak temaslarını güçlendirdi. Dudaklarını da emip ısırıyordu sürekli. Jimin geri çekildiğinde kendi başını kaldırıp tekrar birleştiriyordu dudaklarını.