Chapter: 2

86 14 22
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Jimin şu an üzerinde olan kıyafetlerin içinde ona neler yapıldığını ve nasıl hissettiğini hatırladığı için kendi kendine deli gibi tahrik olmuştu. Bu sebeple yastığını bacaklarının arasına alıp başını geriye atarak ihtiyaçla sürtünmeye başladı.

Yoongi ise buz kesen elleriyle onu seyretmeye devam ediyordu. İçkisini büyük bir yudum alarak bitirdi ve bardağı yumuşak olmayan bir biçimde komodinin üzerine bıraktı. Bütün kanı kasıklarında toplanmış gibiydi.

"Bana sürtünmeni o kadar çok isterdim ki..." diye konuştu kendi kendine. Sonra da eşofmanını rahat edeceği şekilde indirip kendine dokunmaya başladı onu seyrederken.

Jimin kendinden geçmişti. Uzun süredir birliktelik yaşamamıştı kimseyle. Dudaklarından çıkan inlemelerin yüksekliğini fark etmiyordu o anda. Hareketlerini hızlandırıp boşaldı ve hissi halen devam ederken içli içli inledi yüksek sesle.

"Ahh~..."

Yoongi de onun hareketlerine uygun şekilde kendi elinin hareketlerini hızlandırdığı için sayesinde o da kendi eline ve kasıklarına gelmişti.

"Ahh... tanrım! İnanılmaz bir şey bu..." dedi haline bakarken.

Jimin yastığı altından çekip fırlattıktan sonra kendini yatağa bıraktı ve dinlendi tavana bakarak. Yoongi ise onu izlemeye devam ettiği için oturduğu yerden ayrılamıyordu. Sadece ıslak mendille elini ve kasıklarını temizleyip eşofmanını geri çekerek izlemeye devam etti.

Jimin kalkıp kıyafetlerinin hepsinden kurtuldu ve banyoya girdi. Evde kimsenin olmadığını bildiği için kapıyı kapatmamıştı. Kısa bir temizlenme duşunun ardından beline havlusunu sararak çıktı banyodan. Odasına geri gelerek iç çamaşırı ve gri bol eşofman giyindi sadece. Üzerine bir şey giyinmemeyi tercih etmişti. Aynanın önüne geçip havlusuyla saçlarını kuruladı.

Yoongi için Jimin'in her hareketi tapılası gelmeye başlamıştı bile. Sanki bir mıknatıs onu sürekli Jimin'e çekiyordu. Hipnoz olmuş gibi seyrediyordu güzelliğini.

"Çok güzelsin..." dedi ona bakıp erimeye devam ediyorken.

Jimin aşağı inmişti biraz televizyon seyretmek için. Yoongi ise artık göremediğinden üzülüp kendi perdesini kapatarak içkisini ve bardağını alıp salona indi. Kendine bir film açmıştı düşüncelerinden sıyrılabilmek için. Jimin de boş boş kanalları geziyordu film ya da dizi izlemekten hoşlanmadığı için.

Bir süre sonra evde oturmaktan sıkıldığı için dışarı çıkıp etrafı dolaşmak istedi sonra. Üzerine bembeyaz kısa kollu bir tişört geçirip telefon, cüzdan ve anahtar üçlüsüyle birlikte evden çıktı.

Yeni şehrinin sokaklarında dolaşıp dükkanların hepsini fethetti. Şarapların olduğu bir dükkana girdiğinde öylece bakınırken aklına komşularına şarj aleti ve yemekler için teşekkür etmediği gelmişti.

Bir şişe kırmızı şarap alıp güzelce paket yaptırdıktan sonra, az önce çıktığı pastaneye tekrar girerek ufak da bir pasta aldı ve eve yürüdü hızlı adımlarla.

Kendi aldığı eşyaları eve bırakıp çıktı ve Yoongi'nin evine gidip kapıyı çaldı pastası ve şarabıyla. Beklemeye başladı yüzüne gülümsemesini yerleştirip.

Yoongi ise kimseyi beklemiyor olduğundan meraklanarak filmi dondurdu ve gidip kapıyı açtı.

"Merhaba." dedi Jimin tatlı şekilde gülümseyerek.

Yoongi karşısında görmeyi beklemediğinden şaşırdı önce. Daha sonra yutkunup gülümsedi o da.

"Merhaba."

Inspiration - YoonMin ✔️Where stories live. Discover now