Bölüm 1🤎

403 27 6
                                    

Merhabaaa uzun zamandır aklımda olan bir kurguyla karşınızdayım.
Çok uzun sürmeyecek taş çatlasa 25 bölüm olur anca ama benim için özel bir kitap.

Keyifli okumalar dilerim 🤎

_________________________________________

Sahildeydim, üzerimde güneş parlıyordu ve ben mutluydum. Adımlarımı yavaş yavaş atıp kumu hissediyordum.

Kulaklarımda dalga sesleri vardı, kıyıya vuruyordu ve koca sahilde tek başıma duruyordum.

Gözlerimi açtım. Hayır, burada olmak istemiyordum.

Okuldaydım, evet. Başımdan aşağı sular dökülüyordu ve etrafta gülen insanlar vardı. Hayır, utanmadım. Asıl utanması gereken onlardı çünkü.

Dalga sesleri gitmişti ve yalnız değildim. Okulun ortasında, ona yani Kahve Gözlü bayım'a sadece adımlar uzağında başımdan aşağı dökülen sular ile duruyordum. O, baba bakmaya dahi tenezzül etmiyordu.

Göz ucuyla bakmış ve gülmüştü. Yanında yakın arkadaşları ve sevgilisi vardı.

Yeni sevgili olmuşlardı.

"Nil, bak yıkandın işte" dedi kalabalık arasından bir kız. Konuşmadım. Okul formam üzerime yapışmıştı "oha yavru, ne güzelmişler" dedi biri. Midem bulandı fakat öylece kaldım. "Hadi ama hep böyleydin sen. Biraz yıkan istedik" dedi Cemre. Onu çok iyi tanıyorum.

Okulun en sevilen kızıydı. Babası okulun sahibi ve aynı zamanda Türkiye'de bir çok şirketleri olan bir adamdı.

Nihat Engin.

Aslında bu okulun ortaklarından biri de benim babam Can Karhan'dı fakat herkes bunu unutuyordu. Hoş, bu sorun da değildi ya..

"İzninizle hanımlar baylar!" dedi Cemre bağırarak. Artık onun da dikkati benim olduğum taraftaydı. "Sizlere mükemmel bir şey göstereceğim" dediğinde ben artık kaçmak istiyordum. Eve gitmeliydim.
"Herkes büyük ekranın olduğu tarafa baksın" dediğinde daha cümlesi bitmeden ekranda iç çamaşırları ile aceleci bir şekilde giyinmeye çalışan bir kız belirdi. O kız bendim.

O, kahve gözlü biricik bayım baktıktan sonra beni görür görmez hızlıca gözlerini kaçırmıştı. Ama arkadaşları ve sevgilisi hâlâ bakıyordu. Utançla Cemre'ye çarpıp kalabalığın arasından kaçtım. Üzerimin ıslak olmasına aldırmadan okulun çıkış kapısına doğru yürüdüm.

"Baksana" dedi biri, onun sesiydi. Titrediğimi hissettim fakat arkama dönmedim. Beklemedi de zaten, hızlıca önüme geçip bana baktı. "Yerinde olsam aşağılık egomu da alır sonsuza kadar burayı terk ederdim" dediğinde karşısında öylece kaldım. "Ben sana ne yaptım?" dediğimde "hiçbir şey, sen hiç aynaya baktın mı? Merak ediyorum? Utanmadın mı bana teklif ederken? Sen Merve'yi gördün mü?" dediğinde gözlerimden süzülen yaşlar yanaklarımı ıslatıyordu.

"Git burdan, gerçekten beni seviyorsan defol git çünkü seni gördükçe sadece midem bulanıyor" dediğinde bir adım geri gittim.

"Atlas" dediğimde hızlıca bana yaklaştı "kes sesini ve defol artık!" dediğinde başımı iki yana salladım. "seni seviyorum. 4 yıl oldu, dün seni sevmemin 4. Yılıydı, ve benden-" "senden midem bulanıyor başka bir şey yok!" dediğinde usulca yanından geçip gittim.

"Makyaj yapmayı öğren, insanların göz sağlığı için " dediğinde bile dönmedim fakat durdum. "Sadece bir kere adımı söyler misin, bir kere" dediğimde sesimin çaresiz çıkışı iğrençti. "git artık" dediğinde sesinde büyük bir tiksinti vardı. Dediğini yaptım, okuldan çıktım. Üstelik ne çantam vardı yanımda ne de cüzdanım.

Sev Beni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin