Bölüm 9🤎

171 14 13
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🤎

Sizleri çok çok öpüyorummm

18.02.24'

Bölüm şarkısı: Yedinci Ev- Sevsene Beni

____________________________________

Hafta sonu hep böyle güzel miydi yoksa Korel ile buluşacak olmam yüzünden mi böyle güzel geliyordu?
İlk ihtimali eledim, kesinlikle Korel ile buluşacak olduğum için böyle güzel geliyordu! Dün beni aramış ve uzun uzun soruyu snlatmıştı. Ses tonuna düşmüş olabilmem bir ihtimaldi...

Abim çoktan evden çıkmış ve mesaj atarak kahvaltının hazır bir şekilde mutfakta beni beklediğini yazmıştı.
Aslında az önce Atlas aramasaydı buluşmama geç kalabilirdim fakat Atlas'a bu konuda kendi içimde teşekkür ederek yataktan kalktım. Saat neredeyse on ikiydi ve kahvaltı ile hazırlanma süresini düşünürsek çocuğu bekletmek için kahvaltıyı es geçmem gerekecekti.

Yine de abime teşekkür edip vaktim olmadığını yazarak hızlıca banyoya koştum. Dişlerimi fırçalayarak yüzümü yıkadığımda kendime gelmiştim.
Stresle gardırobun önünde durup kıyafetlerime göz attım.

Hava serinliyordu, kısa kollu olan her şeyi eledim. Siyah bol paça ve dizleri yırtık pantolonumu yatağıma atıp hızlıca beyaz gömleğimi aldım. Siyah beyaz süveterimi de askıdan çıkardığımda karışık kısa saçlarıma elimi geçirdim.

Hızlıca düzleştiricinin fişini takıp üzerimi giyindiğimde botlarıma kısa bir bakış atmayı ihmal etmedim. Kendi içimde bot gitme konusunu tartışıp hızlıca beyaz konvers ayakkabılarımı aldım.

Kısa saçlarımı tarayıp düzleştirici yardımıyla iyice düzene soktuğumda aynadan kendime baktım. Çillerim çok belirgin duruyordu, bu umarım Korel'i rahatsız etmezdi. Hızlıca renkli dudak balmımı sürüp kendime baktım.
Dudağımın üzerinde küçük bir yara vardı ve kötü görünüyordu yine de onunla uğraşmadan siyah postacı çantamın içine eşyalarımı yerleştirip ayakkabılarımı giyindim.

Sanırım sevgili abim evin içinde ayakkabı ile gezdiğimi öğrenirse artık onun kardeşi olamazdım...
Bunu göze alarak koşa koşa mutfağa girdim. Saate baktığımda neredeyse on iki buçuk olduğunu görmüştüm. Heyecan ile büyük bir bardak su alıp evden koşarak çıktım. Asansörü beklemekle vakit kaybetmeden koşarak merdivenlerden indim.
Umarım bir şey unutmamıştım!

Aynı hızda kendimi lojman dışına attığımda geç kalmayı göze alamayarak iki sokak ötedeki durağa yürüyüp kendimi otobüse attım. Çok huzursuz ve kısa geçen otobüs yolculuğu ardından okulun yanındaki durakta duran otobüs ile sırıtarak indim. Daha buluşmaya on dakika vardı ve Korel durakta oturmuş, kulağındaki kulaklık ile bekliyordu. Beni gördüğü anda kulağındaki kulaklıkları çantasına atıp ayağa kalktı.

Üzerinde gri sweatshirt ve siyah bol pantolon vardı. Saçları özensizdi ve gözünde siyah çerçeveleri olan bir gözlük vardı.
"Selam!" dedim tüm neşem ile. Korel düzgün, beyaz dişlerini göstererek gülümsediği zaman sanki bu çocukla dün değil de daha öncesinden tanışıyor gibiydik.

Aslında benim bugün dershanem vardı fakat Korel ile buluşacağım için ilk dershane günümü yok saymıştım.
"Nasılsın Nilende?" dediğinde iç çektim. Adımı çok mu güzel söylüyordu? "İyiyim sen nasılsın?" dediğimde iyi olduğunu söylemiş ve elbette çok güzel göründüğümü de cümle arasına sıkıştırmıştı.

Onunla kafeye doğru yürürken tam kafenin 50 metre kadar ilerisinde bir teyze görmüştüm. Elinde demet demet nergis tutuyordu ve yanındaki çifte bir tane veriyordu. Sesli bir nefes verip kafeye yönelince "benim birini aramam lazım, sen geç lütfen" dedi Korel. Başımı salladım. "Sipariş vereceğim, ne almamı istersin?" dediğimde "filtre kahve. Sade ve sıcak" demişti. Başımı salladım, istemsiz bir şekilde onun de benim sevdiğim kahveden içiyor oluşu beni mutlu etmişti. En rahat görünen yere çantamı bırakıp sipariş vermek için kasaya geçtim.

Sev Beni Where stories live. Discover now