Üç gün doğumu gelmezsen eğer
Alfabenin baş harfini sökeceğim yerinden
Şiirlerimde anmayacağım saçlarını
O masum dalgın bakışlarını...
Ve kaldırımlara armağan edeceğim gözyaşlarımı
Toz gibi rüzgara bırakacağım en temiz duygularımı,
Yağmur yağsa ne olur yağmasa ne
Bomboş şehirler gibi titriyor ıslak bedenim Varlığın söğüt gölgesi serinliği
Yokluğun kasırga tedirginliği,
Kırmızı güller kurumaya başladı
Yüzyıllık hasretinle yandı yüreğim
Her saniye saç tellerimi taşladı
Bak gelmezsen eğer
Azad edeceğim yokluğunu zindanlardan
Ve hayalimi alacağım gözlerinin camından Kahveye hatır etmeyeceğim
Hatrına kahve içmeyeceğim
Tüm meydanları caddeleri ve sokak aralarını Kayıp ilanları ile dolduracağım
Boy boy resimlerin olacak her köşede
Gelmezsen eğer
Ateşe vereceğim gökyüzündeki yıldızları Yazdığım ve yazmadığım şiirlerimi yakacağım Kahverengi olmayacak sevdanın adı
Kızıla dem vurmayacak tan yeri
Hasretin tohumları filizlenecek toprağımda
Bahar bahçe olmayacak mevsimler
Artık yürekten gülmeyecek gözlerim
Emanet çarpacak içimde kalbim
Azraile avuç açan dilenci gibiyim
Ya gel,ya ver,ya al
Yada kurtar bu elem hummasına tutulmuş bedeni
Nasıl arkanı dönüp gittin ki
Canını bir gülüşüne veren seveni...
