6.Bölüm: Kâbusumdaki Ev (FİNAL!)

44 1 0
                                    

Kâbusumda; Ben ve arkadaşlarım; Emre, Okan, Mehmet, Kaan ve Buğra idik. Issız bir otoyolun ortasında yürüyorduk. Sonra garip bir ev gördük. Biraz uzaktan göz gezdirdikten sonra tam yola koyuluyorduk ki Emre eve doğru yürümeye başladı. Sonra ona "N'apıyorsun?" dedik. Cevap alamadık. Öyle dümdüz karşıya bakıyordu ve eve doğru yürüyordu. Sonra Kaan; "Hadi Emre'yle birlikte eve girelim biraz gerilim olsun." dedi. Bizi ikna etmeden önce eve gidesimiz geliyordu. Ve istemesek de oraya doğru yürüyorduk. Tahtadan bir evdi burası. Ve iki katlıydı. Zeminde bir şey yoktu zaten; pencere filan... hiçbir şey. 2.katın etrafındaydık. (Etrafı yani balkonu, etrafı balkonla çevriliydi.) Birdenbire kötü kötü sesler duyduk. Buğra direk aşağı atlamıştı. O kendini kurtarmıştı. Mehmet görünmeye ellere karşı direndi ve kazandı. Bir süre sonra Buğra'nın yanındaydı. Okan da onlarla birlikteydi. Görünmeyen eller beni tutmuştu ama Emre'de hiçbir zorlama görünmüyordu. Emre pencereye doğru yürüyordu. Mehmet; "Tanrı Aşkı'na! neyi var bunun?" dedi. Emre: "Anne... Baba." dedi. O anda iki kişi gördüm. Sanki pencereye kopyalanıp yapıştırılmış bir resim gibiydi ama içindekiler hareket ediyordu, bu onların burada olduklarına dair bir izlenim bırakıyordu. Arkaplanlarında bahçe gibi bir yer vardı. Bu yer galiba buranın bahçesiydi. Evet, öyleydi. Ama eski hâliydi. Mehmet, Okan ve Buğ- dur biraz! Kaan nerde? Aman Tanrı'm! Tabii ya! O içeri girmişti! Kim bilir nasıl bir yerdi orası! Ne haltlar vardı kim bilir! Mehmet, Okan ve Buğra orda hâlâ bir şey göremiyorlardı. Sadece ikimiz görüyorduk. Onlara orda gördüğümü hızlı, kısa ve öz anlattım. Emre'ye: "Onlar senin anne ve baban değil!" dedim. Ama duymuyor gibiydi. Çırpındım, çırpınmak o çırpınmak ki kurtuldum. Eller gitti. Emre'yi tuttum ve balkondan aşağı attım. Mehmet, Okan ve Buğra onu tuttular. Sıra Kaan'da idi. İçeri nasıl girecektim? İçeri girdim. Yüzler bana doğru geldi ve tam dibime yanaştılar. Kaan'ı göremedim. Binlerce yüzün çığlığı ve hepsi üstüme geldiler. Geriye doğru düştüm ve çok kötü bir acı işittim. Çığlık atmıştım. Sonra da Kaan'ın, Mehmet'in, Okan'ın ve Buğra'nın çığlıklarını işittim. Emre'den bir şey duymadım. "DEHŞET!" çığlıklarıyla beraber; Bu kâbus ve masal serisi bitti.

Başka bir seriyle birlikte görüşmek üzere...

•SON•

Dehşet!Where stories live. Discover now