4. Dingin Dalgalar

82.2K 4.3K 1.8K
                                    

İyi okumalar...

🦅

"Nasılsın?"

"İyiyim ablacım, sen?" İsviçre'de okulunu tamamlamak için canla başla çalışan Erva ablasıyla konuşurken yatağına uzanmıştı. Oldukça yorucu bir günün ardından ablasının sesi iyi gelecekti. Bedenini gevşetmek için gözlerini kapatıp ablasının sesine odaklandı.

"Karışık. Yanına gelmek istiyorum bu ara." dedi Efruze.

"Bir sorun yok ya?" dedi genç kız henüz yattığı yerden doğruldu. Efruz hattın diğer ucunda sıkıntıyla iç geçirmişti. "Sorun... Bilmiyorum var mı yok mu?! Okul ne alemde sen bahset bizler iyiyiz her hangi bir sağlık sorunumuz yok canım." diyerek kızı rahatlatmak istedi. Erva'nın olan bitenleri bilmesini istemiyordu. Son dönemindeydi. Rahatça okulunu bitirmesi gerekiyordu. Erva yatağına geri uzandı ama emin olamadı yine de. "Abla sesin sıkıntılı geliyor emin misin bir şey olmadığına?"

"Hayır yok. Sen anlat okul nasıl gidiyor?" Odasında yatağının ucuna oturdu Efruz. Batıyoruz! Abimiz kumarda kaybediyor, diyemiyordu. Mühendis olacaktı Erva tabii batmazlarsa... Daha önlerinde yarım dönem vardı ve Erva okulunu bitirmek için heyecanlanıyordu. 

"Yeni başladık döneme, şimdilik sorun yok ama çetin günler de gelecek gibi. Haftaya gel istersen boşluğum var gezeriz."

"Bu iyi bir fikir. İşlerimi toparladıktan sonra ilk uçakla geleceğim."

Kız kardeşiyle kısa bir sohbetin ardından kapattığı telefonu yatağının üzerine bırakıp kendi bedenini de gelişi güzel attı yatağa. Gözlerini kapatarak derin nefes aldığında hayal dünyasını kara bir çift göz süsledi. Kartal'ın gözleri...

Yavaşça kaldırdığı göz kapaklarını tavanda bir noktaya sabitledi ve yine o gözler doldurdu etrafını. Akşam üzeri yanından ayrıldığı adamın gözleri, duruşu, asil tavırları gelinceye kadar aklından çıkmamıştı. Gelmişti yine çıkmıyordu. Elini alnına götürerek ovaladı. 'Tam da etkilenilecek adam Efruz' diye mırıldandıktan sonra hızla doğruldu. Üzerindekileri çıkartıp duşa girdi. Selin'le birlikte sinemaya gideceklerdi.


🦅

Aracı evin önüne park etti ama içinden çıkmadı bir süre. Bu akşam üzeri bir şeyi net bir şekilde anlamıştı. O gözlerden asla ama asla vazgeçmeyeceğini... Her ne yapması gerekiyorsa yapacak ama vazgeçmeyecekti. Efruz'da gördüğü ışıltıyı daha önce kimsede görmediği gerçeğini kavraması onun yaşında biri için hiç zor değildi. Pelin'in evinin önünde düşünüyordu şimdi. Efruz aklına geldiğinde gözlerinin önüne uçuşan kıvılcımlara gözünü kapatmak istemiyordu. Ve bildiği bir şey daha vardı; Kartal'ın kalbi Efruz'a doğru kanat açmıştı.

Ağır adımlarla evin kapısına kadar geldi. Daha zile dokunmadan açılan kapıdan kestane rengi saçlarını savuran kahve gözlü güzel kadın boynuna sarıldığında istemsizce gözlerini kapattı. Onu üzecekti. Onun kadar asil bir kadını üzecekti. Pelin'i seviyordu. Bir insan olarak, bir kadın olarak çok seviyordu ama aşkı onda tatmamıştı ve Pelin bu konuyu aralarına hiç sokmamıştı. İkisi birden sadece anı yaşamışlardı. Kadının beline ve sırtına sardığı elleri, bugün şehvetten çok uzak sadece bir dosta sarılır gibiydi. Kendini suçlu hissediyordu.

"Çok özledim seni." dedi Pelin geriye çekilip adamın dudaklarına hızlıca dudaklarını bastırdı ve tekrar geriye çekildi. Kahve gözleri ışıl ışıldı. Adamın yüzünün her santiminde geziniyordu kahve gözler, yüzünde bitmeyen gülümsemesiyle.. Pelin bir haftadır iş gezisindeydi ve bu akşam üzeri dönmüştü. Kendi içindeki coşan hisleri karşısındaki adamdan da almak için gözleri arayışa çıktı.

Kartal Pençesi - Kitap olduDonde viven las historias. Descúbrelo ahora