13. Seni Sevdigimi Unutma!

53.5K 3.8K 1K
                                    

İyi akşamlar  okurcanlarım... Keyifle okuyun.


                                          🦅

Sabah erkenden Selin'e uğrayıp üzerini değiştirmişti Efruz. Hiç vakit kaybetmeden de şirkete geçmişti. Kartal onu bırakır bırakmaz uçağına doğru yola çıkmıştı. Efruz yapacağı şeyden dolayı biraz gergindi ama kocasına söz vermişti. İçinden bir ses onu dinlemesini bir diğer seste aksini söylüyordu. Dünkü o güzel günün onda bıraktığı hislere dayanarak Kartal'ın istediğini yapacaktı. Ama neden kalbinin aksi yöne gitmesini engellemek bu kadar zordu o da bilemiyordu.

Şirketten bugün ayrılacaktı. Babasının yokluğunu fark edeceğini bile sanmıyordu ya neyse... diyordu. Yazılı istifasını masaya bıraktı. Arkasına yaslandı. Dün geçirdikleri harika günü hatırladıkça yüzünde tatlı bir gülüş meydana geliyordu. Çok güzel anlatmıştı Kartal gerçek aşkın ne olduğunu ne olmadığını. Bir konuda da ona hak veriyordu. Ayrı kaldıkça aralarındaki sorunlar çoğalacaktı. Her gün olmasa da birileri gelip deli saçması şeyler diyecek ve araları bozulacaktı. Kartal Sipahi alelade biri değildi. Bulundukları yerin göz bebeğiydi. Ve pek çok kadının istediği bir adamdı.

"Ah, sen gül... her zaman."

Sesin midesinde oluşturduğu bulantı ile gözlerini devirdi. "Defol git Koray." dedi. Koray yine ona hiç aldırmadan masanın Efruz olan tarafına dolandı. "Çok güzelsin bugün. Ayrı bir güzellik var üzerinde. Neye borçluyuz?" dedi masanın kıyısına oturtarak.

"Sana ne! Seni ilgilendirmez."

Yüzünü sahte şekilde buruşturdu Koray. "Cık cık hiç yakışmadı bu o güzelliğe o sözler."

Efruz koltuğunu geriye iterek ayağa kalktı. "İşlerim var. Beni rahat bırak."

Koray masının üzerinde duran beyaz kağıda baktığında kaşlarını çattı. Yakından bir kaç kelime seçiliyordu. Doğrulup eline aldı kağıdı. Efruz almaya çalıştı ama geriye çekilmişti Koray.

"Bırakır mısın?"

Koray ona cevap vermeden okuduğu satırlarla kaşlarını çatıp Efruz'a döndü. "Bu da ne demek? Babanın şirketinden istifa mı ediyorsun?"

"Koray gerçekten canımı sıkıyorsun. Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma. Sana açıklama yapacak değilim."

"Yapacaksın Efruze! Sen hâla tam anlayamadın ama senin için aklımı kaçırıyorum, artık farkına var! Neden yapıyorsun bunu?" deyip kağıdı masaya fırlattı Koray. Efruz kağıdı alıp Koray'a salladı.

"Sen de fark et artık Koray; ben seninle olmayacağım. Seni de senin hastalıklı sevgini de istemiyorum. Hastasın sen! Dünya üzerinde bir sen bir de ben kalsak arkama bakmadan kaçarım yanından. Anla artık! Seni. Sevmiyorum. Benim için delirmen zerre kadar umrumda değil."

Efruz'un sesi odadan dışarı taşıyordu. Koray dişlerini sıkarak kadını kolundan yakalayıp kendine çekti. "Senin ne istediğin benim umurumda mı sanıyorsun? Ben, seni istiyorum ve alacağım. Sen de bana itaat edeceksin. Bunu kafana sok. İstifa etmen de umrumda değil. Çalışmak yerine bana kendin gibi güzel çocuklar doğurabilirsin."

Kolunu çekip kurtardı Efruz. "Oldu, ayaklarını da yıkamamı ister misin? Hayallerinin üzerine soğuk su iç iyi gelir Koray. Sonra da git kendine başka bir köle bul."

Koray'ın yüzü eski yumuşak haline büründü. "Ne kölesi prensesim, sen benim evimin en nadide çiçeği olacaksın. Öyle şeyler getirme aklına." dedi. Efruz adamın pişkin halini gözlerini büyüterek izledi.

Kartal Pençesi - Kitap olduWhere stories live. Discover now