"Bu gece kapılarını iyi kilitle."
Kalbim göğüs kafesimi delip geçecek derecede atarken kulaklarımda söyledikleri yankılanıyordu. Korkarak yutkundum. Yardım aramak amacıyla bulunduğumuz dar sokakta gezdirdim gözlerimi, kimse yoktu.
Kolumu avcunun iç...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐
Hatırladıklarım gözlerimin kocaman açılmasına yetmişti. Bilincimin kapandığını sandığım an nefesini tekrardan yüzümde hissetmiş, dediklerini işitmiştim. Ne demek istediğini anlayamıyordum.
''Erkekliğim hakkında söylediklerini unutmadım. Elis.''
Bunu derken alınmamış bir intikamdan mı bahsediyordu? Daha ne yapabilirdi ki... İshak beni neredeyse öldürecekti. Mesih beni İshak dan kurtardıktan sonra nefes almama yardım etmişti. Yüzümü buruşturarak etrafa bakmaya başladım. Dediğini hâlâ anlamamıştım, bunu ona soracaktım ve tabi ki de İshak'ı da. Adil değildi, anlaşmayı kabul ettiğim halde onu üzerime salması adil değildi.
Adam beni boğdurduğu halde sonuç olarak soluğu yine kucağında almıştım. Ellerimi suratımdan indirerek çarşafı sıktım. Bilincim yerinde değildi, yardımını reddedecek halimde yoktu. Dudaklarımızın arasında milimler kaldığı o an... Burun uçlarımız birbiriyle temas etmişti, gözlerinde ilk defa görmüştüm o siyahlıklarla dolu olan buz maviyi, karartıyı... Yatak başlığına sırtımı dayayarak sakinleşmeye çalıştım parmak uçlarımdaydı ensesi yumuşak parlak saçları... Parmak uçlarımın sızısını hala hissedebiliyordum, sağ elimi kendime doğru kaldırıp başparmağımı tüm parmaklarımın üzerinde yavaşça gezdirdiğimde elimdeki yumuşaklığı hissettim. Saçlarındaki yumuşaklık... Burnuma doğru kaldırdığımda almaya başladığım nefis bir erkek kokusu vardı. Gözlerimi kapatarak kokuyu derince içime çektim. Ardından kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım. Kendime hayret ederek canımın acısına aldırmadan yavaşça yataktan kalktım. Yumruklarımı rahat bırakarak kapının kulpunu açıp odadan çıktım. Banyonun ışığını açarak musluğa doğru ilerledim. Surat ifadem kızgındı, kendime kızgındım! Elimi suyun altına doğru indirip yıkamaya başladım, kokusunun gitmesi için sıvı sabundan ellerime sıkarak ellerimi yıkadıktan sonra havluyla kurulayarak odama, yatağa girdim.
Ellerimi birleştirerek çenemin altında tuttuğumda sabun kokusuna daha ağır basan Mesih kokusuyla sinirle dudaklarımı birbirine bastırıp ellerimi yorganın altına sokarak diğer tarafa döndüm. Tüm gece dönüp durmuş, sabah saatlerine doğru uyumuştum.
Akşama doğru uyandığımda Selenay annemin defalarca aradığını söyledi. Yüzümü buruşturarak ondan telefonu isteyip annemi aradım, ilk çalışta açmıştı. ''Elis!''
''Efendim?''
''Neden telefonunu açmıyorsun? Beni delirtmek mi istiyorsun?''
''Biraz rahatsızlandım, uyuduğum an aramışsın.''
Bir süre sessiz kaldı. ''Geçerli bir mazeret değil, ayrıca sen neden her zaman hastalanıyorsun.'' Haklıydı, geçende aynını söylemiştim, kaşlarımı kaldırarak lafı çevirmeye çalıştım, sakin bir sesle. ''Bu seferki farklı, regl rahatsızlığı...''
