"Bu gece kapılarını iyi kilitle."
Kalbim göğüs kafesimi delip geçecek derecede atarken kulaklarımda söyledikleri yankılanıyordu. Korkarak yutkundum. Yardım aramak amacıyla bulunduğumuz dar sokakta gezdirdim gözlerimi, kimse yoktu.
Kolumu avcunun iç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐
Bakışları yetmezmiş gibi bir de yakınlığı kafamı karıştırıyordu. Sakinleşmek için derin nefesler aldığımda, kokusu hiç de durumu kurtarmıyordu. Biraz uzaklaşsa, kendime gelecektim. Fakat Mesih... Sınırları zorluyordu. Gözlerimi kaçırarak kafamı çevirdiğimde bir cevap almadan rahat bırakmayacağını idrak edebiliyordum. Dişlerimi birbirine bastırarak güç almaya çalıştığım kararlı bir sesle konuştum.
''Ben, Mesih demedim...'' Gözlerim tam olarak üzerinde olmasa bile ikna olmadığını biliyordum. Tamda şu anda kaşlarını kaldırarak beni izliyordu. Soğuk mavilikleriyle...
''İsmimi söylediğini ikimizde biliyoruz Elis.'' Alt dudağımı dişlerimin arasından kurtardıktan sonra kafamı ona doğru çevirdim. Sanki çok önemli bir icadı inceler gibi bakıyordu bana. Bu, daha fazla dikkatimi bozuyordu. Sürekli her haltımı inceleyen bir Mesih, durumu kurtarmıyordu. Yumruklarımı sıkarak kararlı kalmaya devam ederek konuştum.
''Mesih değil, Messi dedim.'' Saliseler sürse de önce kaşlarını havalandırdı, ardından çattı. Bu değişimi mi beklemediği her halinden belliydi. Dişlerini birbirine bastırdığında belirgin olan çenesi daha bir dikkat çekmişti. Çenemi kaldırarak ona dik dik bakmaya devam ettim. Tek kaşını alayla kaldırdığında suratında, ölümcül bir tehlike taşıyordu.
Alnını yan bir şekilde bana doğru yaklaştırıp algılamak istercesine konuştu. ''Messi mi?''
Dudaklarımı büzüp boğazımı temizlediğimde, burnumdan kıl aldırmayan bir hale bürünmüştüm. Başımla onayladım. ''Evet, Messi. Milli futbol oyuncularını severim. Fazla etkilenmişim demek ki, rüyalarıma gir-'' Gözlerimi irice açarak ona baktığımda kül yutmayan bir hali vardı. Kimi kandırıyordum ki? O beni benden daha iyi bilendi...
Gözlerini kapattığında burnundan aldığı derin nefes, göğüs kafesini benimkine yapıştırmaya yetmişti. ''Milli bir futbolcu değilim ama...'' Gözlerini açtığında belimde hissettiğim kudretli el, yanağımın içerisini dişlememe sebep olsa da bozuntuya vermemeye çalıştım. ''Milli bir erkek olarak, Elis...'' Diğer eliyle boynumu kavrayınca ciğerlerime nefes gitmemişti. Yakınlıktan kokusunu bile alamayacak kadar uyuşmuştu benliğim. ''Sert gol atarım.'' Kaşlarım kalkmaktan alnıma yapışacakken, yüreğimdeki sızıyla yere göğe sığamayacak hale gelmiştim. Göz kapaklarımı titrettim. ''Futbol hayatınla ilgilenmiyorum.'' Sesim fazlasıyla zayıf çıkmıştı. Suratında saliseler süren vahşi bir gülüş oldu aniden soldu.
''Futbol hayatımdan bahseden kim?''
Çenemi dikleştirerek kaşlarımı kaldırdım. ''Diğeriyle hiç ilgilenmiyorum.'' Bir aptala dert anlatır gibi ağırca konuşmuştum. Gözlerini kıstığında ruhen de bedenen de çökmüştüm. Selenay'ın söyledikleri beni rahatlatsa da Mesih sanki aktif bir cinsel hayatı varmış gibi konuşuyordu ve bu da fena halde canımı sıkıyordu.
