Gael Yazıtları II

Bölüm 6

Medya: Natt

Cumartesi oldu sayılır öyle değil mi :) 

Hepinize bol güneşli güzel bir tatil dilerim. Keyifli okumalar.

Bihter.

Varlığımın özü parçalarına ayrılmıştı ve Gabreth ölümlü bedenlerimizdeki yaraları iyileştirdiği gibi ruhumu da düzeltebileceğini düşünmekle ne kadar yanıldığını fark etmekte gecikmedi. Ben ışığımı kaybetmişken tüm çabası gözlerimdeki yaşam kıvılcımını bir kez daha görebilmekti.

Ve sırf bu yüzden bana, halkıma yani tüm Tarlara yasaklanmış olan rün ve kanın sırrını verecekti.

Dalia 

Bölüm 6

Ucu bucağı seçilmeyen mağaranın içine yayılmış Khemir'in kalabalık sokakları, Ay Şehri'nin akşam pazarını aratmıyordu. Yan yana dizilmiş tek ya da iki katlı ufak ve kübik binalar güneşin yoksunluğundan olsa gerek içten bir ışıltıya sahip aydınlık renklere boyanmıştı. Tıpkı yapılar gibi şehrin sakinleri de birbirinden ayrı renkler gibi çeşit çeşitti. İnsanlar, kertenkele suratlılar ve yılan gövdeliler en yaygın ırklardandı. Neira aralarında insan görünümünden vazgeçmeyen ejderler olduğundan da şüphe duymuyordu. Derin bir soluk alan genç kadın gülümsedi. Bu tuhaf yaratıklarla dolu sokaklarda gezinirken kendisini normal hissediyordu. Kolsuz bluzunun açıkta bıraktığı kollarını sarmalayan pullara çevrilen bakışlarda ne kınama ne de merak vardı. Ama en önemlisi etrafındaki kakofoni zihnindeki gürültüyü susturuyordu. Dikkati sürekli bir noktadan diğerine kayan Neira, kendisiyle baş başa kalmak zorunda olmadığı her an için minnet duyuyordu.

Gözlerini kapatan genç kadın bulduğu kısa ömürlü huzura tutundu. Etrafından akıp giden kalabalık, dükkanlarının önüne açtıkları tezgahlara dikkat çekmeye çalışan satıcıların farklı perdeden yükselen sesleri ilk anda yakaladıklarıydı. Eğlence mekanlarının çok uzakta olmadığını bilen Neira dışarı sızan farklı ritimlerdeki ezgilerin ve hatta şen kahkahaların kendi hayalinin bir ürünü olup olmadığını merak etti.

"Benden böyle kaçmaya çalışman çok yazık."

Sakinliğini korumaya çalışan Neira dikkatini etrafındaki değişik kokulara çevirdi. Teninin üzerinde gezinen hafif esinti liman tarafından geliyordu. Yoğun tuz ve yosun kokusu çeşitli baharatlarla harmanlanmıştı. Genç kadın son geminin teslimatını tahmin etmekte zorlanmadı.

"Sahip olduğun gücün farkında bile değilsin."

Dişlerinin arasından tıslayan Neira kalabalıktan kısa bir an uzaklaşmak için önüne çıkan ilk ara sokağa saptığında homurdandı: "Beni rahat bırak..."

"Oysaki daha yeni gelmiştim..."

Alaycı tınısından kaybetmemiş tanıdık erkek sesinin sahibine dönen Neira kaşlarını çattı. "Nolan?"

Kadının gözlerindeki yırtıcı pırıltıyı kaçırmayan Nolan gülümsedi. "Pullar sana yakışmış. Tıpkı dövmelerin gibi."

Kendisine söylenenleri yok sayan Neira temkinli duruşunu bozmayarak mırıldandı: "Bu ne güzel sürpriz demek isterdim ama seni Khemir'in sınırları içerisinde göreceğimi düşünmezdim."

"Neden olmasın, Calen'ın kuralları bir başkasına zarar vermediğin sürece sana şehrin kapılarını açık tutar." Suratına masum bir ifade yerleştiren Nolan uysalca gülümsedi.