Yeniden Ergenekon : Asena

Efsane

Asena şaşkınlığını gizleyemeyerek, "Yani?" dedi. Aslında anlamıştı ama, inanamıyordu. Herşey o kadar karışıktı ki! Ablası ve babası cezaevinde, abisi yaralı, milyonlarca genç, istemese de, polisle karşı karşıyaydı... Ve Asena dişi kurttu! Destanlarda, efsanelerde heyecanlanarak okuduğu dişi kurt Asena, şimdi oydu! Gelecekte belki onu okutacaktı devlet tarih dersinde! Asena sesini kısarak "Şimdi ne yapmam gerekiyor? Asena ne yapmalı!?" dedi, son cümleyi söylerken sesini yükselmişti. Beyazlı kız gülümseyerek "Şimdi, Asena emretmeli ve seyretmeli!" dedi coşkuyla. O anda pencereye çarpan mermiler içeri dalmıştı. Kız, Asena'nın başını eğdi ve yere yattılar. Asena kendinden emin bir tavırla "Önce, hükümetin kölesi olmuş, tasmasını hükümete teslim etmiş insan kılıklı, polis üniformalı, köpeklerden kurtulalım o halde!" dedi. Kız çekmecedeki hançeri çıkardı. Asena'ya uzatıp "Şimdilik buna ihtiyacın var. Asla yanından ayırma!" dedi. Kapıdan çıkarken de saçlarının beyaza bürünmesi dikkatini çekti Asena'nın. Çağrı kapıyı tıklatıp içeri girdi. "Asena, o kız devasa bir Bozkurta dönüştü!" dedi. Asena, şaşırmamıştı nedense. Şaşırması gerektiğini biliyordu, ama ilginç gelmedi ona. Hançeri kılıfından çıkarıp baktı kısa bir süre. Hançer parlayıp parlayıp sönüyordu. Tekrar kılıfına sokup beline taktı. Çağrı'ya dönüp, "Abim nasıl?" dedi. Bilmiyorum manasında kafasını sağa sola salladı. Asena ayağa kalkıp odadan çıkmak için hareket etti. Dikkatini köşedeki tabanca çekmişti. Tabancayı eline alıp inceledi. Daha sonra da onu da beline geçirdi. Odadan çıkıp abisinin bulunduğu odaya yöneldi. Kapıyı açıp içeri girdi. İçerideki iki asker hazırola geçti. Abisine yaklaşıp bacağına dokundu. Kanama durmuştu anlaşılan. Kanın kokusu çok yoğun geliyordu burnuna. Hoşuna da gitmişti bu koku. Doktor "Yarın ayağa kalkar, ya da eğer dendiği gibi Asena bulunduysa, anında iyileşir" dedi. Asena şaşırarak "Nasıl anında iyileştirecek ki Asena?" dedi. Doktor bilgin bir tavırla "O bozkurdun salyası, tüm yaralar için, mükemmel bir ilaç. Ancak askerler onun bir insan olduğunu söylüyor. Dişi kurt Ayçin gibi ise çok iyi. Ancak bir insan ise ne yapabilir bu kalabalığa! Boşu boşuna militanlarımızın üssünü açık etmiş olurlar!" dedi. Asena yüzünü asarak, "Peki insansa, yine salyası işe yarar mı?" dedi. Doktor umutsuzca "Zannetmiyorum.." dedi. Asena kaşlarını çatarak, "Umutsuzluğa kapılmanın zamanı değil! Sen, sana verilen görevi yap, kimsenin kafasını karıştırma!" dedi. Oldukça sertti, ancak farkında olmadan kamburlaşıyordu. Ayçin dedikleri kız gibi, dönüşmeye başlamıştı. İlk dönüşümüydü. Çok ağır dönüşüyordu. Etrafı bulanıklaşıyordu. Doktor kolundan tuttu. Asena acıyla çığlık atmaya başladı. Doktor askerlere dönerek, "Dişi kurt Ayçin burda mı?" dedi. Asker hayır manasında başını salladı. Doktor "Peki ya Aycan?" diye soruyu yineledi. Askerlerden biri dışarı çıktı. Birkaç saniye sonra bir kızla içeri girdiler. Asena çığlık atarken "Ne oluyor, görmekte zorlanıyorum! Heryerim ağrıyor. Lütfen yardım edin!" diye konuştu. Aycan Asena'nın başını okşayarak, "Sakin ol Asena, az sonra geçecek. Herşey birazdan daha güzel olacak!" dedi. Sesi oldukça rahatlatıcıydı. Gerçekten yavaş dönüşüyordu. Ancak saniyeler sonra oldukça net görmeye başladı. Hatta normalden net görüyordu. Attığı çığlıklar boğuklaşıyordu. Kulakları duymuyordu şimdi de. Çınlıyordu. Anlamsızca etrafına bakıyordu. Aycan koluna girip hareket etmesine yardım ediyordu. Şimdi kolları da değişmeye başladı. Uzadıkça uzadı. Herşeyi çok rahat hissedebiliyordu. Kolları da bacakları kadar uzundu artık. Kulakları duymaya başlamıştı. Hatta çok daha iyi. Herkes ayrı konuşuyordu ama sanki süzgeçten geçmiş gibi herşeyi ayrı ayrı dinliyordu. Hala tam olarak ne olduğunu anlamamıştı Asena. Dönüşümünü tamamlamıştı. Artık bir Bozkurt'tu. Tüyleri gri ile beyaz karışımı bir renkti. Aslanlarınkinden farkı olmayan bir yelesi vardı. Yelesi parlaktı sanki, beyazdı. Gözleri yine yemyeşildi. Ama parlaktı. Asena kurt olduğunu anlayınca etrafına bir göz attı. Doktor mahçup olmuş gibiydi. Başı yerdeydi. Asena abisine doğru adımladı. Yarasını kokladı. Dili ile üzerinden geçti yaranın. Yara yavaş yavaş küçüldü. Sonra yok oldu! Abisi gözünü açtığında korkmuştu ama bu kurdun gözleri... Evet, tanımıştı kardeşini. Tedirgince doğruldu. Asena'nın başını okşadı. Ayağa kalkabilmişti. Rahat yürüyebiliyordu. Sançar, yüksek sesle "Zırhımı getirin! Ve silahımı! Atam ve bacım onların elinde. Tümenime söyleyin, zorlu bir yol var. Ancak sonu kutlu. Tanrı Türk'ün yardımcısı olsun!" dedi. Asena'nın abisi Ülkücü Militanların komutanı mıydı yani!? Asena, bir tümen komutanının kardeşi olduğu için, Sançar, dişi Bozkurt Asena'nın abisi olduğu için gurur duyuyordu. Zırhı ve silahı verildi. Artık hazırlardı. Kapının önünde büyük bir ordu vardı. Sançar dışarı çıktı. Askerlerini arkasına aldı. Önlerine düştü. Asena kapının önüne çıkıp ses tellerini yırtmak istercesine uludu. Arkasından da diğer üç kurt, Ayçin, Aycan ve Ayça çıktı. Onlarda uludu son güçleriyle.
Peygamber'in hadisi yaklaşıyordu anlaşılan "TÜRKLER DÜNYAYA İKİNCİ KEZ HÜKMETMEDEN KIYAMET KOPMAYACAK"