İmge: Utkan, görüşebilir miyiz?
Utkan: Sebep?
İmge: Konuşacağımız şeyler var...
İmge: Ben o gün sana sert çıkıştım, haklıydın.
İmge: Devamlı olarak sana "Balım'dan mı hoşlanıyorsun?" dediğim için gereksiz bir yere çıktı tartışma.
Utkan: Bunu yaklaşık kaç yıldır diyorsun farkında mısın?
Utkan: Ben değilim şahsen.
●İletilmedi.Utkan: Hatta olayı bile tam bilmiyorum.
●İletilmedi.Utkan: Telefon değiştirme olayını sevdim...
●İletilmedi.İmge: Utkan, bak haklısın.
İmge: Devamlı aynı şeyi ima ettim ve bu çok rahatsız ediciydi ama işte ne bileyim...
İmge: Son anda gelip yüzüme "Sen bu ilişki bitmesin diye devamlı Balım'ı araya sokuyorsun!" diyince bende ipler koptu.
İmge: Ne zaman tartışsak birkaç gün sonra tam barışmışken aynı muhabbeti açıyorsun.
İmge: Ben hiçbir zaman araya Balım'ı sokmadım.
İmge: O gidip sana yazıyorsa bu benimle alakalı bir problem değil.
Utkan: Peki benim Balım'dan hoşlanmamla bu ilişkide ara bulucunun Balım olmasının alaka düzeyi ne?
İmge: Ben...
İmge: Ben artık gerçek bir ilişki yaşamak istiyorum.
İmge: Yıllar geçti, ne zaman sorsam "unuttum" dedin.
İmge: Balım'a karşı hislerini unuttuğunu söyledin,
İmge: Geçmişte kaldığını ima ettin.
İmge: Ama böyle durumlarda...
İmge: Neredeyse her büyük tartışmamız onun varlığı yüzünden çıkıyor.
İmge: Varlığı sorunsa hayatımızdan çıkaralım, diyorum.
İmge: Bana kötü kötü bakıyorsun.
Utkan: Sen de türk edebiyatı kitaplarında "okey canım kip bay" cümlesi arayan manyak kesim gibisin mübarek.
Utkan: Ota boka sinirlenen ruh hastası.
İmge: Efendim?
Utkan: Utkan'la telefonları değiştirdik, İmge.
Utkan: Arıkan ben.