3.2

14.9K 1.3K 998
                                    

Medya: Kağan Sarıtepe.

Bulur muyuz 300 yorumuuu 🐍

***

Simay Konyalı

"Kağan yemin ediyorum seni gebertmeme az kaldı!" diye bağırdım. "Bu mutfağın hali ne?" Kağan gözlerini devirdi ve bana baktı.

"Toplarım Simay. Sana yemek hazırlıyorum ama yine de yaranamıyorum." Dehşetle ona baktım. 

"Yemeklerin yarısını yaktın ve mutfağın içine ettin. Beste burada olsa-" 

"Evet, biliyorum. Beste benim sülaleme kayardı." Sırıttım. 

"Aynen öyle. Keşke burada olsaydı da senin ağzını burnunu dağıtsaydı." Güldü.

"Bana karşı bu kadar hırçın olmanı neye borçluyuz? Gerçi arkadaşlar bunun için var, değil mi?" dediğinde yanağımın içini ısırdım.

Arkadaş deyip durmasan keşke Kağan. Anladım, bana karşı benim gibi hissetmiyorsun.

"Hıı. Aynen öyle," dedim geçiştirerek. "Yaptığın yemeği de yemeyeceğim. Kokusunu bile beğenmedim. Kokusundan belli oluyor ne kadar kötü olduğu." Kaşlarını kaldırdı. 

"Emin misin? Bence mükemmel oldu. Tamam, birazcık yanmış olabilir." Gözlerimi devirdim.

"Birazcık mı?"

"Ama Simay sen de hep gömüyorsun beni. Böyle olmaz ki." 

"İyi, tamam. Sadece tadına bakarım." Sırıtıp başını salladı. Bana hemen hazırlayıp bir tabakta servis ederken ben de sandalyeye oturdum. Yaptığı sebzeli ve etli yemeğe şöyle bir göz gezdirdim. Yanan bir taraf yoktu.

"Yananları sana vermedim. Değerimi bil," dediğinde ona baktım.

"Yok bir de yanıkları bana yedirseydin," dedim alayla. Güldü.

"Valla ömür törpüsüsün Simay." Burun kıvırdım ve bir şey demedim. Kaşığı alıp yemekle birkaç saniye oynadım. Sonra kaşığıma aldığım yemeğe bakıp ağlamaklı bir şekilde konuştum.

"Allah'ım ne olur ölmeyeyim." Kağan ise benim tepkime gözlerini devirdi. Kaşığı ağzıma kyup yemeği yemeye başladığımda Kağan da dikkatle beni izliyordu. Yuttuktan sonra sırıttım. 

"O kadar sövdüm ama cidden güzel olmuş. Sadece hafif bir yanık kokusu var. Yanık dışında gayet iyi." Sözlerimle memnun kalmış olacak ki, hemen sırıtmaya başladı ve artist artist bana baktı.

"Yavaş yavaş halledeceğim Simay hazretleri. Beğenmeniz beni mutlu etti." Alayla güldüm.

"Gıcık gıcık konuşma." Gülerek kendine de bir tabak doldurdu. Masaya su ve ekmek de koyduktan sonra sandalyesine oturdu.

"Mutfağı temizleyeceksin," dedim ona bakarak. Gözleri beni buldu.

"Beraber," dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ben dokunmadım bile. Temizlemem." 

"Temizlememe yardım et, istediğin şeyi alayım." Sırıttım.

"Çok yardım etmem ama sadece ucundan." Başını salladı.

"Tamam, biraz bile yardım etsen olur zaten," dediğinde pis pis güldüm.

"Pastaneye gidip bana tatlı alacaksın." Gözlerini devirdi.

"Senin gittiğin pastane mi? Orası uzak ama." Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Bana ne. Oradan istiyorum." Pes edip başını salladı.

"Tamam tamam. İnatçı keçi." Sırıttım.

Soğuk Yatak | Texting ✔ Where stories live. Discover now