47.BÖLÜM: LANETLİ MASKELER

481K 23.8K 68K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım. 🔥

In Bad Dreams - Crippled Black Phoenix

Tiny Drop - Simone White


47.Bölüm: LANETLİ MASKELER

Hayatım boyunca çok şey kaybetmiştim. Ailemi, arkadaşımı, masumluğumu ve en sonunda da kendimi. Yüzleşmekten ne kadar kaçınsam da bunlara hiç sahip olmadığımı da biliyordum. Ne ailem olmuştu ne arkadaşım ne de masumluğum. Bu da benim lanetimdi. Benim sandığım hiçbir şey benim değildi. 

Lanetli bir katildim ben.

Çoğu zaman dünyaya gelme sebebimin katillik olduğunu düşünürdüm. Sanki özenle hazırlanan bir projeydim, ruhsuz bir makine, kan ve acıdan beslenen bir canavar. Hep maskeler takmıştım, o maskelerin ardındaki ben o kadar çirkindi ki o maskeleri takmak bir zorunluluktu bir noktadan sonra benim için.

Şimdiyse ablamın karşısında tüm maskelerim düşmüştü. O maskelerin ardındaki şeyden ben bile iğrenirken, o ömrünü harcadığı şeyin bir hiçlikten ibaret olduğunu gördüğünde ne hissedecekti?

O kadar beklenmedik bir andı ki bu, tüm maskelerim bir bir düşmüş, her şey netliğini yitirmişti.

Çaresizlik.

Bu duyguyu yaşayana kadar kelime anlamını bilmekten ve empati yapmaktan ilerisine gidemezdik. Bense bu duyguyla çok küçük yaşta tanışmıştım. İlki babamın eve gediğinde yaşayacaklarımızı düşündüğüm zamanlardaydı. İkincisiyse o yetimhanede tüm benliğimi benden alan o soğuk günlerdeydi. Hep bir çaresi bulunur derlerdi ancak o çarenin tüm iplerin kopacağı an olacağını herkes bilemezdi.

Ablam, parlak ela gözleriyle yüzüme uzun uzun baktı. Onu tanıyordum, onu tanıdığımı sanıyordum ama onun bu bakışında ne hissettiğini bilecek kadar uzun bir zaman geçirmemiştim onunla. Onu aslında hiç tanımıyordum.

Bakışları tekrar Şahin'e döndüğünde, tüm rıhtımda duyulacak bir kahkaha attı. Hatta o kadar güldü ki karnını tuttu. Bu sırada kendimi zorlayarak yanlarına doğru yürüdüm.

"Manyağa bak ya, dediği şeyi duydun mu?" Bir süre daha gülerken Şahin onu izliyordu. Ancak Şahin'in ifadesinde öfkeli bir ifade yoktu aksine çok güzel bir manzarayı izleyen bir adamın hoşnut ifadesi vardı. Ablam gülmeyi bırakırken yüzü tekrar ciddileşti. "Bak Şahin, seni anlamaya çalışıyorum. Cidden bak. Hislerinden bahsettiğinde sana aramızda bir şey olmayacağını açıkça söyledim. Bu yaptığın saçma inat nedir anlamıyorum. Gerçi bu ülkede kadınların başına ne geliyorsa erkeklerin bu hastalıklı inatlarından geliyor ya. Ama diyeceğim şu ki Şahin benim bu hayatta kardeşim için yapamayacağım şey yoktur. O yüzden benim kardeşim hakkında konuşurken gerekirse yüz kere düşüneceksin. Bana sakın saf masum deme, bir yıl o parmaklıkların ardında yatan biri bir daha ikisine de sahip olamaz. Anladın mı?" Şahin'e doğru bir adım atarken, tehditkâr şekilde kaldırdığı işaret parmağı da Şahin'in göğsüne çarpmıştı.

Ne de olsa benim ablamdı işte.

"Sinirlenince çok seksi olduğunu söyleyen olmuş muydu?" dedi Şahin alaylı bir tavırla. Ve bu ablamın sabrını taşıran son nokta olmuş olacak ki Şahin'in yanağına sert bir tokat attı. Şahin'in kafası sağa doğru dönerken alaylı ifadesi de silinmişti.

"Abla sen içeri geç." dediğimde ablam başını iki yana salladı.

"Seni bir daha ne kendimi yakınımda ne de kardeşimin yakınında görmeyeceğim Şahin." Ardından elimi tuttu ve eve girerken beni de peşinden sürükledi.

ATEŞPARE (+18)Where stories live. Discover now