14.Bölüm: KARANLIK SIRLAR

556K 32.9K 72.9K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen! Keyifli okumalar...

YNDI HALDA - DASH AND BLAST


14.BÖLÜM: KARANLIK SIRLAR

Dudaklarımız aynı başladığı gibi sertçe ve hızlıca ayrılmıştı. Ancak Ateş'in hala hızla çarpan göğsü, benim hızla çarpan göğsüme vuruyordu. En heyecanlı cinayetimde bile böyle hızlanmayan kalbimi, anın ateşine veriyordum.

Pusat'sa hayatının en büyük şokunu yaşıyormuş gibi bakıyordu bize.

Ateş'in saçlarında gezinen elim yavaşça düştü. Aynı şekilde Ateş, yüzümdeki ve belimdeki ellerini çekti.

"Neden odaya dalıyorsun?" Ateş'in kaşları çatık, gözlerinden alevler çıkıyordu. Kırmızı rujum dudaklarına bulaşmıştı.

Çok haklısın Ateş, neden odaya dalıyorsun Pusat?

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Diye soru Pusat. Ellerini de beline koymuştu. Şuan tam olarak kocasını yatakta basmış üç çocuklu bir kadın gibi duruyordu.

"Öpüşüyorduk, gelmeseydin." Dedim, elim dudağıma gitti ve yayılan ruju sildim.

"Ne demek öpüşüyorduk! Kendinize gelin." İri iri açtığı gözleriyle öfke saçıyordu.

"E dedim ben sana. Neden abartıyorsun?" Diyerek omuz silktim.

"Ateş ne diyor bu kadın?" Artık dayanamayarak güldüm.

Ateş bana kısa bir bakış attı, ardından o da güldü ve Pusat'a döndü. "Kafayı mı yedin Pusat? Ne arıyorsun hem bu saatte?"

"Yemekten hızlıca çıktın! Geldin oteli birbirine kattın. Sancak'ı dövmüşsün lan. Sancak! Başka biri değil. Sonra geliyorum bakıyorum..." Sustu, gözlerini kısarak bana baktı.

"Sancak bu dayağı çok önceden hak ediyordu."

"Böyle devam et! Kim sinirini bozsa ya öldürüyorsun ya öldürmekten beter ediyorsun. Yakında Cebonaya'da kimse kalmayacak senin tarafında."

"Onların taraflarını sikerim, umurumda değil." Pusat uzun uzun Ateş'e baktı. Ardından elini havaya kaldırıp söylendi.

"Önce git Allah aşkına şu dudağında ki ruju sil. Ciddiye alamıyorum seni." Ateş'in eli dudaklarına gitti, sildi ve eline gelen kırmızı ruja baktı.

Koltuğa oturdum, bu koltuk bu kadar rahat mıydı önceden de? Bacaklarımı orta sehpaya uzattım. Ateş içeri geçti. Pusat hala bana kötü kötü bakıyordu.

Gülerek kafamı geriye attım. "Odana gidip ağlayacakmış gibi bakıyorsun."

"Bunu neden yaptınız ya?" Dedi yine şok içinde. "Siz ne ara bu kadar samimi oldunuz?"

Omuz silktim. "Çok ani gelişti, gelmeseydin kesin sevişirdik. Hem ben sana söylemiştim, neden şaşırıyorsun?"

"İnanmıyorum size ya, sen daha düne kadar bu adamı öldürmeye çalışıyordun."

Hayatı bu kadar ciddiye alma Pusat. "Evlenecek değiliz ya alt tarafı sevişecektik. Ne abarttın! Hadi git artık."

"Ben gidince devam mı edeceksiniz? Gitmiyorum." Geldi karşıma oturdu. "Şunlara bak sen ya." Kendi kendinde konuşuyordu.

Orta sehpan bir sigara yakıp, arkama yaslandım. Pusat'ın bakışları yüzümde gezindi, ardından yine söylenmeye devam etti. "Yüzünde kan var. Fantezi mi yapıyorsunuz amına koyayım ya! Gerçi iki psikopattan ne beklenir."

ATEŞPARE (+18)Where stories live. Discover now