16.Bölüm: KURT MU KUZU MU

576K 30.3K 74K
                                    




Cellar Darling - Avalanche

I Monster - Who Is She?


16.Bölüm: KURT MU KUZU MU


Sıcak nefesim, bir sigara dumanı gibi ayrılıyordu dudaklarımdan. Havanın soğukluğu vücuduma pek işlemiyor ama varlığını hissettiriyordu.

Neden buradaydım? Hani bırakacaktın Aşkın? Hani emekliye ayrılacaktın? Hani V ölecekti?

Hepsi palavra, atamazsın içinden V'yi.

Bu üst düzey koruma çemberine sahip, malikaneye girmek benim için çokta zor olmamıştı. Korumaların arabasından birine gizlice sıvışmış ve uzun saatler boyunca gecenin çökmesini beklemiştim. Bu kadar uğraştığıma değecek bir cinayet olması gerekiyordu.

İçinde köpek balıklarının olduğu havuzun yanından, saklanmadan geçtim. Saçımdaki siyah, deri bere kafamı kaşındırıyordu. Karşıma çıkan korumaya, bacağımdaki kemerde duran susturucu taktığım tabancayla ateş ettim. Kafesin ardında duran iki aslana baktım, aç gözüküyorlardı.

Genelde korumaları öldürmezdim, kurban dışında kimseye zarar vermeden çıkardım işin içinden ama bu sefer farklıydı. Kazım Tarlacı bir şeytandı ve tüm korumaları da birer iblisti. Yurt dışında yaşıyor, buraya yılın belli zamanlarında geliyordu.

Diğer silahı da sol elime aldım. Önüme çıkan herkesi sinsice öldürüyor ve sessizce uzaklaşıyordum. Taş merdivenleri hızla çıktım ve evin içine girdim.

Kazım hem uyuşturucu hem de organ mafyasıydı. En büyük fantezisi ise sevmediklerini hayvanlarına yedirmekti. Aslanları, kaplanları, timsahları ve hatta piranaları olan bir manyaktı.

Kazım'ın odasına kadar çıkıp, silahlarındaki mermileri boşalttım. Sessizce , vakit kaybetmeden aşağı geri indim. Karşıma çıkabilecek tüm korumaları öldürüp, arazinin üstünde avım dışında kimseyi bırakmadım, Kazım'ın baş danışanı dışında.

Karşıma son çıkan o olmuştu. Bana ateş ettiğinde, hızla evin kolunun arkasına saklandım. Hakkını yemek olmazdı, en uzun o dayanmıştı ve bu tam olarak bir dakika on saniye sürmüştü. On birinci saniyede kurşunumun hedefi olmuş ve kafası delinmiş şekilde yere düşmüştü.

Bu sesler Kazım Tarlacı'yı uyandırmak için yeterli olmuştu. Üst kattan sesler geliyordu, aşağı iniyordu. Arka bahçeye çıktım, köşede duran altın işlemeli koltuğa oturdum. Bacak bacak üstüne attım ve arkama yaslandım.

Altmış yaşında ki, göbekli ve kel Kazım titreyen elleriyle silah tutuyordu. Beni görmüyor ama bağırıyordu. "Kime bulaştığınızı bilmiyorsunuz! Buradan cesediniz bile çıkmayacak." Sesindeki korku gizlenmeyecek kadar yüksekti. Karanlıkta kaldığım için beni görmüyor, dehşet saçan gözleriyle etrafı izliyordu. Köpek balıklarının olduğu havuzun tam kıyısında duruyordu.

"Bir rivayet var." Dedim yüksek sesimle. Ve beni fark etti, silahını bana doğrulttu. Anında ateş etti ancak nafileydi, silahlarının içi boştu. Korkudan ağladı ağlayacaktı. İçi boş iki silahı yere düştü. "Ünlü, milyarder iş adamı Kazım Tarlacı aslında pis bir mafya. Her türlü pislik ellerinde ve iğrenç fantezileri var." Yerimden yavaşça kalktım.

"Lütfen, lütfen..." Sayıklıyordu ağlamaklı yüzüyle. "Çok para veririm." Etrafına bakınıp duruyordu. "Sen V'sin." Dedi şok içinde. Beni gören ölmüş demekti ve bu onu biliyordu. Hatta onun için geleceğimi de bilmesi lazımdı.

ATEŞPARE (+18)Where stories live. Discover now