14

1.3K 95 3
                                    

"Ver bakalım şu telefonunu." Siyah uzun saçlı oğlan, Jeongguk'un kafasını havuza bastırmış, çırpınan bedeni izliyordu.

"Doğru, su altında telefon veremezsin." Elini kaldırdı ve uzun süredir su altında nefessiz kalan Jeongguk yüzeye çıktı.

Burnuna, kulaklarına hep su kaçmıştı ve genzi çok yanıyordu. Öksürmekten havuzda sabit kalamıyor, daha çok batıyordu.

Onu videoya alan birkaç kişiyi görünce saçları ile yüzünü kapattı ve havuzdan çıkmaya çalıştı.

"Telefonun Jeongguk."

"Su geçirdi telefon, açılmaz artık."

"Zengin değil misiniz? Su geçiren telefon neyin nesi?"

Jeongguk dönen başı ile zorlukla merdivenlere doğru yüzmüş ve kendini zorlukla dışarı atmıştı.

"Herkes havuza girip ıslansın."

Jeongguk öksürerek havuz odasından çıkmış ve merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

Arkasından gelen sesli ayak sesleri ile kafasını arkaya çevireceği sırada birisi boynundan tutmuş ve sıkmıştı.

"Eğlendiğimizi söyleme kimseye, herkes ister sonra."

Herkes kahkaha atmaya başlayınca Jeongguk, telefonunun bozulmamış olması için içinden dualar ediyordu.

Nihayet sınıfının olduğu kata gelince herkes dönüp onlara bakmaya başlamıştı. Jeongguk kocaman gözleriyle sarılıp ağlayabileceği birisini arıyordu.

Ona göre bu durum imkansızdı ama belki birisi ona acıyıp sarılabilirdi. Çünkü buna çok ihtiyacı vardı.

Gözleri, elleri iki yana düşmüş tepkisizce onları izleyen Taehyung'a değmişti.

Ne kadar da güzel duruyordu omuzları.

Sarılsam, kafamı oraya yaslayıp ağlasam diye düşündü içinden Jeongguk.

Kokusunu içime çeksem o farketmeden belki daha iyi hissederim diye düşündü ama bu düşünceler kısa süre içerisinde ortama müdür yardımcısının girmesi ile son buldu.

Jeongguk'un kulakları tıkalı olduğu için etraftaki çoğu şeyi tam duyamıyordu.

En son müdür yardımcısının ortamdan ayrılıp, uzun saçlı çocuğun Jeongguk'un saçını çekmesi ile Jeongguk biraz daha ayıldı.

Jeongguk, son kez bakmak istediği kişiye, Taehyung'a bakıp hızlıca ortamı terk edip çatı katına doğru koştu ve sıraların arasına çöküp ağlamaya başladı.

Islanmış bedeninin soğuktan titrediğini daha yeni farkediyordu.

Titreyen elleriyle telefonunu çıkardı ve Taehyung'a mesaj attı.

Taehyung onu ciddiye almamıştı, haklıydı da. Ama biraz olsun onunla duramaz mıydı?

Yanında birisi olmasa da birisinin onunla ilgilenmesine çok ihtiyacı vardı.

Jeongguk, peşinden kimsenin gelmemesinin acısıyla son mesajını da yazıp kollarını bedenine sarıp bacaklarını kendine çekti.

Ardından telefonu titreyince göz ucuyla açık olan sohbete baktı.

Biraz konuştuktan sonra kendini toparladı ve birkaç kez hapşurarak merdivenleri hızlıca inmeye başladı.

Bugün kendini kanıtlayacak ve onu kandırmadığını kanıtlayacaktı.

Karşısına çıkamasa da aynı yerde olduklarını kanıtlamış olacaktı.

Hangang Parkı / taekook✓Onde as histórias ganham vida. Descobre agora