35

35.3K 3K 571
                                    

taehyung ve jungkook, yağmur yağmamasını fırsat bilerek öğle arasını bahçede geçirmeye karar vermişlerdi. önlerindeki masada çoktan bitirdikleri yemeğin tabakları duruyordu ve doymuş karınları sayesinde bütün ilgilerini birbirlerine veriyorlardı.

jungkook, yanağına elini yaslamış bir şekilde gülümseyerek sevgilisinin anlattığı şeyi dinliyordu.

anlattığına göre taehyung ablasının nişanlısıyla tanışmıştı ; her ne kadar bu skype üzerinden olsa da taeyeon'un nasıl biri olduğunu düşününce bu kadarı bile büyük bir adımdı.

taeyeon, taehyung'un aksine, umursamaz, vurdumduymaz ve başına buyruk biriydi. üniversiteye ilk gittiği zaman taehyung ona aylarca ulaşamamıştı bile. bu yüzden evleneceğini ilk söylediği zaman kimse şaşırmamış ve yadırgamamıştı. hatta düğünden önce haber vermesi bile daha şaşırtıcı bir durumdu.

"nişanlısı ablama göre çok sessiz ve sakin biri gibiydi. ya da bana o yönünü gösterniştir bilmiyorum ama ben sevdim şimdiden."

"ne zaman yüz yüze tanışacaksınız peki?" diye sordu jungkook yanağına yasladığı elini çekerken. bir süre sevgilisinin düşünmek için çatılmış kaşlarını izlemişti. yaptığı her hareketi gözüne oldukça sevimli geliyordu ve saatlerce bıkmadan izleyebilirmiş gibi hissediyordu.

"bilmiyorum ki. üniversiteye gittiğinden beri hiç eve gelmedi ama belki ara tatilde gelir bu sefer. hem babam-"

taehyung saçlarına masaj yapan parmakları hissettiğinde kendi sözünü kesmiş ve gözlerini anında kapatmıştı. derin bir iç çektiğinde ise jungkook kıkırdamış "hoşuna mı gitti?" demişti "kedi misin sen, hm?"

cevap vermek yerine başını sevgilisinin eline daha fazla yaslayan taehyung, alnında hissettiği minik bir öpücükle gülümsemiş ve gözlerini açmıştı.

kendisine de aynı şekilde bakan jungkook'u görünce ise anında dudaklarını birbirine bastırmıştı. jungkook bu ani öpücüğe hazırlıksız yakalanması gerekirken sanki bunu bekliyormuş gibi karşılık vermişti. o ve taehyung mükemmel bir uyum içindeydiler. taehyung'un boynuna sıkıca sardığı kollarından, okulda olduğunu unursamadan arsızca sevgilisini öpmesinden bu uyumu taehyung'un da fark ettiğini biliyordu.

ikili bir süre birbirlerini öpmeye devam etmişti ancak jungkook'a pek tanıdık olmayan bir sesn taehyung'a seslenmesi ile istemeyerek de olsa ayrılmak zorunda kalmışlardı.

jungkook sinirle sesin sahibine döndüğünde alt sınıflardan minjae olduğunu gördü. elinde test kitabıyla taehyung'a birkaç soru soruyordu ki bu da jungkook'un gözlerini devirmesine sebep olmuştu.

daha uygunsuz bir zamanda gelemez miydi?

bir süre sessizce sevgilisinin soruları minjae'ye açıklamasını izleyen jungkook her ne kadar çocukça olduğunu bilse de taehyung'un kendisinden başkasına ders çalıştırmasını kıskanmış ve kaşlarını çatmıştı. özellikle sevgili olduklarından beri taehyung ile geçirdiği vakitte okuldakilerin ona ne kadar çok soru getirdiğini fark etmişti. bunun sebebi ise taehyung'un soruyu konuya dair hiçbir bilgisi olmayan birinin bile rahat anlayabileceği seviyede açıklayabilmesiydi.

eh doğal olarak kim olsa huysuz ihtiyar öğretmenleri yerine taehyung'u tercih ederdi. ancak durum minjae ile farklıydı. kıskanmak için gerçek bir gerekçesi vardı çünkü taehyung geriye çekildikçe ısrarla dibine giriyordu ve her ne kadar sakin kalmaya çalışsa da giderek sinirleniyordu.

dilini yanağında gezdirirken sanki minjae ikisini az önce öpüşürken görmemiş gibi taehyung'un sevgilisi olduğunu belli etmek isteyen jungkook, bir kolunu taehyung'un ince beline sarmıştı. taehyung daha ne olduğunu anlamadan belindeki tutuştan geriye doğru çekilmiş, sırtı jungkook'un göğsüne yaslanmıştı.

goodnight moon | taekookWhere stories live. Discover now