goodnight moon | taekook

38

taehyung, çalıştığı kafeyi yaklaşık 30 dakika önce kilitlemişti. şimdi ise jungkook'un yardımıyla kafenin temizliğini yapıyor, bir an önce eve gitmenin hayalini kuruyordu.

jungkook geldiğinden beri müşteri uğramamıştı kafeye. taehyung'un iş arkadaşının izinli olması sayesinde de istedikleri gibi baş başa kalabilmişlerdi ancak taehyung'un bu kadar yorgun olma sebebi de buydu.

gündüz kafe her zamankinden daha yoğundu ve bu yoğunlukta tek başına çalışması bütün enerjisini sömürmüş, ayakta duramayacak hale gelmesine sebep olmuştu.

bu yüzden "mutfaktaki iş bitti." diyerek jungkook içeri gülümseyerek girdiğinde sevgilisinin gözlerini sıkıca kapattığını ve dudağını ısırdığını görmüş, dudaklarını büzerek sakince taehyung'a yaklaşmış ve arkasına geçmişti. sevgilisini nazikçe belinden tutup kendine yaklaştırarak sırtını göğsüne yasladığında ise "iyi misin?" diye sordu. taehyung sadece iç çekerek başıyla onayladı jungkook'u.

jungkook'un omuzlarına masaj yapan parmaklarını hissettiğinde ise başını geriye atıp sevgilisinin omzunda dinlenmeye başladı.

jungkook açıkta kalan esmer boyna küçük öpücükler bırakırken "sen otur istersen. kalan işi hallederim ben." diye mırıldandı ancak taehyung ellerini sevgilisinin saçında gezdirirken jungkook'un teklifini

"zaten az kaldı."

"tamam işte ben yapayım. yorulmuşsun yeterince."

"jungkook-" diye konuşmaya çalışsa da dudağında hissettiği öpücükle gözleri kapanmıştı. taehyung itiraz etmekten vazgeçip öpüşmenin tadını çıkartırken zamanın nasıl geçtiğinden bir haberdi ancak uzun bir süre öpüştüklerini nefessiz kalmasından anlayabiliyordu. yorgundu ama bu sevgilisini öpmesinin önüne geçiyordu. hatta yorgunluğunu unutmasını bile sağlıyordu.

sadece bir anlığına dudakları ayrıldığında taehyung önünü jungkook'a dönmüş, yüz yüze gelmelerini sağlamıştı. ardından zaman kaybetmeden tekrar dudaklarını birleştirmişti. öncekinin aksine bu seferki yoğun bir öpücüktü. taehyununu elleri ensesinde, sevgilisini yaklaştırıyordu ve jungkook'un elleri taehyung'un iki yanındaydk, çünkü onları koyacak daha iyi bir yer düşünemiyordu.

taehyung'un ellerinden biri aşağıya doğru kaymaya başlar başlamaz jungkook boğazından bir inleme bıraktı. eli ilk önce boynundan omzuna doğru ilerliyor ve sonra aşağı inmeye devam ediyordu. iç bacaklarına kadar inen elleri orda biraz oyalanıp tekrar yukarı çıktışında ise göğsünde durmuştu. parmak uçları bir süre göğsünde daireler çizmiş, daha sonra da hayatı buna bağlıymış gibi sıkıca yumruk yaptığı elleriyle jungkook'un tişörtünü avuç içine almıştı.

jungkook hırslanarak taehyung'u daha sert öpmeye başladığında esmer tenlinin küçük bir inleme bıraktığını duymuştu. eğer odaklanmamış olsaydı büyük ihtimalle duymayacağı kadar kısık bir inlemeydi ancak duymuştu ve daha fazlasını duymak istediğini fark etmişti. bu yüzden taehyung'un dudağını sertçe ısırmış, bu sefer rahatlıkla duyabileceği bir inleme bırakmasına sebep olmuştu.

kendini istemeyerek de olsa geri çektiğinde derin bir nefes almış ve etrafına bakmıştı. "taehyung?" dedi hala nefes nefeseyken "bu kamera çalışıyor mu?"

taehyung da sevgilisinin çenesiyle işaret ettiği kafedeki tek güvenlik kamerasına bakmış ve onu başıyla onaylamıştı. "çalışıyor ama sadece kasayı görüyor."

"ah öyle mi?" dedi jungkook sırıtarak "o zaman seni şu an bu masaya yaslasam kamera görmez mi?"

"görmez." diye cevap verdi taehyung aynı arsız ifadeyle "bu yüzden istediğin zaman yaslayabilirsin."