goodnight moon | taekook

52

jungkook, taehyung'un ödevinin bittiğine dair mesajı alır almaz ailesini uyandırmamaya çalışarak hızla odasından çıktı. yaklaşık 30 dakikadır bu mesajı bekliyordu ve daha fazla zaman kaybetmek istemiyordu.

bu yüzden olabildiğince sessiz bir şekilde evden çıkmış, hemen karşıdaki dairenin kapısını çalmıştı.

kapı açılır açılmaz taehyung gülümseyerek sevgilisini bileğinden tutmuş, ardından çekerek eve girmesini sağlamıştı.

"sonunda bitirdin ödevini." diye fısıldadı jungkook yatak odasına girdikleri zaman. taehyung ise gözlerini devirerek kapıyı kapattı. "niye bu kadar uzun sürdü? okul birincisi bile bu kadar yavaş yapıyorsa biz nasıl yapalım, hm?"

"fazla konuşuyorsun."

"fazla mı sabırsızsın?"

"30 dakika bekleyememiş olan ben değilim. burda sabırsız olan sensin bence?"

"eh peki madem." dedi jungkook gülerek "evet oldukça sabırsızım."

"peki neden hala bana dokunmuyorsun?"

bunun üzerine jungkook sertçe taehyung'u belinden tutup kendine çekmiş ve dudaklarına kapanmıştı. hırsla dudaklarını öperken belindeki elini kalçasına yerleştirmişti. diğer boştaki eliyle saçlarını çekerek ağzını aralamasını sağladı ve dilini içeri gönderdi.

yavaşça ilerleyen bir öpüşme değildi bu, jungkook, taehyung'un dili emerken ve kasıkları birbirine sürtünürken kesinlikle yavaş değillerdi. taehyung'un saçının çekilmesi sebebiyle genzinden bir inleme çıkmıştı. nefes almak için ayrıkdıkları zaman "ne istersen demiştim jungkook." diye fısıldadı taehyung ona önceki mesajlarını hatırlatmaya çalışırken. jungkook ise ukalaca sırıtıp "ne istediğimi biliyorsun." diye cevap verdi.

taehyung, sevgilisinin ne dediğini anında anladı. derin bir nefes alıp yere, dizlerinin üstüne, oturduktan sonra elini jungkook'un eşofmanının ipine sardı. öte yandan heyecanla nefesleri yükselirken taehyung'un elinin rehberliğinde dizlerine kadar indirilen eşofmanına bakarken dişlerini dudağına geçirmiş "dizlerinin üstündeyken inanılmaz gözüküyorsun." diye fısıldamıştı jungkook.

yüzünde ukala bir gülüşle jungkook'un iç çamaşırını indirdi taehyung. ardından zaman kaybetmeden penisin başını ağzına aldığında jungkook inleyerek elini dalgalı saçlara sarmıştı.

taehyung'u devam etmesi için cesaretlendiren yüksek bir inilti bıraktı jungkook ve elini saçlarına daha sıkı doladı. taehyung, daha derine gitmeden önce önce dilini biraz döndürdü ve nefes almak için kısa bir süreliğine geri çekildi. bunu jungkook'a ilk yapışı değildi ama hala zorlanıyordu.

jungkook'un "sırf bunun için yaratılmışsın." demesiyle taehyung istemsizce inledi, ağzını açıp dilini dışarı çıkarırken nefesinin boğazında tıkandığını hissediyordu. jungkook, sevgilisinin ağzının sıcaklığına daha fazla dayanamayıp sıkıca tuttuğu saçlarıyla başını çekerek daha derine gitmesini sağlamıştı.

taehyung inleyerek gözlerini kapattı. dilini kalın penisin etrafında döndürürken destek amaçlı tırnaklarını sıkıca jungkook'un tutunduğu bacaklarına batırıyordu. jungkook ise sabrının tükendiğinin farkındaydı. "durmamı istiyorsan bacağıma vur, tamam mı? " dedi. taehyung'un gözlerini onaylar şekilde kırpıştırdığını gördüğünde ise gülümsedi, parmaklarını sıkılaştırdı ve kendini daha önce gittiğinden daha derine gitmek için sertçe itti.

taehyung ilk başta ani hareketle öğürmüştü ancak nihayetinde jungkook'un boğazını becerdiği hissini sevmişti. onu istediği gibi kullanıyordu ve taehyung'un bu hallerini görebilen tek kişi de oydu. taehyung, jungkook git-gel yapmaya devam ederken ağzına alamadığı yerleri eliyle çekiyordu.