BEKLENMEDİK HAMLE

369 45 9
                                    

Zavallı ben... Neden diye soranlara cevabım yaşadığım 26 yılda saklı. Babam daha ben çok küçükken hayata gözlerini yumduğunda annem tek başına büyütmüş beni. Annem babamı anlatırken gözlerinin içi gülerdi gözyaşlarının arasında. İmrenmediğim tek günüm olmadı onların sevdasına ama ne yazık ki öyle bir aşka düşme şansımın yok denecek kadar az olduğunu ergenliğe girdiğimde anladım. Kumral bukle bukle saçlarım, çakır gözlerim , beyaz tenimle bir erkekten çok kıza benzemem, daha da kötüsü kızları değil erkekleri çekici bulmam bahtsızlığımın bana hediyesiydi. Erkek gibi olmayan bedenime inat sporla uğraşmak istedim ve çok sevdiğim atletizmi seçtim. Ama o hayatımda yaşadığım en kötü deneyimdi. Zira beni eğiten hocamın elleri ve dudakları ile bedenimi keşfetmek istemesi bu sevdama ket vurdu. Aynı zamanda eşcinsel olduğumu annemin öğrenmesini sağladı. Çok ağladım ama tek şansım olan  annem hep yanımdaydı. Bir başına tek öğretmen maaşı ile benim için elinden geleni yapan annemin hakkını asla ödeyemem. Mühendislik hayalim değil erkekliğimi ispatlamak için seçtiğim bölümdü. Bana göre fazlasıyla erkeksi gelen bu mesleği elimden geldiğince iyi yapmaya çalıştım. Şu an ise benim korkaklığım yüzünden yaşananların acısını taşımak zorunda olduğum gerçeği ile baş başayım. Ben bu düşüncelerimle savaşırken az önce yaralarımı saran Temel reis sakince yemeğini yiyordu ki telsizden gelen bir anons ile ikimizde yerimizde dikleştik.
"Bütün birimlerin dikkatine girişi açabilmek için kepçe kullanabilecek operatöre ihtiyaç vardır...."
   Anons devam ederken Temel reis ayaklandı. Bende oturduğum sedirden ayaklanınca:
"Sen burada kal, ben şehre inip operatör arayacağım."  dedikten sonra tekrar önüne döndüğünde hırkasının kolunu tuttum. Benden böyle bir hamle beklemediği için bana dönüp şaşkın bir ifade ile baktı. Bakışı ile utandığımı hissetsem de zorla başımı kaldırıp gözlerine bakarak:

" Ben şey yani ben kepçe operatörüyüm." dedim. Sözlerime karşın bir süre yüzüme bakan reisin ifadesi düzleşirken:

" Sen ciddi misun?" dediğinde başımı evet anlamında salladım. Duyduğundan emin olmak için bir süre daha yüzüme baktıktan sonra kolunu benden kurtarıp içeri giden reis on dakika sonra elinde kıyafetlerim ile döndü.

" Daha ne bekleysun giyun."

 Reisin getirdiği giysileri alıp içeri giderek üzerimi olabildiğince hızlı giyinip tekrar salona döndüğümde Temel reis de hazırlanmış beni bekliyordu. Benim ise beklemediğim yanıma gelip omuzlarıma uzanan saçlarımı iri elleri ile toplamasıydı. Şaşkınlıktan ve utançtan tepki veremezken işini bitiren reis boynuma yeşil bir atkı doladıktan sonra kapıya yöneldi. Ben de onun bu hareketi ile peşine takıldım. Kamyonete bindiğimizde telsizi eline alıp ekibe haber verdikten sonra geldiğimizden hızlı bir şekilde göçük alanına yöneldi. Alana girer girmez bizi Dursun Ali reis karşıladı. Bu bölgede çok sevilen ve saygı duyulan biri olduğu için ben de dahil onu tanımayan yoktu. Ayrıca Temel reisinde akrabası olduğu için onu fazlası ile tanıyordum. Bize yanaşan Dursun Ali reis Temel'e:

" Kimdur bu operator?" dediği zaman Temel reis göz ucu ile beni işaret etti. Dursun Ali reis kaşlarını çatıp önce bana sonra acaba doğru mu söylüyor diye reise baktığında ciddi olduğunu anlayıp bana dönerek:

" Kaybedecek vaküt yoktur uşağım hadi gel." dedi. Dursun Ali reisin babacan ama otoriter sesi ile kendime gelip göçük alanının yanındaki depo kapısındaki kepçeye tırmandım ve Dursun Ali reisin yönlendirmesi ile temizlememi istedikleri alana aracı getirip istedikleri bölgede çalışmaya başladım. Ben kepçe ile molozları kaldırırken ekiplerde girişte açıklık arıyorlardı. Bir saat boyunca devam eden moloz kaldırma çalışması ekipten gelen durun sesi ile bölündü. Bu arada oraya koşuşturan görevlilerden bir şey göremediğim için kepçenin kapısından bakmayı denerken başıma geçirilen kalın bir palto ile afalladım. Hareket ettiğimde burnuma dolan tanıdık koku ile durunca Temel reisin sesini duydum.

GÖÇÜK(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now