6. Çabalar ve İtiraflar

1.1K 175 231
                                    

O geceden sonra Chris ile görüşmekten bir süre kaçındım. Daha doğrusu ondan kaçtım. Aslında onun bana ait olduğunu bilmek gizli bir haz hissetmeme de neden oldu. Kibir... Gerçekten değişiyordum. Bu sürede her gün kütüphaneye gitmeye devam ettim. İşaretsizler ile ilgili kitaplarda rastladığım kısa bilgiler dışında, yeni ya da yol gösterici herhangi bir şey yoktu. Aslında hiçbir şey yoktu. Peki ben bu işten nasıl kurtulacaktım? Bu durum uzun zaman gizli kalmazdı. Lucifer ile Gabriel olayın farkındayken, çok yakında diğer baş melekler ile üst düzey melekler tarafından da öğrenilmiş olurdu. Belki de çoktan biliniyordu. Öğrenilmiş olsa haberim olurdu, değil mi?

O gecenin üstünden beş gün geçmişti ki, kütüphaneden çıktığımda Chris'i dışarda duvara yaslanmış halde beni beklerken buldum. Beni görünce hemen yanıma geldi. Ondan kaçmam yanlıştı, ama aramızdakiler beni rahatsız ediyordu. Tüm bunlar zaten hiç olmamalıydı. Yüzünde sıkıntıyla karışık bir heyecan vardı.

- Benden yeterince kaçmadın mı?

- Hayır.

Yüzüne baktım. İçimdekileri söylersem onu kaybeder miydim? Cevabı duymaktan mı yoksa duymamaktan mı daha fazla korkuyordum?

- Chris, sadece zaman tanıyordum.

- Kime?

- Sana ve kendime.

Kollarımdan tutup, beni kendine yaklaştırdı. Ona yakın olmak doğaldı, normaldi ve sıradandı. Yine de farklıydı, o geceden beri aramızdaki birçok şey değişmişti. Chris de bu değişimden etkilenmişti. Bu bir anda mı olmuştu yoksa hep mi böyleydi? Belki de ben görememiştim ya da görmezden gelmiştim. Ona asla o şekilde bakmamıştım. Ah Chris... Seni üzmeyeceğim tek yol, kendime ve sana yalan söylemekten, duygularımla düşüncelerimi bastırmaktan geçiyordu. Kendime ya da sana karşı dürüst olursam da seni kaybetmem söz konusuydu. Şimdi ne yapacaktım? Merakla beni inceleyen, heyecan dolu yeşillerine baktım.

- Chris seni çok seviyorum, benim için her şeysin, ailemsin. Ama istediğini veremem, hatta sen de bunu beklememelisin. Biliyorsun bu yasak, ayrıca bu yanlışı benim yüzümden yapamazsın. Olmaz anladın mı? Sen birçok güzel şeysin, ama asla bir günahkâr değilsin.

- Sen günahkârsın yani?

Chris, her zaman beni derin bir şekilde anlamış ve doğru cümleleri hatta kendime bile itiraf edemediklerimi söylemişti. Fazla zekiydi. Dahası bu bir soru değildi. Böyle hissettiğimin farkındaydı. Boğazımda bir şey kalmış gibi hissettim. Yutkundum, ama geçmedi. Aksine tıkanıp öksürmeye başladım. Onu yine endişelendirmeyi başarmıştım.

- Hazel, iyi misin?

- İyiyim merak etme.

Son günlerde yaşanan her şey beni çok etkilemişti. Vücudumda bu değişikliklere uygun şekilde, garip tepkiler veriyordu. Bu ara normal olan ne vardı ki?

- Hazel sendeki değişimlerin sebebi sadece bu yaşananlar mı? Yoksa biri mi?

İşte şimdi konu etrafında dolaşmaktan sıkılmış, esas soruya gelmişti. Haklıydı, herkes özellikle sevdiklerimiz, değer verdiklerimiz gerçek bir cevabı, doğruları hak ederdi. Ben de artık dolambaçlı cümlelerden, bir şeyler saklamaktan yorulmuştum. İçimdekileri anlatıp, nefes almamı güçleştiren o düğümü biraz olsun gevşetmeye karar verdim.

- Chris her şeyi başından anlatacağım ama burada değil, bizi duyabilirler. Göle gidelim mi?

Kafasını salladı, yürümeye başladık. Yürürken mesafe uzak olsa da zaman hızlı geçmiş gibi geldi ya da tam tersi zaman durmuştu. Vardığımızda karanlık çökmüştü. Göl, ay ışığıyla parlıyordu. Yan yana oturduk. Oldukça romantik bir manzara olmasına karşın gergin hatta huzursuz hissettiren bir akşamdı. Bu kadar eşsiz bir manzara karşısında konuşmak zorunda olduğum şeylerin ağırlığı üzerime çökmüştü. Geçen gün yaşananlar zihnime doluşurken ürperdim. Sıkıntılı, zorlu, kırıcı geçebilecek bir konuşma için kötü bir yer seçmiştim. İçimi kaplayan sıkıntı verici hisler yoğunlaşırken, bir yandan bu akşam garipliği bir şeylerin farklılaşabileceğini hissettirdi. Chris beni cesaretlendirircesine koluma dokundu. Yaptığı hareketin bizim için doğal olması gerekirdi. Fakat aramızdaki ilişkinin seyrini değiştiren o öpücükten sonra yalnızca daha fazla gerildim ve aniden kolumu çektim. Bir şey demese bozulmuştu.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Where stories live. Discover now