MECZUP -Pus Serisi 3-

4.Bölüm

Malikaneye geldikleri günün ertesi günü odasında test çözmekte olan Minel, ensesinde hissettiği nefesle irkildi. Kafasını çevirmesine fırsat vermeden omzunun üzerinden kafasını uzatan Tufan, sağlam kolunu çalışma masasına dayamış, kaşlarını çatarak kitaba bakıyordu. Tufan'ın keskin çene hatlarından gözünü çekerken parfüm kokusu Minel'in ciğerlerini doldurmuştu. Kulağındaki kulaklığı indirip "Ödüm koptu." dedi. 

"Kopsun." diyerek omuz silken Tufan, ona dönüp "Sıkılmadın mı ya? Sabahtan beri test çözüyorsun." diye bir soru yöneltti. Bıkkınca nefes veren Minel tekrar kafasını ona çevirdi. "Sıkıldım aslında. Ama yapacak daha iyi bir işim yok. Ya aşağı inip Ümran Hanım'ın ters bakışlarına maruz kalacağım ya da burada oturup ders çalışacağım. Ben de bunu seçiyorum." 

"Ben ders çalışmaktan nefret ederdim. Ama beni de senin babanla aynı ortama koysalar açıkçası ben de ders çalışmayı seçerdim." diyerek kendisini Minel'in yerine koyduğunu belirtti. Daha sonra "Fındıkla kocası öğlen uykusuna çekildiler. Alex'le Melis de aşağıda Duru'yla oynuyorlar. Annem kitap okuyor, Zahidoş da yeni bebişe patik örüyormuş. Yaz bebeği patiği ne yapacak onu da anlamadım." Tufan'ın evdekilerin durumunu sayma sebebini merak eden Minel "Behram Amca ile Meryem Teyze ne yapıyor? Onları unuttun." diyerek Tufan'a hatırlatmada bulundu. 

"Ana! Doğru diyorsun kız! Onlar da ortalıkta olmadığına göre odalarındalardır. Gidip bakmakla uğraşamam uygunsuz yakalarsam bir süre seksten soğurum diye düşünüyorum." Tufan'ın dediği şey Minel'in tiksintiyle yüzünü buruşturmasına neden oldu. 

"İğrençsin Tufan. Peki niye benim yanıma geldin? Rahatsız edebileceğin tek ben mi kaldım?" Minel'e göz devirerek elini masadan çeken Tufan "Bir insan karısıyla da uğraşamayacaksa kiminle uğraşacak bu hayatta söyler misin?" diyerek Minel'in yatağına uzandı. "Senin yatağın benimkinden daha rahatmış. Burada mı yatsam ben?" diye söylenmeyi de ihmal etmedi yavaşça yatakta yaylanırken. 

"He sen gel burada yat. Ben de Ümran Hanım'ın yanındaki odaya geçeyim." sandalyede yan dönen Minel, Tufan'ın sırıttığını görerek "Ben anladım sen hiç kendini yorma. Avcunu yalarsın." diye hemen karşılık verdi.

"İşte gerçek çift dediğin böyle olur be! Ne EkTam'ı ne AlMel'i ne GirBil'i TufMin var be TufMin!" Tufan'ın anlamsızca yükselmesine hâlâ alışamamış olan Minel, ne dediğini anlamaya çalışırken bir yandan da gülüyordu.

"Deli misin sen be?" diyerek yerinden kalktı. Malikanenin arka kısmına bakan camından geniş bahçenin ucundaki parka baktı.

"Valla bak!" Tufan'ın kendi kendine konuştuğunu duyarak tekrar ona döndü. "Ne diyorsun ya kendi kendine?"

"TufMin iyi oldu diyorum. Hashtag TufMin." dedikten sonra yerinden kalkıp pencerenin önündeki Minel'e yaklaştı. "Minel Tufan'ı yatağına kabul etsin diyorsanız, #MinelTufan'ıYatağaAl etiketiyle twit atabilirsiniz." Tufan'ın dudak bükerek yaklaşmasını tokat atarak durdurdu Minel. Hızlı bir tokat değildi ama Tufan'ı kendine getirmişti.

"Sen iyice azdın!" Onun lafına güldü Tufan. Camdan dışarı uzaktaki park alanına baktıktan sonra kolundan tuttuğu Minel'i önüne doğru savurup "Yürü kız! Kocana azdın mazdın diyeceğine parka götür de azıcık salla." diye çıkıştı.

Tufan'ın hareketiyle kafasıjı iki yana sallayan Minel "Ah ah!" dedi. "Herkes karısını sallamaya götürür ben kocamı sallamaya götürüyorum. Allah'ım benim günahım neydi de ben bu adama denk geldim?"

Minel'in arkasından yavaşça poposuna tekme atan Tufan "Ne söyleniyorsun? Gül gibi çocuğu buldun!" dediğinde Minel sinirle ona dönmüştü. Mavili yeşilli gözleri öfkeyle açtırıp "Bazen çok olaysın o bacağuni kırarum. Popomdan uzak dur." dediğinde Tufan bir adım geri çekilmişti.