7.Bölüm

3.4K 239 74
                                    

Arkadaşlar Yasak'ta olan sahneleri buraya koymayacağım. Eski okurların okurken sıkıldığını düşünüyorum. O nedenle eğer düğün sahnelerini okumak isterseniz Yasak adlı kitabımın FİNAL bölümünü okumanız sizin için yeterli olacaktır. Kopukluk yaşamazsınız :)

Giray'ı yumruklayarak eve soktuktan sonra "Hadi görüşürüz!" diye el sallayan Tufan, arabaya bindiğinde uyuklamakta olan Minel'i görünce kaşlarını çattı. Bugün biraz fazla içtiği her halinden belli oluyordu. Kafasını iki yana sallayıp derin bir nefes verdikten sonra arabayı çalıştırıp eve sürdü. 

"Minel, hadi kalk." Minel'in kapısını açmış başında dikilen Tufan, Minel'i uyandırmaya çalışıyordu ama genç kızda tık yoktu. Arabanın içine uzanıp onun emniyet kemerini çözdükten sonra elini yüzüne koyup "Minel.." dedi sakince. Delinin teki olduğu için uyandığında kendisine bir şey yapmasından korkuyordu. 

"Hı?" bir cevap aldığı için derin bir nefes verip, "Hadi, eve geldik." diyerek onun gözlerini aralamasına neden oldu. Gözlerinin kızarıklığından belli oluyordu ne kadar içtiği. Genç kızı elinden tutup çıkardıktan sonra arabanın kapısını kapatıp kilitledi. 

Tufan'ın koluna sarılarak başını onun omzuna yaslayan Minel gülerek "O çocuk ne dedi biliyor musun?" dediğinde Tufan kaşlarını çatarak ona döndü. Eli evin kapısına soktuğu anahtarda bakışları Minel'deydi.

"Ne dedi?" diye sordu merakla. Minel lavaboya giderken önünü kestiğinden bahsettiğini düşünüyordu. "Ben çantamı içerde unutmuştum ya.." Minel konuşmaya başlayınca Tufan iyice meraklanmıştı. 

Düğün bitiminde çantasını unuttuğunu söyleyerek içeri girmişti Minel. Demek ki bir daha konuşmuştu o çocukla. Sinirle kapıyı açtıktan sonra Minel'le birlikte içeri girdi. "Ben seni kafama yazdım. Peşindeyim." dedi. diyerek gülen Minel, "Dışarı baksana gelmiş mi peşimizden." dediğinde Tufan'a hiç komik gelmemişti bu durum. Aksine öfkelenmişti. 

"Ben o piçle konuşmamışım gibi yine niye geldi senin yanına?" diye kendi kendine söylendi ceketini çıkarırken. Daha sonra koltuğa oturmuş Minel'in önünde diz çöküp Minel'in ayakkabısının bileğini çözmeye başladı. "Sen ne dedin?" 

"Aa diz çöktün! Evlenme teklifi mi edeceksin?" Minel'in çocukça şaşkınlıkla sorduğu soruya şaşırmıştı Tufan. Ellerini onun bileğinden çekip gülerek eline uzandı. Parmağındaki yüzükleri çıkartmaya çalışırken "Erkek değil misiniz? Hepiniz aynısınız. Önce heveslendir sonra geri al." diyerek kendisi çıkartıp Tufan'ın eline tutuşturdu. Elindeki yüzüklere bakan Tufan da "Bu kız ayıkken, bana kafa tutarken daha iyi ya! Bu ne trip?" diye söyleniyordu. 

"Evlenme teklifi dedin ya güzelim! Yüzüksüz mü edeceğim?" dediğinde Minel "Hee!" diye tepki verdi. "Tamam hadi et bakalım bekliyorum." Gülümseyerek beklentiyle kendisine bakan Minel'e "Benimle evlenir misin Minel?" diye soran Tufan kafasına bir tane şaplak yiyince dengesini kaybetti. 

Elini yere koyup dengesini tekrar bulduğunda "Ne vuruyorsun kızım?" diye tepki gösterdi Minel'e. "Evlenmem! Hiç romantik olmadı bu. Kendini geliştirince bir daha isterim." diyerek onun elinden yüzükleri geri alan Minel kendi parmağına taktı. 

"Hey Allah'ım hey Allah'ım!" diye söylenen Tufan "Ne yapsak yaranamıyoruz." diyerek ayakkabısını çözmeye devam etti. Daha sonra aklına gelen şeyle tekrar duraksayıp "Sen ne dedin dedim, sarhoşken bile konu değiştirdin bravo sana!" diyerek tekrar Minel'in kendisine bakmasına neden oldu. 

"Hee!" anladığını belli eder şekilde sürekli "Hee!" demesi Tufan'ın sırıtmasına neden olmuştu. "Uçmuş bu." diye mırıldanırken söze başlamasıyla sessizleşti. "Beni delu etma senun ha buradan leşunu çıkartirum sik kiruğu!" dedim. 

MECZUP -Pus Serisi 3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin