10.Bölüm

3.3K 230 127
                                    

"Oğlum sen salak mısın?" Giray'ın sorusuyla asık suratını ona çevirdi Tufan. Düğün gününden sonra olanları anlatmıştı Giray'a. "Kız o gece seni öptü diye o herifi de öpmek zorunda mı?" 

Giray'ın söylediklerine omuz silkerek masadaki içkisinden bir yudum aldı Tufan. "Kubilay mı ne sikimse öyle konuşunca ben de kendimi tutamadım abi ne yapayım? Yok unutamazmış. Aklından çıkmıyormuş bilmem ne." diyerek huysuzca konuştuğunda Giray oflamıştı. Anlatmaya başladığında ikilinin gerçekten sevgili olmasına sevinmişti ama Tufan'ın yaptığı şeyi  Bilge'ye yapsa sonunun hiç iyi olmayacağını biliyordu. 

"Kendin diyorsun herif götün teki diye! Belli ki seni sinirlendirmek için bir oyun oynamış sen de yemişsin. Hayır kıza sormandaki mantık neydi ben onu anlamadım?" dediğinde Tufan derin bir nefes alıp verdi. Minel'in gözlerinde gördüğü hayal kırıklığını muhtemelen uzun bir süre unutamayacaktı. 

"Bu arada iyi vurmuş. Elmacık kemiğinin üstü morarmış bile." Giray'ın söylediği şeyle elini yanağına götüren Tufan, yüzünü buruşturarak parmağını geri çekti. Beyaz tenli olduğu için belli olması kaçınılmazdı ama gerçekten de kuvvetli vurmuştu. 

"Bir süre beynimin zonkladığını hissettim abi. İyi ne kelime?" diyerek Giray'ın gülmesine neden oldu. Elindeki bardağı uzatıp "Aşıklar kervanına hoş geldin kardeşim." diyen Giray'ın bardağına kendi bardağını vururken "Ne aşkı ya?" dedi. "Aşık falan değilim." 

Tufan'ın itiraz etmesine kaşlarını çatan Giray, masanın üzerinden eğilirken "Oğlum aşık değilsen ne halt yemeye kızla birlikte oluyorsun? Bir de üstüne evlenme teklifi ediyorsun?" diye azarladı arkadaşını. Kendisinin de Bilge'ye aşık olduğunu kabul etmesi uzun zaman almıştı ama en azından daha öncesinden bu denli şeyler yaşamamıştı. 

"Aşk insanı değiştirir abi. Ben değişemem." dediğinde Giray'ın alaycı gülüşüyle karşı karşıya kaldı Tufan. Kafasını iki yana sallayarak "Ne var?" dediğinde Giray bıkkınca nefes vermişti. "Hem eşek gibi Kubilay denen zırtodan kıskanıyorsun kızı, hem de değişemem diyorsun." diyen Giray boş boş kendine bakan Tufan'ın bakışları altında içeceğinden bir yudum alıp devam etti. 

"Affedersin ben bile Bilge'ye sevişirken evlenme teklifi etmedim." dediğinde Tufan oturduğu yerde dikleşti. Böyle bir detayı vermemişti. Sadece evlenme teklifi ettiğini söylemişti. "Onu nereden çıkardın lan? Yok öyle bir şey." diye inkar etse de Giray'ın inanmadığı bakışlarından belli oluyordu.

"Tufan sen mal mısın? Ben senin surat ifadenden anlamıyor muyum sanıyorsun? Ajanım oğlum ben! Bazı şeyleri bırak da sen detay vermeden anlayayım." dedi. "Bu korumacı tavırlar, kalbini kırdım diye içmeye gelmeler, benden akıl almalar hepsi aşık olduğunu gösteriyor işte. Neyi inkar ediyorsun?" dediğinde Tufan dudak bükerek omuz silkti. 

"Ne bileyim ya. Sanki aşık olup acı çekmek için yaşım çok küçükmüş gibi hissediyorum." dedi. "24 yaşında kimse aşk acısı çekmemeli bence."

"Tamam kardeşim sen aşık olma. 24 yaşında aşk acısı çekme. Ama git 20 yaşındaki genç kızla birlikte ol, sonra kalbini kır. Ona çektir acıyı. Ama sen çekme." dediğinde Tufan'ın masada sabitlenmiş bakışları kendisine dönmüştü yavaşça. "Yaa." diyerek kafasını sallayan Giray, "Sen bana Bilge konusunda iyi akıl veriyordun güzel akıl veriyordun ama keşke biraz da kendin kullansan. Aşık değilsen git kıza 'Ben sana aşık değilim de olamam da. Sen aşık olacak başka bir adam bul, sana aşkı yaşatsın' de. Kız kendi yoluna baksın sen kendi yoluna bak." dediğinde Tufan'ın çenesinin kıskançlıkla seğirdiğini görerek keyiflendi. Bazen yapılan aptallıkları yüze vurmak gerekiyordu. Zamanında ona bunu Tufan yapmıştı. Sıra Giray'daydı. 

MECZUP -Pus Serisi 3-Where stories live. Discover now