O gün her zaman ki gibi odaya giren cehennem ateşi gibi güneş ışıkları yüzünden gözlerimi açtım. Aşşağıdan garip sesler geliyordu uykulu gözlerimi açıp daha dikkatli dinlediğimde birilerinin tartıştığı belliydi. Onların ne dediklerini anlamaya çalışırken odaya evin hizmetçisi çağla girdi. Çağlanın ne olduğu belli değildi evin hizmetçisiydi evet ama biz onu daha ben ilk okuldayken çöp tenekesinin yanında bulmuştuk terk edilmişti ana babası tarafından. Bizde o gün çağlayı aldık eve beraber büyüdük o yüzdende arkadaş,kardeş gibiyiz. Çağla annemgilin beni aşşağıya çağırdığını söyledi ama yüzü kırk katırın yüzünden daha asıktı bir değişiklik var diyordum anlam veremedim ve yatağımdan çıkıp banyoya gittim. Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra aşşağı indim. Annemle ağam tartışıyordu. Annem bağırarak bir denecik gızımı yem etmem sana ammeli ağa benim bir denecik gızım o benim diye feryat etti. Benim geldiğimden habersiz babamda kes sesini gadın benim sözümün üstüne sözmü söylüyorsun onlar bizim öküzümüzü öldürdü bizde onların oğlunu damat alacağız eve bu duğün YAPILACAK diye bağırdı. O sırada annem benim geldiğimi fark etti ve beni yanına çağırdı. Kızım evleniyorsun dedi. İşte o an yıkılmıştım beni evlendireceklerdi ve beni artık farklı bi hayat bekliyordu....
