2. Bölüm

105 2 0
                                    

Olduğum yerde kalmıştım anneme babama baktım ikiside ne yapacağımı anlamaya çalışıyolardı üzülmüş gibi yaptım biz büyük bi aşiretiz  bütün mardin bize hayran ama bizimle yarışan bir diğer aşirette özgün aşireti. Biz ise kasap aşireti olarak biliniyoruz. Evlenmiyorum diye bağırdım bi anca cinlenmiş gibi. Kimse böyle bağırmamı beklemiyomuş gibi yerlerinde sıçradılar. Yeniden bağırdım EVLENMİYORUM BEN DAHA 17 YAŞINDA Bİ ÇITIR GENÇ KIZIM EVLENİPTE KENDİMİ YAKAMAM diye bağırdım. Arkadan çağlanın gülme sesleri geliyordu. Biz çağlayı bulduğumuzda aşılarını yaptırmamız için götürdüğümüz hastanede çağlanın akli dengesinin yerinde olmadığını öğrendiğimiz için şuan ki gülmesinide ciddiye almadık. Arkamdan çağlaya bakıp yeniden döndüm ve babam keskin bir ses tonuyla evlenmezsen bu hayatı sana zindan ederim seni sokağa atarım diye beni açıkça tehdit etti. Annem aramıza girerek ortamı yumuşatmak için güzel kızın bak onlarda bizim gibi soylu bi aile sözü geçen bi aile hem sen orda rahat edersin ağa hanımı olursun hem biz özgün aşiretini biliriz iki tane oğulları var sana büyük olanı alacaz ki hanım ağa olasın gel ağanı dinle bizim yüzümüzü yere eğme evlen dedi. Daha ben odaya girmeden vermem diyen annem şimdi beni ikna ediyordu. Çağla cinlerini ailedeki herkese bulaştırmıştır ve banada. Tamam haber edin en kısa zamanda kabul ettim düğün olacak dedim ve odama çıktım. Yatağımın üstündeki telefonumu aldığımda sümodan bana gelen mesajlara baktım. Sümonun takıntılı aşığı vardı sümo benim kuzenimdi yani aşiret e tabii bizim gibi kızları bütün mardin ister. Ama sümonun peşini asla bırakmayan tek bi oğlan vardı artık ezberlemiştim oğlanı resmen adı umut yüzüne bakıp insan demeye 150 şahit ister ama o haline bakmadan benim güzel arkadaşıma sarkıntılık ediyordur. Umut hakkında sümoyla biraz dalga geçtik ve sümoya yaşadıklarımı anlattım ve bana attığı ses kayıtlarından onunda ne kadar heyecanlandığını anladım. Özgün ailesinin 3 varisi vardı eren ahmet ve zeynep. Eren ailenin ağası olacak kişiydi zeynep ise ablası bütün Mardin zeynepten korkardı onun büyücülüğü bütün mardinden duyulurdu ve ahmet en küçük kardeşleri onun hakkında pek bilgim yoktu. Ben up uzun sarı sırma saçlı cillop gibi kızdım eren ise sarışın boylu poslu kasları yüzünden gömlekleri yırtılan ve çok sert bi erkekti bunu bütün mardin ve mardinin genç kızları bilirdi.
Ağam özgün aşiretin ağasıyla konuşup münasip olarak 1 gün sonraya düğün tarihini almışlardı bugün akşam yemeğinde aileler bir araya gelecekti o yüzden evde bi koşturma vardı gerçi sadece çağla koşturuyordu çünkü annem bütün işleri çağlaya yaptırıyordu ve akşama doğru çağlanın bir gözü görmüyor bir ayağını kullanamıyor ve saçı başı dağılmış maymunla kavga etmiş gibi görünüyordu. Ben ise odamda akşama ne giyeceğimi düşünüyor bir yandan da makyaj yapıyordum. Fıstık gibi bir makyaj yaptım ve dizimin üstünde bir elbise giyip saçlarımı düzleştirdim. Aşşağı indiğimde herşey hazırdı ve kapı çaldı işte gelmişti özgün ailesi.
İçeri ilk özgün ailesinin ağası selim bey girdi ve ağamla tokalaşıp içeri girdi peşinden kapıda uzun bi et parçası ardından bir yüz girdi biz şaşırdık bu ne dedik çağlayla beraber kendi aramızda daha sonra içeri taş gibi kumral bi oğlan girdi erendi bu ama burnunun daha önce hiç böylesine devasa olduğunu hiç duymamıştım bana keskin bi bakış attı ağamla tokalaşıp oda içeri girdi onun arkasından erenin annesi bedia hanımla beraber herkesin şirret olarak adlandırdığı Zeynep abla namıdeğer görümcem girdi annemle beraber onlara sarılıp hoşgeldin ettik ve tam çağla kapıyı kapatacakkan ailenin son çocuğu ahmet geldi ve çağlayla göz göze geldiler çağla heyecanlandı ve ali ayağı birbirine girdi ve topal ayağıyla koşarak içeri gitti ahmet neye uğradığını şaşırmıştı gülerek içeri davet ettim ve kapıyı kapattım.

Hepimiz yemek masasına oturmuştuk eren benim karşımda oturuyordu sağımda annem solumda çağla oturuyordu çağlanın karşısında ise ahmet. Ağamgil kendi arasında konuşurken erenle gözlerimiz birbirini buldu ve eren çatalındaki yemeği gözlerimin içine baka baka ağzına attı o an yediği şey yemek değil benmişim gibi hissettim. Utanmış gibi yaptım sonuçta yeni gelindim ve kafamı yana çevirdiğimde çağlanın tabağındaki yemekleri çatalı mancılık yapıp ahmete attığını gördüm. Hemen çağlanın bacağını sıkıp uyardım. Yemek yendi ve bahçede kahve bekliyorlardı benden. Bende mutfakta kahve yaparken içeri zeynep abla geldi. Yanıma geldi ve yardıma ihtiyacımın olup olmadığını sordu. Ondan korktuğum için oturmasını söyledim ve dedikleri gibi olmadığını fark ettim gayet cana yakın konuşuyordu onun hakkında duyduklarımı sonra sormayı aklıma yazdım ve kahveleri alıp bahçeye çıktım kahveleri içtiksen sonra evlerine gittiler ve yorgunlukla kendimi yatağıma attım. Telefonuma bakınca kayıtlı olmayan bi numaradan mesaj geldiğini gördüm. İyi geceler karıcım iyice dinlen 1 gün sonra benim avradım olacaksın yazıyordu. Şaşırıp telefonu kapattım ve içimden bu da ne biçim bi libidoymuş arkadaş diye düşünürken uyuya kalmıştım. Artık her şey benim için çok zor olacaktı...

Bir gırmanın hayat hikayesi Where stories live. Discover now