5.BÖLÜM

21 4 0
                                    

şimdiki Zaman..

Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. eskiler.. çok güzeldi.
"Levye ile koşup arada da adamlara laf yetiştirmen ve yüzünün aldığı hal o kadar komikti ki" diyerek kahkaha atmaya başladı.
"Peki senin beni görünce sanki hiç dayak yememiş gibi dördünü birden yere sermen..?"
"Amacım başkasının zarar görmesi değildi çünkü. sana zarar gelmiş olsaydı kendimi asla affetmezdim. ama iyi dövdük"
Emre abi böyleydi işte. abi idi tek kelimeyle. hayatımdaki en değerli insanlardandı, harika biriydi. az da olsa kendime gelmiştim, ağabeyim bana çok iyi geliyordu.

İlk olarak savunma derslerini tamamlamıştık. sonra da boksa geçiş yapmıştık. 4 yılımızı birlikte geçirmiştik. gün geçtikçe daha çok birbirimize bağlanmıştık. o bende kız kardeşini bulmuştu. ben onada abimi.. Halit amca ile tanıştıktan kısa süre sonra babam beni şirkete davet etmişti. hem beni Emre abi ile tanıştıracaktı hem de çıkışta yemek yiyecektik. tabii biz Emre abimle birbirimizin o kişiler olacağını bilmiyorduk. babamın odasına girince Emre abiyi görüp müthiş bir şaşkınlıkla birbirimize baktık. sonra hızla sarıldık birbirimize. babamlar ise şaşkınlıkla bizi izlediler. önceden tanıştığımızı hatta boks eğitmenim olduğunu söyledim. yemekte ise tanışma hikayemizi bol kahkaha ile anlatmaya başladık, tabii bazı yerleri atlayarak. seneler bizi daha yakınlaştırdı birbirimizin ailesi olduk.

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Meşhur kulübe giriş yaptık birkaç kontrol sonrası içeriye girdik içerideki gürültü bile kafamdaki düşünceleri hafifletmişti. ilk olarak orta boylu ve yapılı iri bir adam girdi. alkışlar o kadar yüksek değildi. kaşlarım ilgiyle çatıldı. kulüp fazla kalabalıktı. sıra diğer rakibe gelince gürültü bir hayli arttı. herkes 'siyah' diye haykırıyor ve alkışlıyordu. uzun boylu siyah giyimli güçlü biri çıktı. adımları bile bu gücü haykırıyordu. rakibinden çok daha yapılıydı zil sesi ile ilk round başladı.

Emre abi kulağıma eğilerek "çoğunluğun kimi tuttuğu belli, haklılar da tabii adamın ismini çok duydum kaybettiği bir maç dahi yokmuş ayrıca bu mekanın sahibi kendisi"
"Refleksleri fazla iyi hamleleri çok güçlü ve fazla dikkatli. rakibinin açığnı dakikasında gördü. adam sol kolunu geride tutuyor ve bunu fark eder etmez oraya odaklandı profesyonel bayağı"

İlk rauntu hatır sayılır bir farkla siyah dedikleri adam aldı. İkinci rauntta işler farklı bir boyuta geçiş yaptı. karşıdaki adam fazla hırslı görünüyordu. siyah adamı yere serdi ve izleyicilere bir bakış attı. o sırada göz göze geldik, garip bir andı.
"Fıstığım sigara içeceğim telefon görüşmesi yapmam gerekiyor"
"Emre abi endişe etme sen söylemeden söyleyeyim buradayım ayrılmıyorum ve bir şey olunca seni arıyorum git ve işini hallet hadi"
"Aferin öğreniyorsun bu işi" dedi ve göz kırparak yanımdan ayrıldı.

Yere serilen adama gözüm kaydı. sinsice gülümsüyordu. elindeki çakı dikkatimi çekti. Ringin üç tarafında izleyici gibi görünen diğer 8 adam.. onların da elleri boş değildi. etraftaki korumalara baktım hepsi maça odaklanmıştı ve onlar her ne kadar fark etmese de izleyiciler kasıtlı gibi önlerini kapatmıştı. Hızla yerimden kalkarak seyircilerin arasına daldım. önüme geleni itekleyerek kafesin yanına geldim. Her köşede iki adam duruyordu. Sağdaki ilk köşeye ilerledim kafese baktığımda adamın hamle yapacağını anladım. Tek kişi değildi ve güvenlik için sorumlu olan adamların hiçbir yakında değildi. elleri de boş değildi. Kafamdaki doğaçlama planı uygulayarak "siyah" diye bağırdım tüm gücümle. siyah göz ucuyla bana bakınca 'dikkat et' diye bağırarak hızla önümdeki iki adama atıldım. beni fark etmemişlerdi. Emre abimin öğrettiklerini bir bir uyguladım.

bu gün yaşananlar hücum etti aklıma. acısını çıkarmalıydım. birinin karın boşluğuna serçe tekmemi geçirdim sendeleyerek biraz geriledi. o sırada diğer adamın hamlesinden eğilerek kurtuldum. kulağına dirseğimi geçirdim ve diz kapağına sert bir tekme attım. Diğer adamın yüzüne yumruklarımı sıraladım. o sırada kafesten gürültülü bir ses duyuldu ama bakacak zamanım yoktu.

adam belimden tutarak bıçağı boğazıma bastırdı derimin kesildiğini hissetsem de umursamadan adamın kolunu çevik bir hareketle ters çevirdim ve kolunu kırdım. O sırada diğer adam bıçağını bana doğru sallamaya başladı. etraftaki sesler artmıştı.
" bir bitin lan! bitin artık" diye bağırdım ve kolu elimde olan adamı diğerinin üstüne ittim. Küfür ederek ayağa kalkmaya çalışıyordu aldırmamıştım ta ki adamın son ettiği küfüre kadar.
"Piç , piçin kızı seni!"
Kulaklarımın çınladığını hissettim. kolumdaki keskin sızı ile kendime geldim hızlı bir hamleyle adama atıldım. aralıksız yüzüne yumruklarımı geçirdim. küfür eden adamın burnunun kırıldığından emindim ama bu beni durdurmuyordu. saçımın çekildiğini hissetmem kısa sürdü 'siyah' denen adam buna engel oldu. Ne ara kafesten çıkıp diğer adamları halletmişti? adamı tek hareketle yere serdi. kafasını kafese vurarak bayılmasını sağladı. önümdeki adam kısık sesle gülmeye başlayınca bende, saçlarından tutup kafasını yere vurmaya başladım. kendimi fazla kaptırmıştım. belimden tutup çekildiğim hissettim. arkamdakine hamile yapmaya çalışsam da imkansızdı. refleksleri ve beni tutuşu buna izin vermiyordu. beni bıraktı ve kolumu tutarak çekiştirmeye başladı neden onu takip ettiğimi anlamasam da içimdeki sese kulak vererek peşinden gittim. engel olmadım. seyirciler çevremizde sıkı bir çember oluşturduğu için korumalar ya da güvenlikler hiçbiri müdahale edemiyordu. Bir kapıdan girerek uzun koridorda yürümeye başladık, salondan uzaklaştıkça gürültü azalıyordu. nefeslerim hala hızlıydı. bir odaya girdik ve kolumu bıraktı büyük ihtimalle kendi odasıydı. gördüğüm koltuğa oturdum. kolumun uyuşmaya başladığını hissettim, derin kesilmişti ve kanı durmuyordu. karşımdaki adam dolapları kurcalıyordu. az sonra elinde ilk yardım çantasıyla önümdeki orta sehpaya oturdu.

Göz göze geldik. Saniyelikti ama çok şey ifade ediyordu.

O an öyle bir acı gördüm ki gözlerinde.. sanki hayatı acılarla doluydu.. çok karanlıktı gözleri.. çok koyuydu..çok kalabalıktı..

Gardımın indiğini hissettim. sanki o da gözlerime bakarak anlamıştı.. hayatımı, yaşadıklarımı.. öyle bir çekim vardı ki..

Hemen kaçırdım gözlerimi.

Aklıma Emre abim geldi. muhtemelen salonu boşaltmışlardı ve kimseyle içeri almıyorlardı. Kafayı yemiş olmalıydı. Ve bir kavga olduğunda benim duramayacağımı çok iyi biliyordu. cebimdeki telefonu çıkardım hemen. tam arayacakken telefonun kapanması şansımın her yerde beni bulmasının izahiydi.

Siyah ilk yardım çantasını açacakken durdurdum onu.
"Gerek yok önemli bir şey de yok gitmem gerekiyor." Gözlerine bakamıyordum. Anlar diye korkuyordum, hayatımı.

"Konuşmadan hiçbir yere gidemezsin"
Sesi sert ve toktu ama bir o kadar da hoş bir tanısı vardı.

Sorgu dolu gözlerle baktım ona.

"Ne çıkarın var da bana yardım etmeye kalkıştın?"

"Çıkar? Ne çıkarından bahsediyorsun sen! yardım etmek istedim ve ettim bu kadar!"

"Boksör olduğumun yeterince belli olduğunu düşünüyorum. yani 8 kişiyi rahatlıkla indirebilirdim bunu tahmin edebiliyor olman lazım. kahramanlığa Ne gerek vardı. amacın ne?"

Acımasız ve sert konuşuyordu.

"O zaman dikkat etseydin de çevrede neler oluyor baksaydın. ayrıca egonu kenara bırakıp konuş benimle! hiçbir güvenlik ve koruma yanına gelemezken, hepsi tutuluyorken ve bir kafese kilitliyken ne kadarını yapabilirsin ben olmasam? hadi kafesi açtın diyelim, hepsinin elinde kesici  aletler vardı.

"Üstesinden gelemeyeceğim şeyler değil. Kahraman olmaya bu kadar heveslenme, oyuncak değil böyle işler. Her kavgaya acemice atılma"

"Acemi olduğumu kim söylemiş? acemi olan bir kadın iki adamı paket yapamazdı herhalde! Profesyonel boks ile ilgileniyorum. yapamayacağım işe atılmam, başladığım işi bitiririm.
şimdi izninle gitmem gerekiyor"

O sırada koridordan yükselen barış sesleri duyuldu.

...

Bölüm sonu.

1015 kelime.

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Siyah kim ve olayı ne?

Yazım hataları illaki olmuştur affola.

Yeni bölüm gelene kadar sağlıcakla kalın!
geceniz iyi olsun:)

Not: alttaki yıldıza güzel parmaklarınızı dokundurmayı unutmayın !

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

SİYAHLARIN ACISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin