SİYAHLARIN ACISI

9.BÖLÜM: TANIŞMA

Gördüğüm yüzle afallasam da çabucak kendime geldim. Emin adımlarla odanın ortasına doğru yürüdüm.

Bu hareketime karşılık koltuğundan kalkararak o da ortaya yürüdü ve karşıma geçti. Boyu benden bi 10cm kadar uzun olduğu için hafifçe kafamı kaldırdım. Ellerine kumaş pantolonunun cebine soktu. Üzerinde pahalı olduğu belli olan siyah şık bir takım vardı.
Tanışmak için çağırdığını tahmin ederek

"Mavi POLA. Serge otelin yönetici şefiyim"
Diyerek kendimi tanıttım. Elimi uzatıp gereksiz temasa girmememiştim.

Ufak bir baş harekteyile karşılık verdi.

"Pamir KARAN."

Aynı baş hareketiyle karşılık verdim. Elini cebinden çıkararak koltuğuna geçti. Eliyle karşısındaki koltuğa oturmamı istediğini belirtti.

Karşısındaki koltuğa oturup ona döndüm.

" Halit bey buradaki düzene fazlasıyla hakim olduğunuzdan bahsetti. bana oteldeki düzenden bahseder misiniz?"

Sert duruşunun aksine benden bir şey rica etmesi açıkçası afallamama sebep olmuştu.

"Tabi,ilgi alanım olan mutfaktan başlayalım. Mutfak düzeni bana ait, günün menülerine öneceden karar verip günü geldiğinde ekibimle paylaşıyorum. mutfakta çalışan herkesin görevlerini, kimin hangi yemeği yapacağını yine ben ayarlıyorum. Ana yemekleri ve günün spesyellirini genelde ben hazırlarım. Mutfakla ilgili başka sorunuz var mı?"

" sorudan daha çok yapılması gereken değişikliklerden bahsedelim. Menülerin bir hafta önceden elimde olmasını istiyorum .Ne yapacağınızı bilmem gerekiyor. Mutfaktaki tüm sorumluluk sizin üzerinizde bu kadarına gerek yok diğer şeflerle görev paylaşımı yapmanız gerekiyor "
Daha fazla dinlemeye tahammülüm olmadığı için lafını keserek araya girdim.

" Pamir bey. Düzenimin değişmesinden hiç hoşlanmam. Bu değişimlerin hiçbirini uygulamayacağım. Yemek yaparken özgür olmayı seviyorum. Birinin beni kontrol etmeye çalışması verimimi azaltır. Dilerseniz menüyü ekibimle paylaşırken size de sunarım ama öncesinde gelip menüyü size vermem. Mutfaktaki görevlerimi kendi isteğimle yapıyorum, aksi bir durum olsaydı ekibim müdahale ederdi."

" Öyle olsun Mavi hanım. Herhangi bir aksilikte sorumlu sizsiniz bunun bilincinde olun. Belirli bir düzen süregeldiği için müdahale etmeyeceğim. Aksi taktirde müsamaha göstereceğim bir konu değil, anlatmaya devam edin lütfen"

Düzenimin değişmesi fikri sinirlendirse de saygı duyması hoş bir davranıştı. Otelin işleyişinden ve genel kurallardan bahsettim. Dikkatle beni dinledi.

"Teşekkürler mavi hanım işinize dönebilirsiniz"

Ufak bir baş selamı verip odasından çıktım. Mutağa girip yarım kalan yemeğimi çalıştığım şeflerden biri olan efe'den teşekkür ederek aldım.

Saatler sonra tüm yemekleri çıkarmıştım ve yoğunluktan dolayı uzun sürmüştü. Saat epey ilerlemiş geçe yarısı olmuştu. İşimin uzayacağını anlayınca emre abime mesaj atmıştım, beni bekleyeceğini söylemişti.

Ellerimi temizleyerek ekibi döndüm ve paydos verdim. Herkes çıktıktan sonra mutfağı kontrol ettim. Giyinme odasına girdim orayı da kontrol edip dolabımdan çantamı aldım.

Önlük giyemiyordum. Bu melih'in bana bıraktığı acımsız anılardan biriydi. Kendi kıyaftlerimle çalışıyordum. Dikkatli ve özenli olduğum için önlük kullanmama da pek gerek kalmıyordu. Ya da kendimi böyle avutuyordum.

İlk zamanlarda önlüksüz şef olmaz diyerek hayallerimden vazgeçmeyi bile düşnmüştüm. Berbat bir ruh halindeydim. Derin bir nefes aldım ve toparlandım. Işıkları kapatarak mutfaktan çıktım.