🤍 41. Bölüm 🤍

1K 37 2
                                    

*Melodi'den*
*4 yıl sonra*

Fakülteden çıktığım anda arabasının önünde bekleyen böcükümü gördüm. Koşarak sırtına atladığımda ikimizde yere yapıştık. "Naber lan Ateş böcükü?"

"İyi lan sümüklü." dedi yerden kalkarken.

Okulun bitmesine 2 aydan az bir süre kalmıştı.

Arabaya yerleştikten sonra bütün günümü en ince ayrıntısıyla anlatmaya başladım. O da gülerek beni dinliyordu.

"Sonra çizimlerimden birkaçını gösterdim bu kıza. Bu kız kahvesini benim çizdiğim kırmızı tulumun kağıdına dökmesin mi? Melodi üzgün. Melodi üzgün."

Gülerek geçirdiğimiz yol sonrası bir parka gelmiştik.

Yan yana dizilmiş çardaklar, ilerideki manzara her şey mükemmeldi.

Demirlikler, ufak bir dürbün, ve deniz manzarası... Mükemmel!

"Hadi fotoğraf çekelim." dedim Ateşe dönüp.

Telefonumu oradan geçen bir çocuğa verdim.

Ben saçlarımı düzeltip poz vermeye çalışırken Ateş arka çaprazımda duruyordu.

Arkamı dönüp poz vermesini söyleyecektim ki.

"Ateş?" dedim titrek sesimle.

Sevdiğim adam şu an karşımda diz çökmüş elindeki tektaş yüzükle birlikte bana gülümseyerek bakıyordu.

"Melodi'm... Sen benim hayatıma ışık oldun. Güneşim oldun. Ben seninle hayat buldum. Seninle yine o hayata tutundum. Benimle evlenir misin?"

Nefesim kesiliyordu. İki elimle açıkta olan ağzımı gizledim. Ve gözyaşlarımla birlikte Ateş'e sarıldım. "Evet." diye fısıldadım.

O sırada telefonu verdiğim çocuk "valla videonuzu çektim abi." dedi.

Gözyaşları içinde kıkırdadım. Hiç bir şeyimiz normal olmayacaktı.

Ağlamaklardayım 🤧🤧

MarsislerWhere stories live. Discover now