10

15K 813 86
                                    

İlk defa beynini kullanma kararı alan Eymen "Şimdi bu rüya değil mi?" Diye sormayı akıl edebilmişti.

Demir sanki kendisi de bunu bir rüya sanmamış gibi, kardeşine 'salak mısın' bakışlarını atarak "Bakalım rüya mıymış." Dediği gibi Eymen'in ensesine bir tane yapıştırdı.

Eymen'in ağzından acı dolu bir inleme döküldü ve hemen elini ensesine attı. "Senin benimle derdin ne Allah aşkına?" Haklı olduğu nadir anlardaydık. Demirin kesinlikle Eymen'le büyük bir derdi vardı.

"Rüya mı diye sordun bende sana kendi yöntemlerimle rüya olmadığını anlattım." Diyerek bence gayet mantıklı bir cevap verdi Demir. Dediği şeyi fark eder etmez yutkunup bize döndü. "Şimdi, bu rüya değil mi?"

Eymen "Bakalım rüyamıymış." Diyerek elini kaldırmıştı ki, Demir yaşadığı şoku iki saniyeliğine kenara bırakarak Eymene döndü. "Aklından bile geçirme taş hâlâ cebimde." Dediğinde Eymen elini ışık hızında indirdi.

Bir anda çığlık atmaya başlayan Rüzgarla hepimiz ona döndük. Bir ailede herkes mi dengesiz olurdu?

"Ne bağırıyorsun be?" Diye sordu Savaş yüzünü buruşturarak.

"Sizin beyniniz almıyor galiba." Dedi yaşadığı çoktan çıkan Rüzgar. "Karşımızda iki hayalet var."

Çok şükürler olsun Allahım, bende ne zaman anlayacaklar diye merak etmeye başlamıştım.

Hepsinin jeton yeni düşmüş gibi aynı anda bize döndüler. Çığlık atarak birbirlerine sarıldıklarında, Eymen yine dalga peşindeydi. "Yalnız yaşlılar yan tarafta. Bence bizden önce onlara bir uğrayın." Kendini zeki sanıyordu herhalde. Yavaş adımlarla ona yaklaşmaya başladım.

Asıl eğlence şimdi başlıyordu.

"İlk senden başlayacağım." Ben ilerlerken o geri geri gidiyordu.

"Gelme." Dedi geri geri giderek. Eliylede kış kış yapıyordu. Kaçacak yeri kalmayınca arkasına bir bakış atarak tekrar önüne döndü. Ben şehadet getirmek için gözlerini kapattığını düşünürken "Siktir git puşt." Diye saydırmaya başlayınca duraksadım.

Hangi salak karşısında ki hayalete saydırırdı?

Tabikide bizim salak Eymen.

"Aaa durdu." Gelmediğimi fark ettiğinde tek gözünü açıp bana bakmıştı. Yeni bir şey keşfetmiş gibi heyecanlanıp "Demek ki küfür etmek işe yarıyormuş." Dedi. Beş saniye önce ki korku dolu ifadesi dağılmış yerini her zaman ki eğlenen ifadesine bırakmıştı. "Ecdadını siktiğimin piçi."

Şu an gerçekten küfürlerinin beni durdurduğunu mu düşünüyordu?

Demir hiç bir fırsatı kaçırmadığı gibi bunu da kaçırmamıştı, Eymen'in ensesine bir şamar daha indirerek. "Kim öğretti lan sana o lafları?" Diye sordu. Gerçekten tek sorun bu muydu?

"Abi iyice şamar oğlanı ettin beni," Diyerek ensesini ovaladı. "Hem sen öğrettin başka kim öğretecek?"

Demir gülümseyerek "Yavaş vuruyorum oğlum." Dedikten sonra kolunun altına aldı Eymen'i. "Ne güzel şeyler öğretmişim." Değişik bakışlarla onları süzen kardeşlerine döndü.

"Sizin hiç mi katkınız olmadı lan bu çocuğa?"

Aralarında en küçükleri Eymen'di, yani benim bir üst modelim gibi bir şeydi. 'Araba mısınız siz' diye sormayın arabalar, Eymen'den daha zeki ve kullanışlıydı.

"Çay kahve ister misiniz?" Diye sordum. Bizim varlığımızı unutmuş gibi konuşurlarken bir anda sesimi duymalarıyla hepsi yerinden sıçradı.

"Bu kadar konuşma yeter." Dedim gözlerimi her birinin üstünde gezdirerek. "Hâlâ rüya olduğunu düşünenler var mı?" Diye sorduğumda hepsi elini kaldırdı. Yüzümde bir gülümseme oluştu.

Bio'larım| AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin