12

14K 759 159
                                    

Kadın sanki yalan söylüyormuşum da inanmamış, her an beni disipline yollayacakmış gibi sırıtmaya başlamıştı. "Bildiğime göre senin bir kardeşin yok." 

Nereden biliyorsun? Hayır yani nereden biliyorsun benim bir kardeşim olmadığını?

Belki yeni doğdu nereden biliyorsun?

El mecbur yalanımı başka bir yalanla düzelttim. "Abim demek istedim hocam." Gerçi, şimdi bu bir yalan sayılmazdı, Eymen'de böyle bir kapasite vardı. Yapmamış olması yapmayacağı anlamına da gelmiyordu.

Yalansa yalan deyin. Yapmaz deyin. 

Dilemiyorsunuz değil mi?

"Güldürme beni Alya." Dedi kadın gülerek. Sadece oda değildi, bunun yalan olmadığını bilen ben ve Aras hariç, bütün sınıf gülüyordu. Benim tarafımdan sevilenler gülebilirdi, sorun yoktu ama sevmediklerim...

Gülmesindi kardeşim, siz gülün diye mi konuşuyoruz burada?

Sınıfta Arastan başka sevdiğim insan sayısının sıfır olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Sıramın üstünde ki buruşturduğum kağıtlardan birini çaktırmadan, gülmemeye çalışan Sevdanın kafasına fırlattım.

Komik miydi?

Değildi.

"Dalga geçmiyorum hocam," dedim Arasa dönerek. "Söylesene lan Eymende var bu kapasite diye." Bütün gözler bu sefer Arasa döndüğünde gülerek kafa salladı.

"Var hocam vallaha."

İngilizceci sanki yalan özelliği bir tek bana yüklenmiş gibi Arasın tek bir lafına inandığı için kaşlarını çatıp bana döndü. "Siz ciddi misiniz?" İkimizde aynı anda kafa salladık.

...

"Beni okuldan almaya geldin sen?" Cümle bile kuramıyordum, mazur görülmeliydi.

Eymen iti o kıçını kaldırıp beni almaya gelmişti.

Aras yine arkadaşlarıyla birlikte takılmaya gitmişti, bana da eve tek girmek kalıyordu, ama Eymen hayatında bir ilk yapıp sevap işlemeye karar vermiş olacak ki beni almaya gelmişti.

"Geldik işte kızım," Bana konuşuyordu ama daha çok birini arıyormuş gibiydi. Arası arıyordu herhalde deyip fazla üstünde durmadım. "Ben bir öğretmenine derslerini sorayım da geleyim, hazır buraya gelmişken."

Beni arabaya doğru yönlendirip kendisi okuluma doğru ilerlemişti ki kolunda tutup durdurdum. Beni ilkokulda sanıyordu herhalde. 

"Ne öğretmeni?" Dedim, hangi birine ne soracaktı? Hemde sormasındı yani, pekte güzel cevaplar alacağını düşünmüyordum.

Hem niye bir anda eğitimime bu kadar önem vermeye başlamıştı. İngilizce haricinde diğer derslerde gayet iyiydim maşallah. Aslında doğru söylemek gerekirse o kadar da iyi değildi ama İngilizceden iyiydi diyelim.

İngilizce mi?

Lan yoksa...

Dünden sonra beni okuldan alması, okulda birilerini aramak falan.

Olamazdı canım, nereden öğrenecekti ki?

Sadece ben ve Aras biliyorduk.

Ben ve Aras...

Aras...

"Allah belanı versin Aras." Dedim Eymen'in koluna girerek. "Hadi gidip bir çiğ köfte gömelim, açsındır sen şimdi iş çıkışı."

Ama Eymen'in gözü hâlâ okuldaydı. "Yok değilim aç falan."

"Açsın aç. Anlarım ben." Çekiştirmeye çalışıyordum ama geleceği yok gibiydi.

Bio'larım| AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin