Bölüm 12, Bir Damladan Daha Fazlasına Sahip Olamayanlar

6.7K 687 759
                                    

Herkese selammmmmmm! Nasılsınız aşklarım?? Özledim sizi yaaa

Hemen sınırlar 300 oy 600 yorummm.

Şimdi bu bölüm cinsellik içerikli sahneler içerdiğinden o kısımları okumak istemeyen okuyucularım için son kısımın öyle olduğunu baştan belirteyim. Son üçlü kan damlasından sonra anlayın ki smut var. Bölümün sonunu okuyun ama sojfksğ

İmzamı sona çakıyorum. Sizi sonsuzluk kadar seviyorum. Yorumlarda buluşalımmmm.

Bölüm 12, Bir Damladan Daha Fazlasına Sahip Olamayanlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 12, Bir Damladan Daha Fazlasına Sahip Olamayanlar

  Asher Lennart'ın güçlükle kalkıp inen göğsünü izlerken suratımı buruşturdum. Yuva'da, küçük revirdeki yatakta acı içinde kıvranmasını gördükçe onu uyandırıp sarsmak, başına ne geldiğini ona sormak istedim. Aslında bir vampir ininde revirin bulunmasını beklemesem de beslendikleri insanlardan biri hemen peşimizden içeri girince aslında ne amaçla kullandıklarını anlamış oldum.

  Burası onlar için bir çeşit besin iyileştirme odasıydı. Asık suratlı bir vampir boynundaki ısırıktan haddinden fazla kan akan genç erkeğin yarasına merhem sürerken Asher bir kez daha inledi, onunla ilgilenen vampir onu sakinleştirmek için elini alnına koydu.

  "O iyi olacak mı?" diye sorduğumda vampir sanki benim varlığımdan rahatsızmış gibi omuzlarını dikleştirse de bana bir cevap vermedi. Parmakları yaranın üzerindeki gezinirken bir an olsun ritmik hareketlerini aksatmıyordu. "Bunu söylemek o kadar zor mu?"

  Hekim acele etmeden yavaşça bana döndüğünde açık renk gözlerinde ne anlama geldiğini çözemediğim bir ifade vardı, bu ifade beni o kadar rahatsız etti ki kucağımda duran çiçeğin sapını sıkıca kavradım.

  Bu hareketimi görse de üstünde fazla durmayarak, "Ağır yaralı," diyerek zaten bildiğim bir şeyi ilan etmiş oldu. "Sabaha çıkarsa iyileşir, çıkmazsa gerisini sen tamamla."

  Revirin kapısı açılıp kapandığında arkamı döndüm. Martel'in geldiğini düşünsem de gelen Silas'tı. Martel, Raymond ve Silas'a Asher'ı revire taşımalarını emrettikten sonra kardeşleriyle acil bir görüşme yapmak için gitmişti. Sınırdan bir vamnipian geçmişti ve Yuva'ya kadar ulaşmayı başarmıştı. Anlaşılan Batı Goddas düşündükleri kadar korkutucu ya da korunaklı bir yer değildi. Onların kafa kafaya vermiş bunun nasıl olduğunu tartıştıklarına emindim.

  Silas sessizce Asher'ın uzandığı yatağa ilerleyerek bedeninin üzerine doğru eğildi. "Yaralarına zehir sürülmüş," derken havayı kokladı, burun delikleri genişledi. "Bu ne çeşit bir zehir Frinn, kokusu bana tanıdık gelmiyor."

  Adının Frinn olduğunu öğrendiğim vampir -bana kendini tanıştırma zahmetine girmemişti- elindeki kanlı bezi bırakarak yerine temiz bir bez alıp Asher'ın gövdesindeki büyük yaraya bastırdı. "Bu topraklara ait olmadığı kesin," derken başı hafifçe benden yana döndü. Ne demek istediğini anlamıştım ve haklıydı. Ben de bu topraklara ait değildim ama şu işe bakın ki ben de buradaydım.

Sadece Bir Damla Brh+Where stories live. Discover now