Saudade | Veda Mektubu |

24.BÖLÜM ALÂNURUM

İkisi de jakuziden çıkmıştı.
Alânur Onuru arayıp iyi olduğunu ve Ziyayla birlikte olduğunu söyledi ve sonra kızları aradı.
Ziya da dışarıdan Alânurun en sevdiği yemekleri ve tatlıları sipariş verdi.

Alânur telefon konuşması bitince aşağıya Ziyanın yanına indi.

Ziya " Bornozla durma istiyorsan, benim gömleklerimden yada tişörtlerimden ayarlayalım sana."

Alânur " Olur"

Ziya " Senin en sevdiğin yiyeceklerden de söyledim"

Alânur " Canım hiçbirşey istemiyor"

Ziya " Ama olmaz yemen lazım"

Alânur "Sen bana giysi verir misin"

Ziya " Tamam vereyim"

Ziya ve Alânur yatak odasına çıktılar.
Ziya dolabından Alânur için bir tane uzun ve bol tişört çıkardı.

Ziya " Sen bunu giyin, ben aşağıda bekliyorum."

Alânur " Tamam"

Ziya aşağı indi ve şömine için bahçeden odun almaya gitti.
Alânur da üzerini giyinip gelmişti, ama Ziyayı evin içinde göremeyince korktu.

Alânur " Ziya... Ziyaaa"

Ziya Alânurun sesini duyar duymaz hemen yanına geldi.

Ziya " Birşey mi oldu, korktun mu"

Alânur " Seni göremeyince..."

Ziya " Şömine için odun alıyordum, burası soğukmuş, çok esiyor, İstanbul yanıyordu burası donuyor."

Alânur " Hadi gel içeri"

Ziya " Sen gir ben geliyorum"

Alânur içeri girdi, Ziya da odunları alıp içeri girdi ve şömineyi takım koltuğa Alânurun yanına oturdu.

Ziya " Çok üşüdün mü, bak saçını da kurutmamışsın hasta olacaksın"

Alânur " Birşey olmaz"

O sırada kapı çaldı, Ziyanın sipariş ettiği yemekler gelmişti, Ziya Alânurun yanından kalkıp kapıyı açtı ve yiyecekleri masanın üzerine koydu.

Ziya "Hadi yemekler geldi içeride mi yiyelim yoksa bahçede ateş yakıp ateş başında mı yiyelim güzelim"

Alânur " Dışarıda yiyelim olur mu"

Ziya " Birtanem benim sen nasıl istersen"

Ziya Alânurun anlına öpücük kondurup dışarıda bahçe takımının önüne odunları yerleştirip ateş yaktı ve masayı hazırlayıp Alânuru çağırdı.

Ziya "Gel hadi, ama dur ben sana battaniye getireyim üşürsün"

Alânur "Tamam"

Alânur bahçeye çıkıp koltuğa oturdu Ziya da elinde battaniyeyle geldi ve battaniyeyle Alânurun omuzlarını ve çıplak bacaklarını örttü.
İkisi de sessizce yemeklerini yediler, Ziya tüm yemek boyunca Alânura baktı. Yemekleri bittikten sonra da, Ziya masayı toparladı ve tatlılarla birlikte bahçeye Alânurun yanına geldi.

Ziya " Eevveett hanfendi tatlılarımızı getirdim. En sevdiğiniz miydi bu tatlı hanfendi"

Ziya elindeki profiterollerden birini Alânura uzattı, Alânur Ziyaya gülümsedi.

Alânur " Nereden hatırladın ki sen"

Ziya " Ben seninle ilgili olan hiçbirşeyi unutmam, herşeyi hatırlarım ben"

Alânur gülümseyerek tatlısını yemeye başlar Ziya da onu izleyerek yer tatlısını.

_______________________________________

Yarım saat sonra

Alânur ve Ziya bahçede ateşin başındaydı, Alânur Ziyanın kucağına yatmıştı, adam kadının saçlarını okşuyordu.

Ziya " Hadi biraz uyu"

Alânur " Gözlerimi kapatınca... O an canlanıyor aklımda"

Ziya " Ahh güzelim benim, aşıcaz bunu da atlatıcaz"

Alânur " Korkuyorum..."

Ziya " Alânurum...güzelim...birtanem,
sana kimsenin ama kimsenin zarar vermesine, dokunmasına, seni üzmesine, kırmasına asla izin vermem tamam mı bebeğim anlaşıldı mı"

Alânur " Sen ne güzel şeyler söylüyorsun bu gece bana, ne oldu bir anda"

Ziya " Yok birşey olmadı. Daha önce baş başa kalsaydık söylerdim"

Alânur " Anlamadım ama neyse... Sen devam et"

Ziya gülümser ve Alânurun saçlarını öper.
Ziya Alânurun saçlarını okşar.
Kadın adamın kucağında uyuya kalmıştı.
Hava da soğumaya başlayınca Ziya hafifçe doğruldu.

Ziya " Alânur, hava soğumaya başladı hadi odaya gidelim"

Alânur tepki vermemişti yorgunluktan derin bir uykuya dalmıştı.
Ziya yavaşça kalkıp Alânuru kucakladı, Alânur gözlerini araladı.

Alânur " Ziya... Belini incitirsin, ağarım ben"

Ziya " Kuş kadar hafifsin sen"

Alânur kollarını Ziyanın boynuna doladı ve yatak odasına çıktılar.

SON