0.5

60 11 25
                                    

______________________________________

0.5

"Ne?"

Bu adam ne dediğinin farkında mıydı? Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu?? Yoksa ben mi yanlış anlıyordum bir şeyleri..?

Yüzündeki pis sırıtış daha da büyürken "Şş.." dedi çok rahat bir şekilde. "Sakin ol. Ne o, korkuyor musun?"

Tereddütlü bakışlarım adamın suratında ürkekçe gezinirken "Korkmak değil de.." dedim. "Bu şekilde bir samimiyet yanlış bence. Daha seviyeli olabiliriz."

Gülüşü kahkaya dönüşüp odanın duvarlarına çarparak yankılandı bu söylediğimden sonra. Ardından yine gözlerimi buldu açık mavi gözleri.

"Seviyeli, hm?"

Ve bir anda elini uzatıp bacağımın üzerine koydu.

"Bence herhangi bir mesafeye ihtiyacımız yok Didem'cim.."

Şu saniyeye kadar davranışlarını kafamda yumuşatmaya çalışıyordum ama bu kadarı da fazlaydı artık. Bu adamın niyeti belliydi.

Bacağımdaki elini hızla iterken "Bence kendinize gelin Bülent bey!" dedim neredeyse bağırarak. "Ne yaptığınızın farkında mısınız??"

Bu söylemlerimden sonra hızla ayağa kalktım ama o benim aksime oldukça sakin ve rahat davranıyordu.

Arkasına yaslanırken "Tabi.." dedi imalı imalı. "Ne yaptığımın farkındayım. Ve bence sende farkındasın.."

Kaşlarımı çatarak ona bakarken "Ne diyorsunuz?" dedim anlamayarak.

Bakışları önce bilgisayar ekranına, sonra yine bana kaydı.

"Bu otelde nasıl bu kadar hızlı yükseldiğini merak ettin mi hiç..?"

Ben ona sorgularcasına bakarken bir kaç saniye sessiz kalıp sonra ayağa kalktı ağır ağır. Ve yanıma yaklaşıp ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı.

"Benden duymak ister misin, Didem..? Sen geldikten sonra Ayşe'yi neden daha alt bir pozisyona koydum, bilmek ister misin??"

Bu soruya cevap vermek şuan hayatta istediğim en son şeydi. Bacaklarım gerçek anlamda titriyordu, berbat hissediyordum.

Bu boktan yerden bir an önce çıkmak, şu herifi geride bırakıp gitmek istiyordum ama adım atamıyordum bile.

Bülent beyin elleri saçlarımda ve omuzlarımda gezerken korkudan donup kalmıştım resmen.

O ise sorusuna cevap alamamış olmasına rağmen yüzüme yaklaşıp "Çünkü güzelsinn..." dedi fısıltıyla. Nefesi yüzüme çarpıyordu ve konuşurken kendinden geçiyor gibi görünüyordu. "Çok, ama çok güzelsin Didem.."

Nihayet vücudum şoktan çıkıp hareket etmeye devam ettiğinde geriye doğru bir adım atıp "Sen var ya.." dedim titreyen sesimle. "Sen iğrenç birisin!"

Aramızdaki mesafeyi kapatmak için yaklaştığı sırada "Öyle mi?" dedi pek umursamayarak.

Bense dolan gözlerimi siliyordum amansızca. Arkamı dönüp gitmeye yeltendiğimde kolumu tutup bir anda kendine doğru çekti beni Bülent bey.

Vücudum onun göğsüne çarparken ellerinin arasından kurtulmak için çırpınmaya başladım ama saçlarımı tutup "Rahat dur!" dedi bağırarak. "Seni yükselttiğim için bana teşekkür etmek zorundasın!"

Ellerimi göğüslerine koyup onu itmeye çabalarken "İşin de senin olsun gerisi de!" dedim göz yaşlarıma engel olamayarak.

O kadar kötü hissediyordum ki, tüm vücudum titriyordu. Korkudan bayılmak üzereydim.

Ben Bu Devrin İnsanı DeğilimWhere stories live. Discover now