102 27 68
                                    

Lalisa ablası tarafından hazırlanmış. Herşeyi hazır, şimdi kendi kendi dışarı çıkacak. Ablası normalde izin vermez ama bunu doktor söylemişti. Ayrıca emily lisanın bu durumu için psiyatristlede görüşmüştü. Ve arada kendi işlerini kendi halletmesi gerektiğini kânatına varmışlardı.

Apartman bahçesinde olacaktı, ablası zaten onu balkondan izleyecek ve gözetleyecekti. Şimdi eline çubuğunu vermiş, koluna girmiş ve asansöre bindiriyordu. Emily'de bindi asansöre bu tehlikeliydi sonuçta.

Lisa değişik hissediyor, en son olanlardan sonra artık bu istediği sönüp gitmişti. Ama ne olursa olursa olsun bunu yapacaktı. Babası ve annesi için.

Anne ve Babasının ölümünü kalbine saplanan acıdan tam 1 yıl sonra öğrenmişti. O gün babannesi ona bir yalan uydurmuş, sessizce odasında ağlamıştı. Emily bazı şeylerin farkındaydı, hissediyordu bir tuhaflık vardı. Sonra hep ertelemişlerdi. Lisanın körlüğü tam amlamı ile başlamış.

Her zaman anne ve babasını soruyor ençokta babası. Artık itiraf etmesi gerekiyor. İlk söylediği zaman lisa inanmamıştı. Görmeden inanmazdı ama nasıl görecektiki. Karanlıktan başka ne görüyordu, o karanlığın içinde tuttuğu ışığı babasına tutmak için ışık olması gerekiyordu. Varmı? Hıh o ışık kalbindeki bir nefesti. Aldığı nefesi bırakmasa yaşayamaz yada nefes almasa ölürdü o ışıkda sönerse...

Emily yanağına bir öpücük kondurdu ve apartman kapısını açarken konuştu, "ben seni balkondan izleyeceğim bebeğim. Bahçenin dışına çıkma" dedi ve lisayı kapıdan geçirdikten sonra kuşku ile asansöre bindi. İçi hiç rahat etmiyordu. Ama bunu denemek lazımdı. İlk değildi zaten, doktor arada bir yapması başarması gerektiğini söylemişti.

Emily eve girdi ve hemencecik balkona koştu. Arka bahçede turlayacaktı çünkü ön bahçede havuz vardı. Lisa hemencecik ağaçlık yolda büyük apartmanın etrafına doğru gidiyordu. Çubuğu ile hareket ediyor. Temiz hava ve sessizlik ile gülümsedi.

Arka bahçedeydi bunu bilmiyordu ama ona rağmen ilerledi. Çubuğu sert tahtaya çarpınca eli ile tahtayı kontrol etti. Bu bir bank, emin olamasada kalçasını hafiften tahtaya oturttu. Evett, yaşasın bu bir banktı.

Lisa derin bir nefes verdi, ileride deniz var. Büyük apartmanlar oldukça lüks ve güzel. Etrafını kaplayan duvarlar, bahçesi herşeyi çok güzel. En güzeli ise sessiz olması. Arabaların geçtiği bir ortam değil, arka bahçede olduğu için tabikide. Lisa gülümseyerek havayı içine çekiyor.

Hava güzel, güneş var ama çok rahatsız edici değil, denizin sesi ve ferahlığı güvenliği için onu izleyen iki çift göz.

Emily Balkonda lisaya bakarken banka oturması ile rahatlalamış ve gülümsemişti.

Uzun bir süre değil ama kısa bir sürede değildi lisa bahçede gezinmiş ve yorulduğu için çubuğunu ilerleterek yolunu bulmaya çalışıyordu. Ön bahçe tehlikeli orada havuz var.

Onun için tedirginleşti, çubuğunu hızlı hızlı ilerletti, emily lisayı hala izliyor. Lisanın çubuğuna takılan taş ile dengesini kaybetti ve çimen yoldan taş yola geçti. Havuz tam yanındayken kalp ritmi bozuldu. Emily onu izlerken çalan telefonu ile kimin aradağına baktı. Lisaya geri baktı şuan iyiydi, gönül rahtalığı ile eunwoo ile konuşabilirdi.

Telefonu capcanlı bir sesle açtı ve sandalyeye oturdu. Arada bir kontrol ederim dedi. Lisa için böyle düşündü ama lisa düşünecek kadar beynini kullanamıyordu. Karanlık gördüğü için güvensiz hissesidiyor ve bu sağlıklı düşünmesine hatta düşünme kabiliyetinin kapanmasına nedendi.

flowers smelling blood ★ lizkookNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ