Dışarıdan baksan muhteşem, içine baksan harika, kişilerine baksan iğrenç olan bu dünyada görme yetisini kaybeden Lalisa ve bir anda hayatının ortasına düşen Jungkook.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
☼︎
"Ellerim tombik tombik kirlenince çok komik, kirli eller sevilmez güzelliği görülmez"
Lalisa banyoda ellerini yıkarken yanında bir misafir var. Komşu kızı ile birlikte ellerini yıkıyorlar. Kız ona aşık olmuş şekilde bakarken elini suyun altında değilde başka tarafta tutmasına şaşırdı. Sonra aklına engeli geldi, doğru ya o görmüyor dedi içinden. Güldü ve Lalisa'nın eline uzanıp suyun altına getirdi. Lisa bozuntuya vermedi ve şarkısını söylemeye devam etti.
Küçük kız çıktığı oturaktan indi ve Lisa'ya seslendi. "Unnie hadi artık kahveler soğuyacak, hem annemle ablan dedikodu yapıyorlar onları dinlicez" dedi. Lalisa güldü ve eli ile suyu kapatmaya çalıştı. Şanslı kız tekte kapattı. Lisa eli ile duvarlara tutuna tutuna giderken küçük kız koşuyordu. Yaramaz.
Lalisa bu kızı çok sevmiyordu, yaramazdı. Lisa görmüyor diye bir kere elbisesini giymişti. Emily bunu Lisa'ya söylediği zaman üzülmüştü kız 'keşke izin alsaydı' demişti sonrada kıza gıcık kapmıştı. Göremediği küçük kıza gıcık olmak, Lisa ya!
Emily Lisa'yı gördüğü zaman hemen kalkmış ve koluna girmişti kardeşinin. Mutfağa doğru yürütmüş ikisinide yardımı ile sandalyeye oturtmuş ve soğuk kahvelerini önlerine koymuştu. "Bir şey istediğinizde bana seslenin kızlar" demiş ve balkona, komşusunun yanına geri gitmişti.
Lalisa soğuk kahvesinden bir yudum almıştı. Kız ise çoktan yarılamıştı bardağı. Annesi ona böyle kahveler yapmıyordu, hazır alıyordu. Sağlıksız. Ama emily Lisa'ya kendi elleri ile möö'nün sütünden yapıyordu. Daha lezziz olmakla beraber sağlıklıydı. Kız emily'i çok seviyordu. Hatta Lisa'yı kıskanıyordu.
"Emily keşke benim ablam olsa" dedi küçük kız. Lisa hemen sinirle cevap verdi, "O benim ablam." Dedi. Kız ise onu hiç umursamadı. Hayaller kurdu, "Emily ile piknik yapardık ve çok iyi anlaşırdık, canımm ablam olurdu" dedi. Lisa sinir küpüne dönmüştü.
Kız susmuyor ve Lisa'yı daha fazla sinir ediyor ancak çalan zil ile kız sustu. Elleri ile oynuyor ve dudaklarını kemiriyordu. Emily biraz geç kalmış olacakki "geldimmm" demişti koşarken. Kapıyı açtı, Jungkook??
Jungkook güler yüz ile selam verdi, "bana kızma ama Lisayı kaçıracağım" dedi. Emily güldü, "Lisa zaten dilinden düşürmüyor seni" dedi. "Ama bak dikkatli olun, akşam saatlerine gelmeden getir Lisa'yı" dedi tam gidecekken Jungkook durdurdu onu. "İstersen sende gel" dedi.
Emily heyecanlı bir şekilde baktı ama olmazdı. "Yok ya, siz gezin" dedi ve mutfağa doğru koştu. Lisa'nın omzuna dokundu, "Jungkook geldi" dedi. İşte o zaman tüm sinirini uçtu gitti, yumuşacık oldu. Emily konuşmaya devam etti "seni kapıda bekliyor" dedi. Lisa havalara uçtu. Yaşasın ya! Bu gıcık kızdan kurtulmuştu.
