116 27 15
                                    

Güzel bir gün, sisli hava, karamsar ruh hali ile karnını acı ile tutan Lisa. Ne olmuştu, yoksa yine nefret ettiği dönemsel onun tabiri bebek bezi dönem mi geliyordu. Lanet olsun, hiç istemiyor.

Bebek bezi olarak bahsettiği şey; ped. Lisa yüzümüzde bir gülümseme bırakıyor. Şapşal kız.
Yatakta kıvranıyor, saat kaç bilmiyor ama baş tarafından yani camdan gelip yüzünü ısıtan güneş yok. Üzücü bir gün.

Hava kapalı, bulutlar kapalı ama yağmur yağmıyor. Lisa yatakta kıvranıyor. Ablasına çağırmak istedi. Acı dolu sesi ile ablasına çağırdı, "ABLAA!"

Emily galiba uyuyor, Lisa'nın sesini duysa hemen gelirdi. Büyük ihtimalle uyuyordu. Yada kulağında kulaklık vardı. Ama Lisa'nın ona çağırma ihtimalı yüksek olduğu için, ihtiyacı olduğu için takmazdı.

Lisa dudaklarını sarkıttı, yatakta bedenini doğrulttu, gözleri boşluğa bakıyor. Son bir kez daha çağırdı ablasına "ABLAAA" dedi acı ile. Başıda ağrımaya başlamıştı, üşümeye başlıyordu.

Dün havuza düşmüştü üşütmüş olabilir, havuz- KAHRAMAN lisa bu haline rağmen güldü. "Havuza düştüm diye kurtardı anlamadık sanki, hıh" dedi elini saçlarına götürüp okşadı. Sonra karnına bıçak saplanmış gibi bir acı hissetti ve elini tekrar karnına götürdü.

Galiba grip olacaktı. En azından bebek bezi takmayacaktı. Ama grip olacaktı. Ne gribi olcaktı? Domuz gribi, alakası yok domuz eti yemiyordu. Kuş gribi, evde kuşu yoktu ama dışarıda vardı. Olsun kafasına işememişti. Başka grip varmıydı- Jungkook gribi, tanrım işte bundan olmuştu.

Sonra bu düşüncelerine güldü öyle bir şey olabilirmiydi? Tabikide hayır. Acaba Jungkook'un yüzü nasıldı. Yüzünü göremesede sesi yakışıklıydı kalbi güzeldi. Ona hep yardım etmişti. Onun kahramanı olmuştu. Batman'da kimdi Jungkook onu yerdi.

Vs atsalar kesinlikle jungkook kazanırdı.

Batman vs Jungkook

round 1:

Dingdong. Kafasındaki ring senaryosu kayboldu.

Ringde pembeydi, eldivenler pembeydi. Batman siyah giymiş ama Jungkook çarkıfelek gibydi; pembe etek şortu, mor cropu beyaz sporları, tavşanlı eldivenler. Görünüş olarak önde,

Jungkook 1- Batman 0

Zil çaldı, anahtar sesi geldi ve kapı kapanma sesi. Odasının kapısı açıldı. Poşet sesleri geliyor.

"Lisam" ablası'nın sesi ve poşet gıcırtıları. Alışveriş yapmıştı. Alışverişleri çok severdi kendi göremese ve bilmesede eline gelen ambalajlı yiyecekleri alırdı.

Hatta bir gün ıkea'da çadırın içine girmişti.

Herneyse,

Emily poşetleri yatağın üzerine koymuş ve Lisa'nın yanına oturmuştu. "Yiyecek, meyveler falan aldım şimdi güzel bir kahvaltı hazırlayayım güzelce yiyelim sonra jungkook için kardan adam yaparız" dedi. Lisa kocaman gülümsedi. Kardan adam kekleri çok güzel.

"Olurr" dedi ve güldü sonra karnındaki acı ile elleri karnına gitti. "Karnım ağrıyor, başım ağrıyor ve üşüyesim geliyo" Emily eli ile alnına baktı, ılıktı. "Şimdi bir ilaç içersin, olmadı hastanede serum takarlar." Dedi ve Lisa'yı kolları arasına aldı.

"Mis kokulu bebişim" saçlarına öpücükler kondurdu kardeşinin. "Asla yanından ayrılmayacağım söz veriyorum" dedi saçlarına kafasını gömdü. Sarı saçlı minnağı. Artık emily kendine en büyük sözü vermişti öncelik hep Lisa olacaktı.

Eunwoo ile ilişkilerini bir gözden geçirmesi lazımdı, arada bir arıyor eski aşkımlı mesajları yok cinsel şakalar yapıp telefonu kapatıyor. Bir erkeği özeline almak ona saçma geliyor ama eunwoo'yu gerçekten seviyor. Ama sevgilisi kardeşinden önemli değil asla ama asla!

"İstersen bana yardım et, gel" dedi emily ve koluna girdi, Lisa ayıcıklı pjamaların içinde küçücük kalmış. Haa birde artık 20 yaşında. Çok havalı değilmi?

"İçeride otururum ama yorgunum yardım edemem" dedi. Birlikte odadan çıktılar mutfağa ilerliyorlar. Emily bir eli ile lisanın kolunu diğer eli ile ise poşetleri tutuyor.

Lisa mutfakta olan tekli koltuğa oturdu. Armut koltuk. Çok yumuşak ve rahat. Oturunca içine gömülüyorsun. Emily başladı kendilerine birşeyler hazırlamaya. Duvardan saate baktı, 8:00.

Tam kahvaltı saati.

Jungkook. Namı değer Kahraman. Yatakta sırt üstü uzanmış uyanık, saçları karışmış bir şekilde kalktı. Beyaz temiz yatak, daha önce böyle güzel bir yatakta uyumamıştı. Bu uyku güzel gelmişti. Esneyerek kalktı yataktan ayaklarında çorap olmadığı için mermerde iz ve gıcık bir ses çıkarıyordu. Evi kontrol etti. Gitmişti.

Psikopat.

Mutfağa gitti, dolabı açtı bomboş. Bunları kendi halletmesi gerekiyordu. İçeriye gitti koltuğun üzerindeki zarfı es geçti. TV masasının gözünde olan çantadan büyük bir miktar aldı. Kendine güzel bir alışveriş yapacaktı.

Üzerinde kalan kıyafetlerden kurtuldu çıkmadan önce bir duş alması gerekiyordu. Dün geldiğinde ıslak kıyafetlerini takmadan uyumaya gitmişti. Saat akşama yaklaşıyordu yorucu bir gün olmuştu zaten sırılsıklam bir halde uyumuştu.

Siyah eşofman ve siyah tshirt. İkiside bol.

Güzel bir duşun ardından saçlarını kurutmamış sırtına bir çeket alıp hemen çıkmıştı evden. Açıkmıştı ve sinirleniyordu.

Aldıklarını sonra göreceğiz, vera'nın perilerine bir vlog çekerdi işi ne!

.

bu bölüm biraz kısa ve özdü. Öylemiydi?

beğendinizmi?

flowers smelling blood ★ lizkookWhere stories live. Discover now