Hissetmezim

863 33 15
                                    

Oğul eyi sin demi
Ana kolum
Ne kolun oğlum ağrır mi
Hissetmezim ana hissetmezim
.
.
.
Gonca Alaeddin le arasındaki her şeyi bitirmiş. Ondan uzaklaşmıştı. Nasılsa o annesinin seçtiği hatunla bir yola girecekti. Onu onunla her gördüğünde kalbindeki hançer daha da bir ağrıtsa da bunu o istemişti. Ona "Ben seni sevmezim neden anlamazsın. Bırak peşimi" diye bağırmıştı. O günden beri bir daha Alaeddin i görmemiş ama duyduklarına göre de Alaeedin evlenirmiş.Her ne kadar üzüdüyse de doğrusu buydu ona göre

Alaeddin cenk meydanı

Alaeddin:Baba ağabey kalabalıklar.
Siz gidesiniz. Biz de geri çekiliriz ardınızdan

Osman:Tamam oğul dikkat edesin

Tam o sırada Orhan ona gelen oktan habersizdi. Bunu fark eden Alaeddin ağabeyinin önüne atıldı bilinçsizce.

Orhan:Gardaş, gardaşım ne ettin?

Alaeddin:İyiyim ağabey hayde gidin.

Alaeddin de baysungur ve diğer alplarla yanlarına giderler..Yenişehire varma vaktidir.


Germiyanoglu sarayı


Saadet:Gonca hele buraya gelesin

Goncayı çekiştirir.

- Sana demiştim artık dediğimden çıkmayacan.

+Tamam ana çıkmazın. De hele sen ne istersin

-Yenişehire var. Bala yla konuş. Benim seni zorladiğimi söyle iki aile arasında kaldım de tamam mı

Gonca:Ana

Saadet: Kızım hayde hayde

Gonca:Tamam ana

Yenişehir

Gonca Bala nın yanına gelmis çardakta oturmuşlar tam konuyu açacakken

Osman beyim gelir! Orhan beyim gelir! Alaeddin beyim gelir!

Bala doğruldu kapıya yöneldi
Gonca, şu an Alaeddin i görmek istemiyordu. Zaten adamın onun yüzüne bakma gibi bir isteği yoktu.
Gonca doğruldu Balanın yanına gitti.

Alaeddin gözleri şiş şiş olmuş saçi başı dağınık terli yorgun görünüyordu.
Bir yandan ok saplanan kolundaki kesikler bir yandan da yüzü kan revan içindeydi.

Bala telaşla yanına gitti.
Bala:İyi misin oğul

Alaeddin bayık bir sesle

-Bilmezim ana daha önce ok saplananda böyle olmamıştı. Uyuşur

Orhan:Şifacı çağırdık ana uyuşuyorsa zehir vardır dedik tezinden geldik.

Bala:İyi etmişsiniz. Alaeddin oğul hayde şifahaneye gidelim

Alaeddin in koluna girer.
Gonca endişeyle Alaeddin in koluna bakıyordu.

Alaeddin ise geldiğinden beri bir defa bile suratına bakmamıştı.

Yürürken Alaeddin in gözleri karardı.
Yere düştü. Bala bir an

-Oğlumm

+Alplar şifahaneye taşıyın

Gonca da gitmek istiyordu. İcazet alircasına Bala ya baktı

Bala da her ne kadar kızgın olsa da

-Gel dedi.

Şifahane

Bala:Nerdedir bu şifacı

Fatma ağlarken

Bala: Kızım ağlamayasın ağabeyin güçlüdür.Hem haturlamazmışın esirken ne haldeydi ama kendine geldi imdi de iyileşicek.

Fatma: Nasıl ağlamayayım ana şifacı yok ok zehirlidir. Ne edecez biz

Bala:Kızım ağabey inin bir sürü merhemi falan var belki Moğol zehirleri de merhemleri de oradadır bir gidip bakasın.

Gonca: Fatma iznin varsa ben de geleyim

Fatma:Yoktur hem sen ne deyu geldin bir de utanmaz gelir burada ağlarsın ağabeyim utancından yerin dibine girdi
Sevmezim dedin o vakit niye gelirsin

Gonca kendini tutamayip ağlamaya başladı

-Ne edeyim Fatma ailemle Alaeddin in arasında kaldım.

Bala:Fatma sen sus bu onların arasında imdi git o da gelsin senle ama tek kelam dahi etmeyecen

Fatma:Tamam Bala ana

Şifacı gelir

Baka: Şifacı de hele nasıldır

-Maşallah pek kuvvetlidir. Bu zehir yeni zehirdir şifası vardır ama zehir kanına karıştıysa uyanmaz. Ee malum Sabah yaralanmıştır imdi de akşamm oldu siz pek ümitlenmeyesiniz kendinizi hazır edesiniz.

Bala bayılır. Goncanın icindeyse büyük bir pişmanlık ve hüzün vardı haykıra haykıra ağlamak istiyordu ama buna hakkı yoktu.

Osman bey:Ne dersin şifacı oğlum ölecek mi

Osman iki eliyle başını sıkıştırırken

Gonca bir hışımla oradan çıkar nefes alamıyordu. Çardağa oturdu ağlamaya başladı kalbi sıkışıyor Alaeddin le olan anıları gözünün önüne geliyor onu ne kadar üzdüğü aklından hiç çıkmıyordu.
Delicesine ağlarken
Nilüfer geldi. Kızı ağlarken görünce yanına gitti

-Ne oldu Gonca

Gonca sarıldı. Alaeddin cenkte okla vurulmuş ok zehirliymiş şifacı dayanamaz ölür dedi

Nilüfer:Demek o yüzden Orhan odada sus pus oturur ağlar."Benim yüzümden" der başka da şey demez.

Gonca:Ne edecem ben o ölürse

Nilüfer:Şisst deme öyle Alaeddini küçüklüğünden tanırım çok hırslıdir asla savaşi birakmaz.

Gonca: Öyle mi dersin.

Nilufer: Öyle ya
Gonca biraz da olsa yatişmiştı.

Kapının önünden 3 yaşlarindan bir çocuk belirir.

-Annnee

+Efendim kızım dedi Nilüfer

Gonca şaşkınlıkla "senin mi" dedi

"Evet" dedi gülümseyerek

Gonca:En son el kadardı

Orhan gelir şifahaneye doğru koşuyordu.
Gonca "Alaeddin e bişey olur"diye düşündü koştu o da içeriye

Gonca içeriye girdiğinde Alaeddin yavaşça kendine gelirdi.

Bala:Oğlum iyi misin

Alaeddin:Ne oldu bana ana

Bala: Bişey yok oğlum

Yaralı kolunu sıvazlayarak

Alaeddin:Ana

Bala:Ha oğlum

Alaeddin:Ana hissetmezim kolumu hissetmezim

Alaeddin bağırmaya başlarken bir yandan da ağlar"

"Ana bişey diyesin ana "

Bala şifacıya bakar

Şifacı:Gecici de olabilir kalıcı da bisey diyemem

Alaeddin:Gidin hiçbirinizi istemezim gidin !

Bala:Oğlum sakin olasın

Herkes ağlıyordu

Alaeddin:Gidin dedim kimse kalmasın gidinnn!

Herkes odadan çıkmıştı.
.
.
.







Algon [Hayali Sahneler]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin