Algon~2

607 28 15
                                    

Soluk aldı Alaeddin şifacının vurmasıyla ardından şişedeki şifayı içirdi yavaşça
"Ya şafi ya şafi ya şafi Bismillahirrahmanirrahim"
Bala yüzündeki hüznü silip güldü oğluna
"Bacina gitmene daha çok var oğul anca beraber kanca beraber"
Fatma dediğiyle gülümsedi anasına ardından uzunca baktılar Gonca ya ikisi birden yüzü gözü ağlamaktan şişmişti.
Belliydi yüreğinde bitirememişti sevdasını sifaciyi bulan da oydu yetmemiş buraya da gelmişti madem istemezdi ne diye gelirdi?
"Konuşalım mı Gonca hatun mühim"
Yerden kalkan Bala ya baktı Gonca yüzündeki şişlik bakiydi kadının onda kendi toyluğunu görürdü kendi genç Bala'yı görürdü. Kız zorla da olsa gülümsedi ona kadının ardından çardağa gitti. Oturdu kadın elini elinin üstüne koyduğunda irkildi önce ardından merakla bekledi diyeceklerin
"Sen son kez konuşurum karar senin eğer dersenki ben Alaeddin i severim herşeyi unutur susarım eger dersenki istemem herkes kendi yoluna gitsin daha da yormayasınız birbirinizi Ömer beymiş Turhan Bey miş Ayşe Hatun muş Bade Hatun muş insanları birbirinizi sinir etmek için kullanmayasınız yolun sonu ölüme dahi gider kan çıkar Gonca hatun cevabını ne vakit istersen Alaeddin e veresin ben artık bir evladımı kaybettim ikinciyi kaldıramam bilesin"
Kadin kızın cevabını beklemeden şifahaneye gitti tekrar.
Kız bir süre düşündü orada öylece kadın haklıydı bu belirsizlik herkesin canını yakardı basitti aslında kızın istediği netti sadece Medreseli
Kız şifahaneye yürüdü. Bala nın Fatma ile beraber kapıdan çıkarken gördü gülücüklerle çıkmışlardı uyanmış mıydı yoksa gülümserken şifacı hatun da çıktı Bala ile şifacı konuşurken Gonca şifahaneye girdi.
"Ooo medreseli hayırdır ayaklanmışsın"
Adam yavaşça arkasını döndü uyanır uyanmaz kalkmıştı ayağa üstünü giyinmek için kadının sesini duyunca yavaşça arkasını döndü.
"Hayırdır Gonca Hatun ne ararsın Ömer Bey i mi"
Şehzade nin yüzünde herhangi bir ifade yoktu. Sadece sormak için sormuş gibiydi.
Hala ağrısı vardı kendini sadece test etmek için kalkmaya niyetlenmişti ki başının dönmesini belli etmemeye çalıştı önce söylediği sözden sonra kız yanaştı yanına su almak için eğilen adama baktı.
Adam aldıgı suyu içti. Ardından başı döndü tekrar kız konuşmaya başladı ama duymaz gibiydi artık
"Medreseli etme böyle"
Gözleri tekrar kapanacak gibi olduğunda kız girdi koluna
"Medreseli eyi misin Medreseli gel otur biraz hemen kalkılmaz ki öyle"
Kız azarlar gibi konuşmasının ardından gülümsedi adama sedire oturttu adamı moraran vücudu iriydi ama belliydi kilo verdiği yüzü soluktu güzel bakışlarından kızın yüreğini ısıtan suretinden eser yoktu adam sanki ölüydü de sade nefes alır gibiydi. Adamın bu haline içi gitti kızın ardından şifahanenin kapısı destursuz açıldı Osman ve Mehmetti gelen.
Mehmet sürükleyerek birini getirirdi ardından kimdi o Ömer bey ardindan da Orhan Bey sürükleyerek birini getirdi Gazi Alp
Mehmet ile Orhan iyice adamları benzetmişti.
Mehmet Ömer i yere fırlattı birden ardından Orhan Gazi yi fırlattı yere Osman Bey oğlunun yanına geldi.
"Oğul eyi misin"
Mehmet uzunca baktı Alaeddin e vicdanı mı vardı bu adamın beklenmedik bişey oldu
"Eyi misin Alaeddin"
Diye soruverdi birden adam gözler onu bulunca Ömer e baktı Mehmet
"Kellesi gidecek bu iki itin sen canını sıkmayasın ama maşallahın var dirayetliymişsin aslanım"
Orhan gözlerini Gonca kadar olamasa da pörtleterek baktı
"Sen Alaeddin e aslanım dedin hemi eyi davranırsın Mehmet Bey ataşın mı vardır"
Orhan elini Mehmet in alnına götürdü ardından Gonca da boynuna koydu.
"Ağabey ataşın yok yaran mı var yoksa Eyi misin"
Mehmet ikisine gülerken Alaeddin e baktı biraz "itlere bakıp aslanı görmemişiz sağolasın Alaeddin sen olmayaydın bu hain imdi hala aramızda olur idi "
Herkes Mehmet in dostça davranışına şaşırırken gözler sesi soluğu çıkmayan Alaeddin e geldi. Gözleri kapanmıştı.
"Oğlum eyi misin"
Gonca atıldı hemen
"Eyi değildi inatçıdir kalktı hemen yoruldu herhal dinlensin"
Orhan yeltenip Alaeddin i yatıracakken Mehmet önce davrandı Alaeddin i kucağına aldı.
"Bu adam zayıflamış yemek vermez misiniz damadıma darıldım vallaha Gonca bacım git şerbet yap kan yapar"
Osman bey keyifle gülümsedi
"Mehmet bey düşmanlıktan kimse fayda görmemiştir takdir ederim"
Mehmet gülümseyerek başıyla onaylarken Gonca şerbet yapmaya gitti.
Orhan yerdeki iki adamı aldı.
"Bey babam urgana bağlarım gelesin alalım canlarını"
Osman başıyla onayladıktan sonra Mehmet le beraber Orhan in ardından gittiler. Alaeddin dinlendi biraz ardından Fatma ile Holofira geldi. Yeni kendine gelen Alaeddin e baktılar biraz
"Nasılsınız Alaeddin Bey?"
Alaeddin başını oraya çevirdi yavaşça dinlenmek iyi gelmişti.
"Eyiyim sağolasınız ayakta kalmayın buyrun Fatmam sen hala ağlar mısın"
Fatma gözündeki yaşları sildi.
"Yok ağabey bak ağlamam ama işte ne bilim alışık değilim seni böyle görmeye bir tuhaf olurum"
O sırada kapı açıldı Bala ile Gonca ellerinde şerbetle geldiler.
Bala öksürerek Fatma ve Holofira ya kaş göz yaptı çifti yalnız bırakmak için.
Onlar gidince gülümsedi Gonca adama döndü yüzünü tavana bakıyordu adam belliydi işi zordu Ömer bey yüzündendi bu öfke belliydi halinden tavrından ama ne etseydi intikam almak istedi Gonca o da onu anlasın istedi ama istediği oldu mu olmadı.
Elindeki şerbetle Alaeddin yanına gitti.
Yavaşça sedirde uzanan adamın önünde çöktü eli sakallarına gitti yavaşça okşadı.
"Alaeddin bana baksana niye bakmazsın"
Adam kırgındı ettiğine kızın ama dayanamazdı bilirdi. Kıza döndü yavaşça
"Ne o ben her ettiğine rağmen yanına gelirim sen benden yüzünü mü sakınırsın"
Dedi adama bakarak
"Benim tek hatam inanamamaktı sen ne ettin ilk hatamda elin adamıyla evlenmeye kalktın ne edeyim gel sevdiğim seni seveyim mi diyeyim"
Gonca gözlerini doldurdu yavaşça dayanamayacağını bilirdi adamın dediği gibi de oldu adamın eli kızın yüzüne gitti sildi yaşlarını güzelce "ağlama seni üzmek istemezim ,istemedim ne imdi ne başka bir vakit"
Kız yaşlarını silen adama baktı tekrar uzunca bu adamda sanki bişey vardı çekiyordu onu kendine.
Sakallarını okşamaya devam etti.
Yaklaştı yaklaştı daha da yaklaştı nefesleri birbirine değer gibiydi ikiside ataşte yanar gibiydi akılları durmuştu sade gönüller birleşir gibiydi kız dudaklarını birleştirdi adamla bırakmak istemezcesine
Adam başta afallasa da kızın cesur hareketi hoşuna gitmişti kız yavaşça karşılık bulamadığından geri çekilirken karşılık buldu adamdan bir yandan sırıtırken bir yandan da elleri adamın sakallarını seviyordu adam vücudunun güçsüzlüğünden elleri fazla hareket edemiyor gibiydi sadece iki eliyle yüzünü avuçlamıştı.
Bir süre sonra adamın hasta olduğunu hatırladı kız yapamazdı yoramazdı adamı daha fazla yavaşca ayrıldı ikisi de şişmiş dudaklarına odaklandı tekrar.
"Özür dilerim hastasın yordum seni"
Dedi kız ardından kalktı ayağa şerbeti aldı tepsiden adama içirmek için yöneldi
"Özür dileme istemesem durdururdum"
Kadın adamı doğrultmuş şerbeti içmesine yardım etti. "Pek güzel olmuş şerbet sen mi yaptın"
Kız gülümseyerek baktı adama "afiyet olsun ben ettim"
"Destur var mıdır"
"Gelesin"
İçeri giren alp Ömer ve Gazi nin idamını haber edip çıktıktan sonra içeri Orhan ve Mehmet geldi. Ardından da Holofira geldi Gonca gülümsemesiyle sordu"Fatma ile Bala Hatun nerdedir?"
Holofira Gonca nın gülümsediğini görünce barıştıklarini anladı.
"Söğüte gittiler bir kaç eşya almak için"
Gonca başıyla onayladı.
Mehmet ve Orhan birbirine satasirken Alaeddin, Holofira ve Gonca ise onlara gülüyordu
Mehmet Orhan ın sorularından kaçarak topu Alaeddin e attı.
"Ee damat bey toy ne zaman"
.
.
..

Algon [Hayali Sahneler]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang