Mecbur

800 36 15
                                    

"olmaz evlenmem ben senle"

"Yahu sanki ben sana pek meraklıydım zorundaymışız benim ne suçum vardır bana da atam zorla kabul ettirdi benim ne günahım var"

"Bana bak beyoğlu evlenmeyecem senle git de sevdiğim var başkasını bul nolur bak olmaz ben evlenmem çok gencim"

"Bak Gonca ben senden 1 yıl büyüğüm ben de toyum ben de istemem"

" Anlarım ben seni ama ben sana hatunluk yapamam"

"Tamam yapma zaten sen istemezsen ben sana elimi sürmem istemezsen başka odada kalırım koskaca saray oda mı yok"

Kız her ne kadar üzgün olsa da gülümsedi adama essah mı derdi yoksa onu kandırmak için mi emin olamazdı ki

"Yemin et"

"Ney"

"Yemin et kendi üstüne yemin et"

"Yemin ederim ki kendi üstüme yemin ederim ki sen istemediğin sürece elim eline değmeyecek"

Adamın güven veren bakışlarının altında ezildi sanki. Fazla mı üstüne gitmişti suçlamıştı öğlen olmuştu sabah vaktinden beri adama carlardı pişman oldu bir an adamın ne suçu vardı.

"Alaeddin bey size inanırım kusuruma bakmayın sizin de bir kabahatiniz yok toyluğuma verin size laf ettim yok yere"

Adam kafasını salladı iki yana
"Sorun değil senin de hakkın sevdalanmak ama işte bize şans vermezler mecburuz Gonca eğer dersen ki ben yine de istemem ben bir hal çaresini bulurum"

Kız mahçup bir şekilde başını onaylamaz şekilde salladı. Şu an çok utanıyordu dediklerinin haddi hesabı yoktu.

"İstemem ama merak ederim ne edecektin"

Adam utanarak başını öne eğdi diyeceği pek hoş değildi

"Ailemi ardımda bırakır giderdim benim öyle alengirli işlerle işim olmaz ben düz bir insanım edeceğim tek şey budur"

Kız şaşkınlıkla adama baktı gerçekten onun mutluluğu için kendi ailesinden vaz mı geçmişti insan tanımadığı en fazla birkaç defa gördüğü biri için bunu eder miydi yok be etmez dedi içinden kız

"Laf cambazlığı etme medreseli sen ben üzülmeyeyim diye ailenden mi kaçacan uzak duracan tanımadığın biri için bunu etmezsin ki"

"Bu kelamları ettiğine göre essahtan beni tanımazsın eyi rabbim nasip ederse belki görürüm seni hayırlı günler inşallah herşey gönlünce olur"

Ney dedi kız kendi kendine adam atına binmiş gidiyordu veda mı etmişti o kaybolacaktı essahtan yok ya oyun eder diye geçirdi içinden kız o da atını sürdü hanesine doğru.
Yakup bey pek telaşıydı
"Hah kızım yarın toy var sen nerdesin seni ararız"
Kız yalandan bir tebessümle
"Eyiyim baba gezmeye çıktıydım"
Babasıyla birlikte eve girdi bu akşam evinden son günüydü medreseli ne kadar laga luga yapsada gideceğine inanmadı kız şüphe etti ama yapmaz diye geçirdi içinden.
Odasına geçti aklına medreseli geldi ilk karşılaştıkları gün ilk konuştukları gün sonra ettikleri kavgalar istemsizce gülümsedi bugün ona söyledikleri aklına geldikçe burukça gülümsedi ne kadar çok haksızlık etmişti adama demedigini bırakmamıştı. Peki ya niye aklına o gelince istemsizce gülümsüyordu dili lal oluyordu gözleri ışıldıyordu onu düşünüyordu. Aklına medreselinin dedikleri geldi "senin de hakkındır sevdayı bilmek ben buna mani olmak istemem" yoksa dedi Gonca içinden bu sevda mıydı yok sevda bu değil peki nedir sevda bilmezdi ki.
Aklına gelenleri dağıttı kafasından aklına çocukken medreseye gitmek için erkek kılığına girdiği geldi. O gün az kalsın dayak yiyecekti ama bir oğlan onu kurtarmıştı ilk öpücüğünü o çocuğa vermişti kız çocuk onun kız olduğunu görünce şaşırmış büyülenmiş gibi bakmıştı kıza Gonca da şapşal çocuğa bir tokat atmıştı ardından vurduğu yeri öpüp utanarak kaçmıştı çocuk peşinden gelip adını sormuştu Gonca demişti utanarak o kadar yüzü kızarmıştı ki çocuğa adını dahi sormamıştı.
Aklına çocukluk sevdası gelmişti gerçi çocuktu o zamanlar ama hep o oğlanı aramıştı en son anasını hastalandığı ve bacısı vefat ettiği için taşındıklarını öğrenmişti başka da bişey bilmezdi bir de kuş işlemeli bir mendil vardı onu bilirdi yıllar geçti ama hala unutmamıştı kız ya o belki evlenmişti bile.
Şimdi ne değişir o da evlenirdi. Sıkıntıdan kendine sövdü tekrar aklı sürekli medreseliye kayıyordu o da medreseliydi burnu öne eğik ikisinin de burnu öne eğik yoksa ? Saçmalama Gonca o olsa anlardın en iyisimi yarın kuş işlemeli bir mendil olup olmadığına bakayım diye geçirdi içinden.
Kendini uykuya bıraktı.

Öğleden sonra

Saddet kızını uyanması için dürtüyordu
"Kızım kalk toya az kaldı ikindi olacak kalk"
Gonca bir an sıçradı yataktan rüyasında medresedeki çocuğu görmüştü ilerledi ve sonra Alaeddin e dönüştü kendi kendine hayır hayır dedi Gonca olamaz!
"Yahu Gonca kalk hayde entarini giy çeyiz gider sen burada yatarsın baban çok kızdı gelirler imdi seni almaya hayde"
Gonca yı zorla yataktan çıkardı.
Çeyizler gönderildi entari giyildi. Tam toy için onları beklerken Göktuğ alp geldi
"Yakup bey yakup bey Alaeddin bey!"
"Nolmuş Göktuğ"
"Esirdir beyim Konya yolundayken esir düşmüş"
"Esir mi,Konya yolunda ne işi varmiş"
"Bilmeyiz beyim vazife vardı herhal"
"Toy günü ne vazifesidir bu esir düşmüş oğlan herhal birleşeceğimizi anladılar ondan sebep ettiler moğol ile bizans işi bu acele edelim yoksa kızımı daha evermeden dul kalacak"
Duyduğuyla küfretti kız kendi kendine adam kaçmak için Konya ya giderken esir düşmüştü bir de alaya alırdı adamı essahtan onun mutluluğu için kaçarmış adam kim bilir simdi ne haldeydi belki de çoktan ölmüştü
"Ölmeden evvel belki görüşürüz yine kendine eyi bakasın"
Dedikleri canlandı tekrar gözünde yutkundu sertçe onun suçuydu
.
.
..

Baysss

Algon [Hayali Sahneler]Where stories live. Discover now