Yedi

15 6 3
                                    

"Anlamıyor musunuz, bilmiyorum!"

Vega sordukları tüm sorulara aynı cevabı veriyordu. Merkez'de çok fazla zaman geçirmediğini, çoğunlukla Duvar'ın dışında, görevde olduğunu söylüyordu. Anlattığına göre Merkez'de Başkan'ın ofis binası yüzlerce Muhafız'la çevriliymiş ve içeri girilmesi neredeyse imkansızmış.

"Bakın, size yardım etmek istiyorum ama teslimatlarla ilgili sorular sormayacaksanız size anlatabileceğim pek bir şey yok."

Luc, Lektra ve Nero masanın bir tarafında yan yana oturmuş, arkalarında da tanımadığım iki adam, göğüslerine dayadıkları tüfeklerle hazır ol pozisyonunda duruyorlardı. Vega onu çözmeleri şartıyla bildiklerini anlatmayı kabul etmişti ama saatler geçmiş olmasına rağmen elle tutulur bir bilgiye ulaşamamıştık. Adamların ardarda sordukları sorular artık Vega'yı bunaltmaya başlamıştı. Aslında kalkıp gidebilirdi, kurşun geçirmezdi o, buradaki insanlardan daha güçlüydü. Ama bir şey onu engelliyor, bu masaya adeta çiviliyordu.

"Tamam," Nero sakin bir sesle konuşuyordu, hep soğukkanlı olmuştu, belki de yaşının getirdiği bir bilgelikti bu. "Söyle bakalım, son zamanlarda ne tür teslimatlar yapılıyor?"

"Çoğunlukla medikal. Bazen yakıt, silah ve gıda da geliyor. Hepsi el değmeden Merkez'e götürülüyor."

Lektra tırnaklarını masaya geçirdi, yüzünü buruşturmuştu.

"Çalıntı mallar. Alın terimizle kazandığımız her şeyi bizden çalıyorsunuz. Senin yüzünden yüzlerce çocuk açlıktan ölecek!"

"Çalıntı olduğunu bilmiyordum."

"Tüm o kutular nereden geliyor sanmıştın? Gökten mi?" Sanki Lektra'nın ağzından çıkan kelimeler birer bıçaktı ve teker teker kalbimize saplanıyordu. Bu kadar insanın acı çekmesinde ikimizin de payı vardı. Bunun bilinciyle yaşamak zorunda olmak korkunçtu. Vega da benim gibi hissediyor muydu?

Luc gözlerini bana dikmişti, zihnimi okumaya çalışıyordu sanki. Onun Vega'yla oda arkadaşı olduğuna hala inanamıyordum. O da mı bir zamanlar Muhafız'dı? O da mı birilerine zarar vermişti?

İkimiz de bir süre düşündükten sonra bakışlarını benden ayırmadan sordu, "Başkan neler planlıyor?"

"Söyledim size, bilmiyorum. Sen de biliyorsun ki Konsey planlarını başka kimseyle paylaşmaz."

"Kimler var peki bu Konsey'de?"

"Bilmiyorum. Daha önce hiçbirini görmedim. Ofislere girmemiz hala yasak."

Lektra tırnağının ucuyla Vega'nın koluna dokunup küçük bir kıvılcım çıkardı.

"Hafızanı tazelememi ister misin?"

Nero onu durdurdu, "Lektra, buna hiç gerek yok. Sorularımızı zaten cevaplıyor."

Kadın kollarını göğsünde birleştirdi, Vega'ya nefretle bakıyordu. Elinde olsa onu öldürmeyi bir saniye bile düşünmezdi.

Sanırım beni de...

"Arkadaşlarımız birkaç gün önce Duvar'a giden trenlerden birine bindi. Neden hala dönmediler?" Luc endişeliydi, cevabını merak ediyor ama aynı zamanda söyleyebileceklerinden korkuyordu.

"Bence cevabı biliyorsun."

Sandaylesinde geri gitti, bu kaybedilmiş başka bir Direniş grubu daha demekti. Aynı zamanda gıda stoğu da azalmıştı, insanlar yakında açlıktan ölebilirdi.

Olup biteni odanın bir köşesinden izlerken Vega'yı hayranlık ve korkuyla karışık hislerle izliyordum. Keşke tüm bu olanlara karşı neler hissettiğini bilseydim. Keşke yüz ifadesini görebilsem, gözlerine bakabilseydim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 10 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kontrolü KaybetmekWhere stories live. Discover now