5. Kıyametin Başlangıcı

72 15 2
                                    


"Simit ve ayran babamın en sevdiği ikili." Dedim tekrardan.
"Babana ne oldu ki?"
"Benim babam öldü. Daha doğrusu öldürüldü."
Yaşlı adam çok şaşırmıştı.
"Yani sen gece boyu babanın mezarında mı-" Demişti ki:
"Evet." Diye sözünü kestim. Yaşlı adam bana öyle bir baktı ki sanki acıyormuş gibi bakıyordu. Uzunca o şekilde baktı ve bana sarıldı.
"Bana herşeyi anlatmak ister misin kızım?"
Çok açtım o yüzden hemen hızlıca:
"Anlatırım amca ama çok açım."
"Aaaaa doğru hemen alıp geliyorum sen burada bekle beni." Kapıya yönelirken durdu:
"Simit ayran istemezsen başka birşey alabilirim kızım."
"Yok. Simit ayran iyi."
"Peki hemen geliyorum."
Kafamı aşağı yukarı salladım.

Minik tabureye oturdum ve amcayı beklemeye başladım. Beklerken bir cenazenin mezara getirildiğini gördüm. Annem ile neredeyse aynı yaşlarda bir kadın baba diye feryat ediyordu. Ben bunu bile yapamamıştım. Babamın cenazsesinde yaşamamam gerekenleri yaşamıştım. Sinirden dişlerimi sıktığımı fark ettim ve kendimi rahatlatmaya çalıştım, ama rahatlayamıyordum. Sürekli aklıma bana yapılanlar geliyordu. Babama çok öfkeliydim onun yüzünden yanan ben olmuştum. Artık ölen babama bile acımıyorum. Hayatta olsaydı benden çekeceği vardı. O cehenemden çıktım ve şimdi ki işim kendime barınacak bir yer bulmaktı. Sonra da o maskeli adamı bulmak. Biraz zor olacak ama o orosbu çocuğunu bulmak zorundayım. Sonra onu bitirmek için çalışmaya başlamalıyım. Bir spor merkezine yazılsam iyi olur. Zaten dövüş tekniklerini birazda olsa biliyordu ama yeterli güç maalesef ki yok. Bunların hepsini yaptıktan sonra o adamı bitirmek için plan kurmalıyım. O sıra amca elinde iki poşet ile içeriye girdi.
"Simitler sıcacık hemen al ye kızım soğutma."

Simit ve ayranı'mı aldım. Ayranı çalkalarken simiti yemeğe başladım. Ağzıma hafif yanmış susam tadı gelmişti. Simit gevrek gevrekti. Hemen ayrandan'da içtim. Çok acıkmıştım ve amca aç olduğumu bildiğinden 3 tane simit ve 3 tane ayran almıştı.
"Şu an yanımda nakit hiç yok. Sonra borcumu ödeyeceğim."
"Saçmalama kızım! Sen benim misafirimsin. Afiyet bal şeker olsun." Dedi.
"Adınız nedir?"
"Adım Deniz."
"Bende Yağmur."
Amca tebesüm etti.
"Eee anlat bakalım sana ne oldu?"
Ona herşeyi anlatmaya başladım. Başıma gelenleri ve bana yapılan herşeyi anlattım.
"Demek Ekrem Ayhanlının kızı sensin."
Başımı aşağı yukarı salladım.
"Peki şimdi ne yapacaksın? Nerede kalacaksın?"
"Babam ölmeden önce bir ev almıştı. Oraya gideceğim."
"Paraya ihtiyacın varsa biraz verebilirim."
Hayır diyemezdim çünkü hiç param yoktu.
"Taksi parası versen yeterli olur. Geri ödeyeceğim."
Deniz amca elini cebine soktu ve elime taksiye yetecek kadar para verdi.
"Geri getirmesende olur kızım."

Bütün simitleri yemiştim. Ayranları'da içmiştim.
"Çok teşekkür ederim Deniz amca."
"Rica ederim kızım."
"Ben kalkıyorum mâlum anlatdığım gibi çok işim ve yürümem gereken uzun bir yol var."
"Tamamdır kızım. Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa ben buradayım."
Ona sarıldım ve topallayarak yürümeye başladım. Deniz amca biraz para verdi. Taksiye binip babamın tuttuğu eve gidecektim. Tabii o mahalleye tekrar gitmek bana babamın ölümünü hatırlatacaktı ama gitmeye mecburdum. Uzun bir yürüyüşün ardından taksi durağına ulaştım.
"Merhaba!"
Adamlar ve aralarında biri kadın olan herkes bana baktı. Herkes çok şaşırmıştı çünkü her yerim yara bere içindeydi. Kadın ayağa kalktı. Kadını daha fazla incelemeye başladım ve o kadını hatırladım. Benim yan komşumdu. Çok şaşırmıştım ve o da benim gibi çok şaşkındı. Birbirimize kısa bir süre baktık. Ve sonra:
"Ben sizi istediğiniz yere bırakayım." Dedi.
Hiçbir şey demeden taksiye ilerlemeye başladık.

Taksinin kapısını açtı ve içine binmem için yardım etti. Taksinin içine dikkatli bir şekilde bindim. Çünkü canım inanılmaz birşekilde acıyordu. Kız kapıyı kapattı ve hızlı birşekilde taksiye bindi ve taksiyi çalıştırdı.
"Aylardır nerelerdesin sen?"
"Babamın yasını tutuyordum." Diyerek dalga geçtim.
"Çok komiksin! Merak ettim seni. Aylardır seni heryerde aradım ama bir türlü bulamadım."
"Beni mi aradın?"
"Evet."
Güldüm. Sadece güldüm ve o aynadan beni sorgularmış gibi baktı. Hayır dalga geçermiş gibi gülmedim. Beni düşünüp arayan birilerinin olması mutlu etti beni. Kendi annem bile beni aramamıştı.
"Neden gülüyorsun? Komik birşey mi söyledim?"
Kısa süre bekledim.
"Nereye götürüyorsun beni?"
"Eve gidiyoruz."
"Tamam." En azından barınma yerini bulmuştum.
Camı açtım ve yüzüme çarpan rüzgarı selamladım. Arabada pencereyi açıp yüzümü dışarı çıkarmayı çok seviyordum. O sıra kız pencereyi kapadı.
"Zaten yeterince sorunun var vücudunda. Birde hasta olma."
"Senin adın ne? Sen benim adımı biliyorsun ama ben senin adını bilmiyorum?"

İntikam AteşiWhere stories live. Discover now