8. Düğün

48 9 14
                                    

Keyifli okumalar😊

5 Ay Önce;

Almina Ayhanlı:

Az önce Ekrem beni aradı ve iflas ettiğini söyledi. Ekrem yüzünden fakir olacaktım ve ben fakir olmak istemiyordum. O bakımsız kadınlar gibi dairelerde yaşayamazdım. Telefonumu sinirden kırmıştım. Ekrem eve geliyordu ve kesinlikle bu gün bu evde büyük bir kıyamet kopacaktı çünkü Yağmur daha o rezil, beş para etmez babasının ne boklar yediğini bilmiyordu. Oturduğum koltuktan kalktım ve odama ilerlemeye başladım. Asansör yerine merdivenleri çıkmayı tercih ettim. 2 kat çıktıktan sonra sonunda odaya varmıştım. Kapıyı açtım, içeri girip arkadan kapattım.



Yatağımın yanında ki çekmeceyi açtım, içinden yedek telefonumu çıkardım. Telefon kapalıydı o yüzden telefonun açılmasını bekledim. Kısa süre içerisinde telefonumu açıldı, hemen Yağmur'u aradım. Telefon uzun süre çaldı sonra Yağmurun ağlamalı sesini duydum. Ağlamıştı, sesinden anladığım kadarıyla bir şeye aşırı sinirlenmişti veya üzülmüştü. Ne olduğunu sormak hiç içimden gelmedi çünkü sinirlendiği, üzüldüğü konu kesin yine çok boktan bir konuydu. Ona babasının ne bok yediğini söyledim. Uzun süre sessizlik oldu sonra telefonu yüzüme kapattı. Aşağıya indim ve o sıra evimizin çalışanı Zeynep ile karşılaştık. Zeynep çekinerek konuşmaya başladı:
"Almina Hanım, yemekler hazır. İzniniz olursa erken çıkabilir miyim?"
Gülümseyerek başımı salladım:
"Çık çık kızım artık o rezil bir boka yaramayan patronun maaşınıda ödeyemez artık. Çık hatta sen işten de istifa et çünkü o patronun olacak şerefsiz adam iflas etti."
Zeynep şok olmuş gözlerle bana bakıyordu. Sanırım dediklerime inanamıyordu.
"Nasıl yani? Ekrem Bey battı mı?"
Yanına yaklaştım ve elimi yanağına götürdüm.




"Evet. O ufacık beyninin bunları anlaması bile mucize. Eşyalarını al ve defol git bu evden." Ellerimi yanağından çektim ve Zeynep koşar adımlarla mutfağa girdi. O sıra telefonum çalmaya başladı. Numara bilinmiyordu ama ben kim olduğunu çok iyi biliyordum. Aramayı onayladım ve telefonu kulağıma götürdüm.
Arayan kişi kahkahalar atıyordu. Kim olduğunu hemen anladım ve sinirden gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.
"Ekrem Ayhanlı iflas etmiş. Geçmiş olsun Almina."
"Ne istiyorsun!"
"Ne istediğimi çok iyi biliyorsun Almina."
"Orospu çocuğu!"
Adam daha şiddetli bir şekilde gülmeye başladı.
"Sana 3 gün süre veriyorum Almina. Biliyorsun bekletilmeyi hiç sevmem. Ve unutmadan o çok güvendiğin kocana selamlar." Dedi ve telefonu kapattı.
Ellerim ve ayaklarım titremeye başladı. Gözlerim kararmaya başlıyordu. Saçlarımı çekiştirip avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.
"Orospu çocuğu!" Elime vazo geçirdim ve duvara fırlattım. O sıra Zeynep kolumu tuttu ve beni sakinleştirmeye çalıştı onu ittim ve yüzüne sert bir tokat attım.




"Bırak beni. Defol git bu evden seni rezil insan."
Zeynep eliyle yüzünü tutyu ve koşarak evden çıktı. Elime ikinci vazoyu geçirdim ve avazım çıktığı kadar bağırarak vazoyu diğer vazoyu fırlattım. O sıra içeri Yağmur girdi, beni öyle görünce önce şaşırdı sonra yanıma geldi. Beni sakinleştirmeye çalıştı ama asla sakinleşmiyordum. Yağmurun arkasından çok kısa bir zaman içerisinde Ekrem girmişti. Onu görür görmez üzerine yürüdüm ve yüzüne tüm gücümle çok sert bir tokat attım. Ekrem'in yüzü sağa kaydı ve Yağmur ellerini ağzıyla kapatıp şok olmuş şekilde bana baktı. O kadar sinirliydimki kendimi durduramıyordum. Sana dedim!" Diye bağırmaya başladım.
Sana dedim oynama dedim, her şeyi kaybediceksin dedim, kızını düşün dedim. Sen ne yaptın o kumar masasında herşeyi kaybettin. Ya kendini hiç mi düşünmedin? Hadi onu geçtim beni hiç mi düşünmedin? Ya hadi onu da geçtim sen Yağmur'un ne olucağını hiç mi düşünmedin? Hiç mi pişman olmadın o masada?" Ekrem sadece bana boş gözlerle bakıyordu ve bu beni daha da sinirlendiriyordu.
"Ekrem bana cevap ver. Hiç mi kızının ne olacağını düşünmedin?" Ekrem boş boş şeyler demeye başladı ama onu hiç dinlemeden salonu terk ettim ve odama doğru yol aldım. Odama ulaştığımda hemen dolaptan ufak bir valiz çıkardım. İçine pahalı mücevherlerimi ve kıyafetlerimi koydum. Kısa süre içerisinde benim için önemli olan her şeyi koydum ve odadan çıktım. İki valizimle aşağıya indiğimde Yağmur ve Ekrem konuşuyorlardı. Beni gördükleri an ikiside şaşırmış bir şekilde bana baktılar.




İntikam AteşiWhere stories live. Discover now