6. Beni Hiç Hatırlamadın mı Anne?

74 13 11
                                    

Bazenleri öyle hissedersin ki ortadan kaybolmak istersin. Kimseyi tanımadığın bir yerde yaşamak istersin. Bazenleri ise bu dünyadan gitmek istersin, sadece uyumak ve bu dünyadan uzak durmak istersin.
Bazen bu dünyadan gitmek için ölmek istersin ama arkandan üzülecek olan dostlarını düşünürsün ve bu düşünceden çıkarsın. Bazenleri herşeyi boş verirsin hiçbir şey umrunda olmaz. Ama bilirsin ki herşeyin geçip gittiği gibi bu düşüncelerinde geçip gider. Sonra tekrar hayata tutunursun tekrardan yaşama sevincine kavuşursun ama hayat hep mutlu olanları sevmez bunu da çok iyi bilirsin. Ve hayat seni tekrardan üzer ve sen yine aynı şeyleri hissetmeye başlarsın. Bir anda kendini bir döngünün içinde bulursun. O döngünün içinden çıkmak istersin ama hayat sana izin vermez. Tanrıdan çıkarmasını istersin ama Tanrıda seni çıkarmaz çünkü bilirsin ki tanrı her zaman sevdiklerini üzer. Tanrı zaten herkesi sever ve herkesi sevdiği için herkes bu döngünün içinde bulur kendisini. Herkes çıkmak ister ama kimse çıkamaz. Çıkanlarda ya kendini öldürmüştür ya da hayattan vazgeçmiştir.









İlahi Bakış Açısı:

Daha yeni öldürdüğü adamın cesedine bakarak sigarasını içen adam düşüncelere dalmıştı. Onu düşüncelerinden ayıran durum ise kapının çalması ve adamlarından birinin içeriye girmesiyle olmuştu. Adamı daha içeri girer girmez soru sormuştu:
"Bu adamın borcu ne kadardı?" Diye sordu adam.
"Borcu 1 milyon liraydı patron." Diye cevapladı adamı.
"Ne kadarını ödemişti?" Diye sordu adam.
"400 bin lira ödeyebildi patron."
Adam gülümsedi. Vücudunu adamına doğru döndürdü. Adamın gözlerinin içine baktı. Adamı korkuyla gözlerini başka bir yöne çevirdi. Çünkü patronu herkese öldürecek gibi bakıyordu.
"Niye beni rahatsız ettin?" Diye sordu adam.
"Patron Ekrem Ayhanlı'nın borcunun son günü yarın bitiyor ve elimize sadece 10 milyon dolar getirebildi."
Adam kahkaha atmaya başladı.
"10 milyon dolar mı?" İçinden gülmeye başladı ve başını sağa sola sallamaya başladı. Sigarası daha yeni bitmişti ama adam bir tane daha sigara yaktı ve sigarayı içine çekti.
"Ekrem Ayhanlıyı buraya çağırın. Onu burada öldürmek istedim!" Diye emir verdi.
"Ama daha bir günü var."
Adam hızlı bir şekilde adamına baktı ve üzerine yürümeye başladı.
"Gerizekalı herif! 5 yıldır ödeyemediği parayı bir günde nasıl ödesin ahmak herif!" Diye bağırdı ve adamının yakalarını tuttu.
"Ben öldürün diyorsam o adam ölecek! Ben yakın diyorsam yakılacak! Ben yapın diyorsam yapılacak! Ben yapmayın diyorsam yapılmayacak!" Diyerek adamına bağırıyordu.
Adamı:
"Peki patron." Diyerek cevapladı.
Adamı tam kapıdan çıkacağı sırada patronu onu durdurdu.
"Kızını da buraya getirin. Biraz misafir edelim hanımefendiyi."
"Emredersin patron."
Adamı kapıyı kapattı ve adam bitmiş olan sigarasını yere attı ve ayakkabısı ile söndürdü.
"Buraya kadarmış Ekrem Ayhanlı." Diyerek dalga geçti.
"Bakalım kızın senin kadar aptal mı?" Diyerek kendi kendine konuşmaya başladı.






1 haftadır yeni tanıdığım kişilerin evindeyim. Daha doğrusu odalarındaydım. Tuvalete gitmek dışında hiçbir şekilde odadan çıkmıyordum. Yaralarım yavaş yavaş iyileşiyordu en azından artık düzgün bir şekilde yürüyebiliyordum. Yemek neredeyse hiç yemiyordum. Sadece uyumak istiyordum başka hiçbir şey yapmak istemiyordum. O sıra kapıyı biri açtı ve:
"Yağmur, hadi gel kahvaltı yapacağız. 1 haftadır hiçbir şey yemiyorsun. Senin için endişeleniyoruz. Hemde daha doğru dürüst tanışmamıza rağmen."
Yorganı kafamın üzerinden çektim ve kapıda ki kişiye baktım. Kapıda ki kişi Can'dı. Kıvırcık saçları ve üzerinde ki civcivli pijamaları ile çok tatlı duruyordu. Karnımın çok aç olduğunu fark ettim ve uzun zaman sonra konuştum:
"Geliyorum."
"Ne?"
"Geliyorum dedim."
"Oha çok şaşırdım şu an."
Can yanıma geldi ve:
"Sonunda depresyondan çıktın be kızım."







İntikam AteşiOnde as histórias ganham vida. Descobre agora