10. Lunapark

20 3 40
                                    

Keyifli okumalar:)




Hala falcının dediklerinin şokundaydık. Hepimiz suspus oturmuş duyduklarımızı idrak etmeye çalışıyorduk. Oda'nın içini sadece falcı'nın hızla aldığı nefes sesleri dolduruyordu. Korkudan ellerim titriyordu çünkü falcının bahsettiği ejderha bendim. Can bir bana, bir de falcıya bakıyordu. Belin ise dalmıştı. Aybike'nin gözleri dolmuş, elleri korkudan titriyordu.








"Sizi büyük felaketler, kazanışlar ve kaybedişler bekliyor." Dedi falcı.




"Duyacağınız gerçekler sizin hayatınızı, hele hele o ejderhayı çok etkileyecek. O ejderhaya sahip çıkın! Sakın ama sakın o ejderhayı yanlız bırakmayın!"





Falcı ayağa kalktı ve hızlıca odayı terk etti. Hepimiz hala şok olmuş gözlerle birbirimize bakıyorduk. Uzun süre o şekil durduk. Belin ayağa kalktı.
"Hadi kalkın, yeter bu kadar aksiyon." Dedi. Belinden sonra bende ayağa kalktım. Ardından Can ve Aybike ayağa kalktılar ve hemen birbirlerine sarıldılar.
"Falcıya gelen aklımızı sikiyim." Dedi Can.
"Hep senin yüzünden tutturdun falcı falcı al sana falcı! Aramızda ejderha varmış." Dedi Aybike.
"Ben mi tutturdum? Falcıya gitmemiz, aşk hayatımızı sormalıyız diyen ben miydim?" Diye sordu Can.
Aybike Can'nın kolunu dürttü ve bize de kaçamak bakışlar attı.






Falcı'nın dükkanından çıktığımda yüzüme çarpan rüzgar beni biraz olsa da rahatlatmıştı. Temiz havayı içime çektim ve sesli bir şekilde geri verdim.
Belin yanıma gelmişti.
"İyi misin?"
"Bilmiyorum."
"Eve gitmek ister misin?"
"Yok, biraz gezinelim."
"Peki."
Belin yanımdan uzaklaştı. Falcının dedikleri doğru çıkar mıydı? O ejderha benmiydim? Hayır. Fallar gerçek değildir. İki kum parçası geleceği gösteremez. Düşüncelerimden Can'nın bana seslenmesi ile ayrıldım.
"Yağmur? İyi misin?"
"İyiyim. Eee ne yapıyoruz şimdi."
"Ay artık bir yemek yiyelim. Açlıktan öleceğim yoksa." Diye cevapladı Aybike.
"Hadi gidelim o zaman."
Hepimiz taksiye yürümeye başladık. Can hala Aybike'nin kolundaydı. Belin ise önde, ben arkadan onları takip ediyordum.






Taksiye ulaştığımızda kısa süreliğine Can ile Aybike'nin ön kavgasını dinlemiştim. Sonrasında Belin ikisine de izin vermeyip benim oturmamı söyledi. İkiside birbirine öldürücü bakışlar atmıştı. Belin onlara ablalarıymış gibi davranıyordu ama hepsi, buna bende dahilim aynı yaştaydık. Emniyet kemerlerinizi taktık, Belin aynadan kendine baktı sonra da taksiyi çalıştırdı.






Dikkatli bir şekilde park ettiği yerden ayrılıyordu. O sıra duyulan korna sesi ile ani fren sesi kulaklarımıza ilişti. Belin anı bir refleks ile arabayı tekrar park haline getirdi.
Belin ağzından küfürler salladı ve taksiden indi. Hepimiz teker teker taksiden indik. O sıra bize çarpmak üzere olan arabın hemen arkamızda olduğunu fark ettik. Arabanın kapısı açıldı ve arabadan tıpkı Belin'nin saç stilinde olan ama Belin'nin saçından daha kısa olan bir adam çıktı. Diğer koltuktan ise kahverengi ve hafiften uzun saçlı biri daha çıktı. Sürücü koltuğundan çıkan adam Belin'i pür dikkat izliyordu. Belin ise sadece o adama bakıyordu.







Aybike ile Can'a baktığımda Can tek kaşını kaldırmış Belin'e bakan adama bakıyordu. Aybike ise Belin'e bakan adamın arkadaşına kilitlenmişti. Kilitlendiği adama baktığımda ise o da Aybike'ye kilitlenmişti.







"Tekrardan selam Belin." Dedi adam.
Belin adama biraz daha yaklaştı.
"Selam Atahan." Adı Atahan olan adam şok olmuş gözlerle Belin'e baktı.
"Vay adımı unutmamışsın." Dedi.
"Daha dün konuştuğumuz için olabilir." Diye yanıtladı.
Can ile Aybike yanıma geldi.
"Yağmur bu adam kim? Belini nereden tanıyor ya?" Diye sordu Aybike.
"Aybike ne bileyim. Bunun sizin bilmeniz lazım. Ben aranızda daha yeniyim."
"Ay yanında ki adam resmen gel benimle konuş diyor."
Adamın bakışları ciddiydi.
"Kızım salak mısın? Bu adam bizi çiğ çiğ yer." Dedi Can.






You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İntikam AteşiWhere stories live. Discover now