11. Bölüm: Senin Uğruna.

39 8 45
                                    

Gözlerimi, yüzüme vuran ışıkla aralamıştım. Oteldeydik. Buraya nasıl geldiğimi, en son ne yaşandığını bilmiyordum.

Başımı çevirdiğimde Evgin'in yanımda yatıp beni izlediğini gördüm. Yine siyahlar içinde giyinmişti. Bir eliyle elimi tutuyordu.

"Günaydın." dedi gülümseyerek.

"Günaydın..." dedim zorla gülerek. Ağrıdığı için başımı tutup gözlerimi kapattım.

"Adını hakkıyla taşıyorsun." dedi, elimi tutmaya devam ediyordu.

"Ne?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Sabaha kadar bağıra çağıra şarkı söyledin."

"Ne!" dedim bir kez daha. Aniden doğrulduğum için başım zonklamaya başlamıştı.

"Şaka yapıyorum." dedi Evgin gülerek. "Bir süre sonra sızdın zaten."

Elime geçirdiğim yastıkla ona vurdum. Artık ikimizde gülüyorduk.

"Tabi, kulüpte sahneye çıkıp beni öptüğünü saymazsak..." diye mırıldandı. Ben ise utancımdan ellerimle yüzümü kapatmıştm.

"Haberlere çıkacağız!" dedim kendime olan şaşkınlığımla.

"Zaten bunun için yaptın." Evgin bana gülmeye devam ediyordu.

"Ben sana ilaç getireyim..." deyip ayağa kalktı. Hayret, ilk defa normal bir sabaha uyanmıştık.

Sırtımı yatak başlığına yasladım ve Evgin'i beklemeye başladım.

Üstümde uzun kollu bir gecelik vardı. Dünkü kıyafetlerimin olmasını bekliyordum üstümde. Nasıl giyinmiştim ki dün o halde?

Gözüm yerdeki, resmen fırlatılmış olan ayakkabıma takıldı. Yere eğildiğimde ise, yerde duran dünkü kıyafetlerimizi gördüm. Evgin'in ve benim kıyafetlerimi... Biz dün sevişmiş miydik!

Dünü biraz olsun hatırlayabilmek için televizyonu açtım. Öğlen olduğu için magazin programları vardı ve evet, Evgin'le bir videomuz vardı!

Evgin bana ilaç ve bir bardak su getirmişti. Ben televizyona kilitlenmiş ilacı içiyordum.

Videonun sonunda Evgin'i öpmüştüm.

Bardağı kucağıma bırakıp utançla tekrar yüzümü kapatırken Evgin bana bunun sorun olmayacağını anlatıyordu.

Bir saat sonra...

"Hadi, dışarı çıkalım. Eğlenelim biraz!" dedim giyinme odasına giderken. Bugün her zamankinden açık ve kısa bir kıyatet giyecektim.

Üstüme siyah, sadece göğüslerimi kapatan bir crop ve oldukça kısa siyah bir etek giymiştim. Saçlarımı tepeden topladım. Elbiseme yakışır kolye ve küpelerimi taktım. Sade, koyu bir makyaj yaptım.

"Hazır mısın?" dedi Evgin, bugün keyfi yerindeydi. Makyaj masasından kalkıp karşısına geçtim. Beni süzdü ve kaşlarını çattı.

"Bu ne?" dedi elbiseme bakarak.

"Ne?" dedim üstüme bakarak.

"Bununla mı gideceksin?" dedi giydiklerimi işaret ederek.

"Evet?" dedim hayretle. Buna da karışmayacaktı, değil mi?

"Olmaz. Git, değiştir üstünü."

"Şaka yapıyorsun, değil mi?" dedim ona hayretle bakarken.

"İnsan içine böyle çıkamazsın!"

"Öyle mi? Gör bakalım çıkıyor muyum çıkamıyor muyum?"

Koltuğun üstünden siyah, zincirli çantamı aldım ve omzuma takıp otel odasından çıktım. Kapıyı sert kapatmıştım. Yine kavga etmiştik.

RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin